ANT YAPI'da yeni hedef dünyada ilk 50'ye girmek
18 yıl önce sıfırdan kurulan Ant Yapı hedef büyüttü!
Ant Yapı, yöneticiliğe veda edip girişimci olmak isteyen 4 ortak tarafından, 18 yıl önce kuruldu. Başta Rusya olmak üzere yurtdışında büyük işler üstlendi özellikle son 10 yılda müthiş sıçrama yaptı. Ortaklardan Mehmet Okay'ın söylediği gibi Rusya'da kazandığı parayı, Türkiye'de değerlendirerek büyümesine ivme kazandırdı. 2008'de yakaladığı 1,6 milyar dolar ciroyla Türkiye'nin en büyük 2'nci, dünyanın ise 70'nci müteahhidi oldu. Okay, yeni hedefin ise "Dünyanın en büyük ilk 50 müteahhidi arasına girmek" olarak belirliyor. Bunun için de yurtdışında konut projelerinin yanı sıra alt yapı yatırımlarına da başlayacaklarını söylüyor.
Mesa'dan ayrılan 4 ortağın kurduğu Ant Yapı, Enka'dan sonra Türkiye'nin en büyük ikinci inşaat şirketi oldu. Bunu da aralarında Mesa gibi 50-60 yıllık köklü şirketleri geride bırakarak yaptı. Mehmet Okay, Hasan Yılmaz, Kadir Tokman ve Cengiz Karaduman adında dört yakın arkadaşın ortaklığıyla kurulan Ant Yapı'nın bu performansı çok sayıda şirketi imrendiriyor.
Başarılarını çok yakın dost olmalarına ve yurtdışında büyümelerine bağlayan şirketin kurucu ortağı ve yönetim kurulu üyesi Mehmet Okay, "İsteseydik Türkiye'de bizden başka büyük inşaat şirketi olmazdı. Ancak birkaç yıl öncesinden Türkiye'de emlak fiyatlarının aşırı şiştiğini gördük ve fazla proje gerçekleştirmedik" diyor ve ekliyor: "Bunun da çok büyük faydasını gördük. Yurtdışındaki projelerimiz bizi Türkiye'nin en büyük 2'nci inşaat şirketi yaptı."
18 yılda 1 milyar 600 milyon dolar ciroya ulaşan Ant Yapı'nın yurtdışında tutunmasını sağlayan en önemli proje, Rusya'da Kore Büyükelçiliği'nin ihalesinin alınması oldu. Daha sonra da gerisi geldi. Capital Group'la Rusya ve Avrupa'nın en yüksek kuleleri olan Capital Towers'ı inşa etti. Şimdi de Sapphire'den sonra İstanbul'un en yüksek binası olacak Anthill'i bitirmek üzereler.
Şirketin ikinci büyük ortağı Hasan Yılmaz, en önemli özelliklerinden birinin temkinli büyümeleri olduğunu söylüyor. Yılmaz, bunu "Paramıza göre iş yapıyoruz. Yapabileceğimiz kadar proje alıyoruz" diye açıklıyor.
25 YILLIK DOSTLAR
Kendilerini aileden daha yakın gören 25 vıllık dostlar, şirkette görev dağılımı da uzmanlık alanlarına göre yapmış. İşletme mezunu Mehmet Okay finansman ve şirket sözcülüğünden, Hasan Yılmaz yurtiçi projelerden, üçüncü ortak Kadir Tokman ise Rusya'dan sorumlu. Zaten Tokman'ın diğer ismi Moskova Fatihi. Şirketin Rusya'daki hızlı gelişiminde büyük payı var. Küçük ortak Cengiz Karaduman ise iş geliştirmeyle ilgileniyor. İnşaatın dışında 2 otel yatırımı ile turizm sektörüne giren Ant Yapı'nın önümüzdeki günlerde bir diğer önemli atağı da çevre teknolojilerinde olacak.
