Sektörel

Ankara'da inşaat sektörü moda haline geldi!

Ankara özellikle son bir yılda büyük bir şantiye haline geldi. İnşaat özellikle de konut sektörü lokal firmalar açısından moda haline geldi. Ankara’da bilinen, güvenilir farklı sektörde ne kadar firma varsa son yıllarda inşaat sektörüne girdi...

Ankara özellikle son bir yılda büyük bir şantiye haline geldi. İnşaat özellikle de konut sektörü lokal firmalar açısından moda haline gelmiş durumda. Ankara’da bilinen, güvenilir farklı sektörde ne kadar firma varsa son yıllarda inşaat sektörüne girdi. Firmalar açısından çok net bir şekilde moda haline gelen sektöre acaba konut alıcıları da aynı gözle yaklaşıyor mu?


Geriden takip ediyor


Ankara’da şehir merkezine girdiğiniz andan itibaren sizi billboardlardaki projeler karşılıyor. Öyle ki, neredeyse başka hiçbir mecrayı kullanmayan firmalar Ankara’da bir tane billboardu bile başka sektöre bırakmamış durumda.


Bu billboardlardan ve yerel gazetelerdeki çalışmalardan etkilenip satış ofislerine gittiğinizde de, orda durum biraz vahim. İstanbullu bir firma dışındaki ofisler ya satış ofisi gibi bile tasarlanmamış ya da ofisteki satış ekibi satış ekibinden başka her şeye benziyor. Projeye hakim olmayan, müşteri bir an önce gitsin diye gözünün içine bakan, kendini satamayan satışçılardan kurulu bir ekiple karşılaşıyorsunuz. Kendi pratik zekanızla proje ve müteahhit firmayla ilgili bilgi almaya çalışıyorsunuz. Satış ofisinden çıktıktan sonra da bir daha sizinle iletişim kurulmuyor. Pazarlama konusunda İstanbul’u birkaç yıl geriden takip eden sektör, satış konusunda neredeyse on yıl geride.


Arz fazlası mı?


Bir diğer problem de Ankaralı müteahhitlerin projeleri yaptıktan sonra satmaya alışkın olmaları. Önce inşaatlarını tamamlamaya uğraşan firmalar, şehri satılmayan inşaatlar görüntüsüne mecbur ediyorlar. Hal böyle olunca da, Ankara’da arz fazlası var söylentisi ayyuka çıkıyor. Ankaralı firmalar, sıcak ve hızlı satış ortamına alışkın ve mecbur değiller, toklar. Bu sebeple de pazarlama konusunu arka plana itip inşaata yöneliyorlar. İnşaat kaliteleri İstanbul projelerine nazaran çok daha iyi, mimariler daha kullanışlı. Ancak projeler değil talep yaratmak, ihtiyacı karşılamak konusunda bile çok aciz. Oysa İstanbul’da sektörün doğuşu inşaat ihtiyacından oluşmamıştı, ekonomik istikrarın getirdiği rahatlıkla stratejik pazarlama planlarıyla talep yaratılmıştı. Bu talep, doğru yönetilmiş ve ihtiyacın açığa çıkmasını sağlamıştı.


Ankara’da rakamsal olarak hesapladığımız konut ihtiyacını bir kenara bıraksak bile, şehrin alım gücünü ve sosyolojik gelişimini göz önüne alırsak konut sektörünün Ankara’da henüz potansiyeli kadar büyümediğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Firmaların yapması gereken tek şey var; doğru pazarlama stratejisini ve doğru iletişimi kurabilmek. Alıcıyla direkt, en basit dille konuşabilmek ve alıcının hak ettiği hizmeti sağlayabilmek. Bunu da ancak doğru bir planlama, pazarlama stratejisi ve pazarlama iletişimi ile yapmak mümkün. 


Ceren Kumbasar/ VATAN GAZETESİ