Ankara'da konut enflasyonu mu var?

Ankara’da her adını başı yükselen binalar, birçok yerde süren çok katlı inşaat projeleri ve her boş araziye dikilen rezidanslar… Ankara’da inşaat sektöründeki bu hızlı gelişme ve süren inşaat projeleri, “Ankara’da bu kadar çok konuta ihtiyaç var mı?” sorusunu akıllara getirdi. Konuyla ilgili  Gayrimenkul uzmanı Salim Taşçı, “Şu anda Ankara’da yaklaşık 15 bin konut fazlalığı var. Konut fiyatları şu anda çok yüksek ancak 3-5 yıl içinde fiyatlar düşecektir” dedi.

Son yıllarda ülkemizde artan inşaat sayısı, her yerde yükselen çok katlı rezidanslar, yapımı devam eden projelerle sürekli büyüyen genişleyen şehirler…  Ankara  da bu son yıllarda inşaat sektöründeki ivmeden pay mı aldı. Her yerde başlayan site inşaatları devam eden konut yapımları ya da bitmiş rezidanslar satışta hem de çok yüksek fiyatlarla.

Peki, şehir bu kadar büyürken, bu kadar çok konut yapılırken bunların hepsi alıcı bulacak mı, şu dönemde bu kadar fahiş fiyatlarla ev almak doğru mu? İlerde bu kadar hızlı büyüyen inşaat sektörü Ankara için sorun olur mu? Ankara’da ünlü gayrimenkul uzmanı Salim Taşçı, Ankara’da şu anda bile 15 bin konut fazlalığı olduğu devam eden inşaatlarla kısa bir zaman sonra bu rakamın 15 binin de üzerine çıkacağını söyledi. “Ülkemizdeki ekonomi ve konut sayısındaki artış bu şekilde devam ederse konutlar bir süre sonra alıcı bulamayacak.” diyen Taşçı, “O zamanda, bugün 700 bin liraya satışa sunulan bir ev üç beş yıl içinde 300-400 bin lira civarına satılmak zorunda kalacak.

Şu anda ekonomi biraz sallantıda, inşaatların devam etmesi için ise müteahhitlerin sıcak paraya ihtiyacı var. Nasıl sağlayacak bunu yaptığı evleri satmak zorunda. Birkaç yıl içinde hem konut fazlalığı olduğu için hem ekonomi bozulmaya başladığı için fiyatlarda indirime gitmeleri gerekecek. Ayrıca bugün kredi çekip ev alan bazı vatandaşlarda bu ekonomik gidişattan kaynaklı çektikleri kredileri ödeyemeyecekler. Bu yüzden evleri aldıkları fiyatın altına satmak zorunda kalacaklar. Böylece şirketlerde ev fiyatlarını aşağı çekmek zorunda kalacak.” diye konuştu.

Bugün devam eden kentsel dönüşümden kaynaklı bazı evlerin kiracı bulabildiğinin altını çizen Taşçı, “Kentsel Dönüşüm bittiğinde bugün kirada oturan pek çok kişi kendi evinin sahibi olmuş olacak o zaman ev sahipleri kiracı bulmakta da zorlanabilir. O yüzden bugün yatırım yapacaklara tavsiyem 2 ev almayı düşünüyorsa tek ev alsın.

Dediğim gibi birkaç yıl beklesinler daha uygun fiyat ve kredilerle ev bulma imkanı doğacağını düşünüyorum ben. Hem de ilerde bugün aman fazla evim olsun diye evi varken ev yatırımı yapanlar ilerde kiracı bulmakta zorlanabilirler. Bugün gayrimenkul yatırımcılarına tek tavsiyem ayaklarım yorganlarına göre uzatarak aşırıya kaçmadan yatırım yapmaları olur.” yorumunda bulundu.

MİMARİ EKSİKLİĞİ VAR

Ankara’da yapılaşmada en büyük eksikliğin mimari yönden olduğunu belirten Taşçı, “Yap sat konutlar yapılıyor. Yapılan inşaatlarda hiçbir mimari özen yok. Mimari yapı bir sanat eseridir. Avrupa’ya bakıyorsunuz adamlar yaptıkları binaları o kadar güzel bir mimariyle yapmışlar ki turistler sadece o mimariyi görmek için bile o ülkelere gidiyor. Bizdeki durum ise gerçekten çok üzücü çünkü mimari yönden hiçbir içeriğe sahip olmayan betonarme binalar.” dedi.

TÜRKİYE BU KADAR ZENGİN BİR ÜLKE DEĞİL

Ankara’da yapılaşmanın düzensiz ve kalitesiz olduğunu kaydeden Taşçı, bunun en büyük nedeninin ucuza mal edilemeye çalışan ve hiçbir mimari özellik içermeyen binalardan kaynaklı olduğunu belirtti. Avrupa’da yapılan binaların, yapıların; yüzyıllardır kullanıldığına ve nesilden nesile aktarıldığına dikkat çeken Taşçı, Türkiye’de hiç mi taş yok, her 10 yılda 15 yılda bir kentsel dönüşüme gidiyoruz. Niye? Çünkü binalar oturulamaz hale geliyor.

Yıkılıyor, dökülüyor, çatlıyor bu yüzden yıkıp yeniden yapıyoruz. Türkiye’de sadece her yıl 13 milyar dolar tamirat kaybı var. Kentsel dönüşümle Türkiye’nin harcadığı paraları düşünün. Milli servet bunlar. Türkiye bu kadar zengin bir ülke değil. Daha sağlam daha sağlıklı ve daha sanatsal yapılara imza atarak nesillere aktarabilmeli, dünyanın gözünü yapılarımıza çekebilmeliyiz. Ancak ondan sonra inşaat sektörü için gelişti büyüdü gibi kelimeler kullanabiliriz. Yap sat binalarla Türkiye bu sektörde dünyada yol alamaz. Örnek teşkil edemez.” diye konuştu.

HER ÖNÜNE GELEN MÜTEAHHİT OLUYOR

Her eline avcuna 2 kuruş para geçen kişi müteahhit olup çıkıyor bu ülkede eleştirisini getiren Taşçı, müteahhit olmanın da kuralları zorunlulukları eğitimi gibi şeyler olmalı. Yoksa tabi ki tarihi eser gibi yapı beklemek aptallık olur. Cumhuriyet zamanında yapılan taş yapılar hala ayakta 20 yıl önce yapılan binalara yıkılmanın eşiğine gelmiş durumda. Bu neden oluyor? Bilinçsiz müteahhitlerin çokluğundan. Bu yüzden devlet önce bu sektörü ve müteahhitlik yapmayı disipline etmeli.” dedi. 

Güçlü Anadolu