18 yılda sıfırdan Türkiye'nin en büyük ikinci inşaat şirketini yaratan Ant Yapı'nın 3 büyük ortağından, yönetim kurulu üyesi Mehmet Okay ile büyüme stratejilerini ve yeni projelerini konuştuk:
"15 YILDAN SONRA KENDİ İŞİMİZİ KURDUK"
Ant Yapı'da Kadir Tokman, Hasan Yılmaz ve ben 3 büyük ortağız. Yine Mesa'dan arkadaşımız olan Cengiz Karaduman ise küçük ortağımız. Kendisi yüzde 5 hisseye sahip.
Kurucu ortaklar olarak hepimiz üniversite hayatımızdan sonra Mesa Mesken Sanayi'nde çalışmaya başladık. Kadir Tokman ODTÜ İnşaat Mühendisliği, Hasan Bey mimarlık, küçük ortağımız Cengiz Bey İTÜ Harita Mühendisliği Bölümü mezunu. Ben de Gazi Üniversitesi İşletme Bölümü'nü bitirdim.
Mesa'da hepimiz ortalama 15 yıl çalıştık. Aynı zamanda çok yakın arkadaştık. Ailece de çok samimiydik. 15'inci yıl plaketini aldıktan sonra da ayrıldık. Mesa'daki son görevim İstanbul Bölgesi mali ve idari işler müdürlüğüydü. Hasan ve Kadir Beyler de şantiye şefiydi. O dönemde Turgut Özal'ın dışa açılma politikaları birçok şirkete yurtdışına açılma cesareti veriyordu.
Rusya'da. Doğu ile Batı Almanya'nın birleşmesi neticesinde oradan gelen askerler için lojmanlar yapılıyordu. Pek çok Türk şirketi gibi Mesa'da Rusya'ya gidip askeri ihalelere girdi. Hasan ve Kadir Bey'ler de ilk kez bu şekilde Mesa'nın mühendisleri olarak Rusya'ya gitti. Bu şekilde ilk yurtdışı deneyimlerini kazandılar.
Aynı dönemde inşaat malzemeleri ithalat ve ihracatına yönelik ciddi bir hareketlilik de oluşmuştu. Biz de bunu iyi gözlemleyerek yurtdışına inşaat malzemeleri satmaya karar verdik. Mesa'dan ayrılıp kendi şirketimiz Ant İthalat ve İhracatı kurduk. "Türküm, doğruyum çalışkanım" andımızdan esinlenerek şirketimize "Ant" ismini verdik. Ayrıca Ant'ın İngilizce anlamı da karınca demek. Karınca gibi çalışmamızı simgeliyor.
DÖNÜM NOKTASI KORELİLER OLDU
Uzun yıllar profesyonel yönetici olarak çalıştığımız Mesa'dan anlaşarak, tatlı bir şekilde ayrıldık. Daha sonra Mesa'nın yurtdışında birtakım işlerini de yaptık. Hala daha dostluğumuz devam ediyor.
Profesyonel yöneticilikten sonra yurtdışında ilk işimiz inşaat malzemeleri ithalatı ve ihracatı oldu. Bu dönemde, Rusya'ya ve ABD'ye inşaat malzemeleri sattık. Daha sonra Rusya'da Koreli, Finli, Hintli firmaların taşeronluk işlerini aldık. Bu şirketlerin kaba inşaat taşeronluğunu yaptık. Şirketi kurduktan 4 yıl sonra Türkiye'de 1994 krizi oldu. Ancak bu, Türkiye'nin kriziydi. Bu dönemde yurtdışında taşeronluk ve ithalat, ihracat işleri yaptığımızdan bu kriz bizim işimize yaradı. Dövizin de artmasıyla İstanbul'da birkaç arsa satın aldık. Daha sonra onların üzerine kendi konut projelerimizi yaptık. Böylece ana stratejimiz Rusya'da inşaat yapıp, kazandığımız parayı Türkiye'de değerlendirmek oldu. 1998'de ise Rusya büyük bir ekonomik krize girdi. Bizim krizden çıkışımız, Rusya'daki Kore Büyükelçiliği'nin inşaatını almamızla oldu. Eğer o dönemde Rus işverenlerle çalışsaydık, çok zorlanırdık. Bu dönemde pek çok Türk şirketi Rusya'dan dönerken, bu proje bizim orada tutunmamızı sağladı. Hızlı, kaliteli ve uygun fiyata iş yapmamız yeni projeler almamızı kolaylaştırdı. Ondan sonra Rusya'daki büyük yatırımcılardan Capital Group ile Rusya ve Avrupa'nın en yüksek binalarını inşa ettik. Her yıl artan kapasitede inşaat projeleri aldık. Bugün 4 milyon metrekareye ulaşan iş yapma kapasitemiz var.
HEDEFİMİZ İLK 50 ARASINA GİRMEK
Bizim için milat 2000 yılı oldu. Bu dönemde yeniden yapılanarak Ant Yapı Sanayi ve Ticaret olduk. 2000'li yıllardan itibaren büyümemiz iyice hızlandı. Yurtdışında taahhüt işinde büyürken, yurtiçinde ise yap-sat tarzında kendi projelerimizi geliştirmeye başladık. Başarı talebi getirdi. Talep de hızlı büyümemizi sağladı.
Türkiye'de 2001 krizinde Ataşehir'de inşa ettiğimiz 140 konutluk 7000A residence projemiz bizim için dönüm noktalarından biri oldu. Yurtdışında ise en büyük sıçramayı Mirax ve Capital gruplarıyla yaptık. Mirax Grubu'nun Rusya'da iki kule projesi vardı. O dönemin Rusya ve Avrupa'daki en yüksek binaları olacaktı. Bunlardan daha yüksek olanını Çinli şirkete, daha az katlı olanını da "yapamayız" diye bize verdiler. Ancak biz, hiç ummadıkları şekilde 39 saatte 10 milyon metreküp beton dökerek 20 ayda kuleyi bitirdik. Çinliler ise aynı projeyi tamamlayamadı. Daha sonra Capital Grubu'yla 300 metre uzunluğunda Avrupa ve Rusya'nın en yüksek binalarını yaptık.
18 yılda sıfırdan Türkiye'nin en büyük 2'nci müteahhidi olduk. ENR dergisinin (Engineering News Record Magazine) listesine göre ise bu yıl dünyanın en büyük 225 yurtdışı müteahhitlik şirketi arasında 70'inci sıradayız. Yurtdışı ve yurtiçi işlerle beraber Türkiye'de Enka'dan sonra ikinciyiz. Bugüne kadar Müteahhitler Birliği'ne üye değildik ve yaptığımız işleri yayınlamamıştık. Bundan dolayı ilk kez listeye girmiş gibi gözüküyoruz. Ancak geçtiğimiz yıllarda yaptığımız işleri açıklasaydık yine aynı sıralarda yer alırdık. Ant Yapı, ayakları yere çok sağlam basan bir şirket. Türkiye'de en büyük ilk 3 müteahhitten biri olmak bizim için gayet iyi. Uluslararası sıralamada ise hedefimiz ilk 50 arasına girmek.
"KULAKTAN KULAĞA SATIYORUZ"
Türkiye'de konut yaparken İstanbul'a odaklandık. Yeri seçerken şehir içinde olmasına ve arsa fiyatının uygun olup olmadığına dikkat ediyoruz. Bizim yaptığımız bütün siteler dolar bazında yüzde 100 prim yaptı. Ancak Türkiye'de çok fazla ismimiz duyulmadı.
