Genel

Türk mobilya sektörü dünyada ilk 5'e girme yolunda!

2010 mobilyada altın yıllardan biri olarak tarihe geçti. Sektör büyüklüğü 8 milyar dolar seviyelerine ulaşırken, ihracat da bugüne kadarki en yüksek düzeyine çıkarak, 1.5 milyar dolar sınırına yaklaştı. Sektör, dünyada ilk beş arasına girme yoluna girdi..

Mobilya Sanayi İşadamları Derneği Genel Sekreteri Barış Görgüç'ün Dünya gazetesinin özel eki için kaleme aldığı yazı şöyle:

"Mobilya Sanayi İşadamları Derneği (MOBSAD) verilerine göre kümülatif rakamlarla değerlendirildiğinde 2010 yılı mobilyada altın yıllardan biri olarak tarihe geçti. Sektör büyüklüğü 8 milyar dolar seviyelerine ulaşırken, ihracat da bugüne kadarki en yüksek rakama ulaşıp bir önceki yıla göre yüzde 23 artışla 1.5 milyar dolar sınırına yaklaştı. Doğrudan istihdam 250 bin kişiyi aşarken, firma sayısı üretici ve satıcı birlikte değerlendirildiğinde 65 bini buldu, ihracat hedefi sürekli revize edilirken, sonunda sektör orta vadede 5 milyar dolar çıtasına odaklandı. Sektör dünyada ilk beş arasına girme yoluna girildi. 2008 yılı ikinci yarısı ile birlikte gelmeye başlayan küresel ekonomik kriz dalgası artık etkilerini kaybetmeye yüz tuttu. Yılı her alanda büyüme ile tamamlamayı başaran mobilya sektörü kendini ispat etmiş bir örnek olarak parmakla gösterilir oldu. Türkiye'nin mobilya ihracatında yıllardır istikrarla ilk sırayı alan Almanya son iki yıldır ye-rini Irak'a bıraktı. Bu iki ülkeyi iran ve Azerbaycan takip ediyor. 2010 yılı ihracatımızın yüzde 36'dan fazlası bu dört ülkeye gerçekleşirken beş ve altıncı sıralan, buralara hızla tırmanan Libya ve Fransa aldı.

Bu ülkelerin yanı sıra önceki yıllarda da ilk 10'da bulunan Hollanda, İngiltere ve Yunanistan listede kalmakla birlikte Türkmenistan'ın gerisinde yer alıyor. Rusya ise alt sıralara düşse bile önemli ihracat kapılarımız arasında yer alıyor. 2009 yılında genel olarak yüzde 13.8 oranında bir küçülme yaşayan Türkiye ekonomisinde mobilyanın bundan çok daha fazla gerileyerek yüzde 20'nin üzerinde bir orana ulaşması sektördeki kırılganlığın yanı sıra tüketici alışkanlıklarındaki genel davranışa paralel olarak kriz dönemlerinde hayati görmedikleri masrafları erteleme eğilimine de işaret etmekteydi. 2010 ile birlikte dağılan karamsar hava 2011'in Haziran ayına kadar izlenen süreçte sektör üzerindeki pozitif etkisini devam ettirdi.

İlk altı ayda ihracat ithalat karşısında geriledi

ihracat açısından durum ise özetle yılın ilk altı ayında geçen yılın aynı dönemine nazaran yüzde 17 oranında artarken, ithalatın yüzde 34 oranında artması dikkate değer. Öte yandan dış açık verdirmeyen nadir sektörlerden biri olan mobilyada 2010 yılı genelinde ithalatımız yüzde 38 oranında artarak 738 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Geçen yıl ithalattaki önemli artışa karşın 1.5 milyar dolar ihracat sınırını zorlayan mobilya sektöründe, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 192 gibi müthiş olumlu bir tablo sergilemişti. Bu yılın ilk beş ayında da durum farklı. Küresel krizin etkisiyle bu oran 2009 yılında yüzde 215 düzeyine çıkmıştı. 2011 ilk altı ayında ise rakamın yüzde 166 civarına düşerek ihracat aleyhine bir gelişme kaydettiği görülüyor. KDV indirimi başta olmak üzere çeşitli alanlarda yapılması gereken indirimlerle hızla daha güçlü adımlar atacağına inanılan sektörün Ar-Ge yatırımlarına, inovasyona ve reklama ayrılan bütçelerin artırılması ile orta vadeli hedefimiz olan 5 milyar dolar hedefine kısa zamanda ulaşması bekleniyor. Ayrıca krizde alternatif pazarlar aramak da etkili yöntemlerden biri. MOBSAD bu başlıkta değerlendirdiği Irak, Katar, Suriye, iran, Hindistan, Rusya ve Mısır'daki çalışmalarını derinleştirerek sürdürüyor. Sektörün Irak'ta yapıp neticelendirmek üzere olduğu yatırım çalışmaları ise Mısır ve Libya krizlerinin gölgesinde biraz ertelenmek durumunda kaldı.

Zaten Libya ile ihracatımızın da 2011 yılı ilk altı ayında neredeyse tamamen durduğunu da gözden kaçırmamamız gerekiyor. