Amsterdam, Kuzey Avrupa nın en eğlenceli kenti!
Kanallar ve köprüler şehri Amsterdam, bahar geldiğinde en güzel yüzünü ortaya çıkaran şehirlerden. Yürüyerek ve bisikletle bütün şehri tanıma fırsatına sahip olduğunuz dünyadaki tek büyük kent burası
Kuzey Avrupa 'nın en önemli kentlerinden biri Amsterdam. Muhteşem Hollanda lalelerinin ve botanik bahçelerin arasında önce Rembrandt 'ın, Van Gogh 'un resimleriyle ruhunuzu yumuşatmak, sonra Leidseplein ve Rembrandtplein 'in renkli gece hayatında, üstünüzdeki ağırlıklardan kurtulmak bence en güzel gezi programlarından... Kent 'in gecesi başka, gündüzü ise bambaşka etkileyici. Amsterdam 'a ilk gidenleri şaşkınlığa düşürecek olan en önemli şey hiç kuşku yok ki, daracık ve birbirine sırtlarını yaslamış gibi duran evleri olacak. Bu evlerin dışında birçok kanalla birbirine bağlanan kent, benzeri pek olmayan bir planla kurulmuş. Bir kentte bisikletle gezmenin ne büyük bir özgürlük olduğunu burada görüyorsunuz. Bisikletli insan sayısı yaya olanlardan çok denilebilir. Bisikletiniz yoksa ve yürüyerek kenti keşfetmek istiyorsanız en iyisi merkezi bir noktada konaklamak. Ben de böyle yaptım ve kentin oldukça merkezi bir noktasında bulunan Renaissance Amsterdam Hotel 'de kaldım. Otel tren istasyonuna yürüme mesafesinde, 5 dakikaydı. Schiphol Havaalanı içinden kalkan trenlerle bu istasyona yaklaşık 20 dakikada ulaşıyorsunuz. Bilet fiyatları da 3.90 euro civarında... Eğlence etkinlikleriyse perşembe akşamlarından başlıyor ve pazar sabahına kadar sürüyor.
Amsterdam ve kanalları
Amsterdam 'da kanalların kent yaşamında önemli bir yeri var. Bir caddeyi diğerine bağlayan ve bir ağ gibi tüm kenti sarmış olan kanalların gece görüntüleri ise büyüleyici. Bu kanalların altından geçen kanal teknelerini izlemek de ayrı bir keyif. Kanalların üzerinde bulunan evlerin yanından geçerken küçük bir kıskançlık duymaktan kendinizi alamayabilirsiniz. Her birinin içi ayrı bir özenle kurulmuş ve balkonlarında, pencerelerinde çiçeklerin bulunduğu bu evler çok ama çok güzel. Ve çiçek demişken... Amsterdam 'da hemen yerde lale ve satışa sunulan lale soğanlarını göreceksiniz. Bu da Amsterdam 'ın laleye nasıl sahip çıktığını net bir şekilde gösteriyor. Amsterdam kentinin önemli sayılabilecek kanalları arasında Keizergracht, Singelgracht, Herengracht ve Prinsengracht, Bouwersgracht, Leliegracht bulunuyor. Kenti keşfetmek için bu kanallar boyunca gezmek gerek diye düşünüyorum. Örneğin Heren Kanalı geçmişte Amsterdam burjuvazisinin tercih ettiği bir bölgeymiş. Amsterdam, Jordaan ve Merkez olmak üzere iki büyük bölüme ayrılıyor. Ayrıca Koningsplein, Dam, Waterlooplein gibi alanlarda hayat buluyor. Ancak dediğim gibi her sokak arası bir başka sürprizi ile sizi bekliyor gibi. O nedenle yorulana kadar saatlerce yürümek gerek.
Amsterdam's Red Light District
Amsterdam demişken, neredeyse kentin adıyla eş anlamlı hale geen ünlü Red Light District kentin eski bölümünde yer alıyor. Yüzyıllardır, ziyaretçilerin özel istekleri için servise hazır... Burada her türden insanı görmek mümkün. Yani sadece fahişeler ve onları izlemeye gelenler yok. Aynı zamanda bir alışveriş bölgesi de olan Red Light District 'de kafeler, restoranlar ve barlar var. Hemen belirteyim ki, burada çalışan ve hemen her camın arkasında bekleyen bir kızın olduğu evlerin ve dolayısıyla kızların fotoğraflarını çekmek yasak.
Nasıl gitmeli
Türkiye'den THY'nin direkt uçuşları var.
Nereler gezilmeli
Van Gogh Müzesi, Stedijk Müzesi, Erotic Museum, Madame Tussaud's, Artis zoo
Nerede yemeli
Özel bir yemek kültürü yok. Dam Square başta olmak üzere şehrin birçok yerine dağılmış olan, yaklaşık 755 restoran bulunuyor. Kendinize iyi bir kahve ısmarlamak isterseniz, Damrak'ta ki Caffe Shopslar çok iyi bir seçenek olacaktır.
Nerede eğlenmeli
Red light district
Nerede kalmalı
Renaissance Amsterdam Hotel 'de (Rezervasyon için, Marriott Otelleri Türkiye Temsilciliği Tel:+90 212 2750444 (pbx)
Fax:+90 212 2750888)
Vatan/Süha Derbent