Sadece 2001 krizinde ve şimdi Anthill Residence projemizde reklam verdik. Onun dışında Türkiye'de bugüne kadar yaptığımız bütün konutlarımız kulaktan kulağa satıldı. Ataşehir Bölgesi'nde yaptığımız Mavisu, 7000A ve 3000A projeleri çok hızlı bir satış grafiği yakaladı. Ümraniye'de yaptığımız Antrium ise daha bitmeden yüzde 100 değer kazandı. Port Alaçatı'da ise üçüncü etap bitti, 4'üncü etaba başlıyoruz.
Akıllı binaları bir şekilde herkes yapıyor. Bizim amacımız, Türkiye'de dostlukların nesilden nesile sürdüğü, eski mahalleniniz gibi siteler yapmak. Yurtdışında IQ'su, Türkiye'de ise EQ'su yüksek binalar yapıyoruz. Bizim yaptığımız siteler komşularınızla bayram ziyaretinde bulunabileceğiniz, kapısını çalıp kahve, şeker isteyebileceğiniz yerler oluyor. Bu da kulaktan kulağa satışın bir başarısı. Bizden bir daire alan bir arkadaşına söylüyor. O da bir arkadaşına derken birbirini tanıyan ve benzer eğitim, kültür ve ekonomi seviyesine sahip insanların bir arada yaşadığı çok hoş ortamlar yaratıyoruz.
Şu anda sadece Şişli Bomonti'de inşaatına devam ettiğimiz Anthill ile Çeşme'deki Port Alaçatı projelerimizin satışı devam ediyor. Metrekare fiyatı 3 bin ila 6 bin dolar arasında değişen Anthill'in yarısından fazlası ise satıldı.
"OTEL VE VİLLA YAPACAĞIZ"
Ataşehir'de boş bir arsamız vardı. Orayı otel olarak geliştiriyoruz. Radisson Grubu'yla anlaştık. 1 ay içinde inşaatı başlayacak. 200 odalı. 5 yıldızlı bir otel olacak. Önümüzdeki yıl sonunda açmayı planlıyoruz.
Çamlıca Ünalan'da Emaar'ın satın aldığı arsanın yanında residence ve ofis projemiz var. Buranın da metrekare fiyatları 3 bin dolar seviyesinde olacak. Ayrıca bunların yanında bir villa bir de şehir içinde Anthill gibi ikinci bir residence projesi yapmak istiyoruz, Residence için de Bomonti ve Ataşehir'i düşünüyoruz. Villa projemiz içinse Çekmeköy ve Beykoz olabilir.
Türkiye'de konut yapmak için çok yerle görüşüyoruz. Ancak bizi düşüren tek şey, arsa maliyetleri. İnşaat işine sektör dışından çok sayıda şirket girdi. Arsa maliyetleri arttı. Herkesin kendi işini yapması gerekiyor. Çok büyük paralara arsalar alan şirketler yüzünden hem fiyatlar pahalandı hem de şu an çok sayıda inşaat şirketi zor duruma düştü. İsteseydik Türkiye'de konut işinde bizden başka büyük şirket olmazdı. Ancak krizin geldiğini ve fiyatların aşırı şiştiğini görüp Türkiye'de çok fazla proje gerçekleştirmek istemedik. Yurtdışı işlere ağırlık verdik. İstanbul'da 3-4 yıldır arsa almıyoruz.
Baktığınızda bugün Türkiye'nin en büyük 50-60 yıllık inşaat şirketlerini geride bıraktık. Bu da onların yıllar geçtikçe hantallaşmasından kaynaklandı. Şirketler büyür büyür hantallaşır. Bana göre yeni jenerasyon müteahhitlerin performansları çok daha iyi. Biz de genç bir kadroyla işe başladık ve başarıyı yakaladık. Yurtdışında da genç şirketler çok daha yetenekli oluyor. 9
"YURTDIŞINDA KENDİMİZE GÜVENMEYİ ÖĞRENDİK"
İşlerimizin yüzde 75'i yurtdışında bulunuyor, Yurtdışının bize en büyük faydası kendimize güvenmeyi öğretmesi oldu. Yurtiçinde çalışınca pek bunu fark edemiyorsunuz, "Onlar yapamamış biz mi yapacağız" diye bir laf vardır, Yabancılar iyi yapar, biz yapamayız diye düşünürüz, Ancak yurtdışına çıkınca çok yetenekli olduğunuzu, onlardan bir farkınız olmadığını görüyorsunuz,
Dünyada yüksek bina yapma teknolojisine sahip nadir şirketlerden biriyiz, Projelerimizde tamamen Türk mühendisleri çalışıyor, Rusya'dan sonra Ortadoğu'dan da bu konuda çok yoğun talep alıyoruz, Bundan sonra Ortadoğu ve Kuzey Afrika'nın en yüksek binalarına imza atabiliriz. En yeni yatırımımız ise çevreci projeler üretmek olacak. Bu alana bir Alman firmasıyla birlikte giriyoruz. Arıtma, kentsel atıklar konusunda proje geliştireceğiz.
RUSYA'DA YÜZDE 30 KÜÇÜLDÜK'
2009 CİROSU 1,3 MİLYAR DOLAR; Geçen yıl, ciromuz 1 milyar 600 milyon dolar oldu. Bunun 1 milyar 200 milyonunu yurtdışı işlerimizden, 400 milyonu ise Türkiye'deki projelerimizden elde ettik. Ancak bu yıl, ekonomik krizden dolayı Rusya'daki işlerimiz yüzde 30 azaldı. Bu yıl ise hedefimiz yurtdışında 900 milyon dolar, yurtiçinde ise 400 milyon dolar ciroya ulaşmak, Yurtiçinde, konut kredi faizlerini düşmesi son bir ayda önemli canlanma yarattı. Önümüzdeki 6 ay konut almak için çok avantajlı olacak.
RUSYA TOPARLANIYOR; Bugüne kadar yaklaşık 40 bin konut ürettik. Rusya'da krizden önce yaptığımız binalanr metrekaresi 25 bin dolardan satılıyordu. Bir rezidansın fiyatı 25 milyon dolardı. Ancak bu yıl krizde Rusya'da inşaat kapasitesinin düşmesiyle Cezayir, Abu Dabi, Kuveyt ve Suudi Arabistan'a yöneldik.
GÖREV PAYLAŞIMI; Şirkette görev paylaşımını kendi uzmanlık alanlarımıza göre yaptık, işletme mezunu olduğum için ben İstanbul merkezimizde bulunuyorum, Finans, pazarlama ve mali işlerden sorumluyum, Kadir Tokman, yurtdışındaki şantiyelerden sorumlu. Ona kısaca "Rusya Fatihi" de diyoruz, Hasan Yılmaz ise yurtiçindeki projelerle ilgileniyor, Küçük ortağımız Cengiz Karaduman da iş geliştirme ve dış ilişkilere bakıyor, Ancak, her işi aramızda paylaşıyoruz. Herkes sorumluluk ve yetkilerinin sınırlarını bilerek işleri yürütüyor.
25 YILLIK DOSTUZ; Bizim yapımız, 25 yıla dayanan bir dostluğun meyvesidir. Ortaklığımızı da bu yapının üzerine kurduk, iş dışında da ailecek çok sık görüşürüz, Çeşme'deki Port Alaçatı projemizde 3 tane villayı yan yana yaptık, Yazları hep beraber geçiriyoruz, Aileden bile birbirimize daha yakınızdır, Bir laf vardır: "Anne, baba, kardeşinizi seçme şansınız yoktur. Ancak ortağınızı seçebilirsiniz," Akraba olsaydık birbirimizi seçme şansımız olmaz, işleri yürütmek daha zor olurdu.
Ayşe Tarcan Aksakal/Capital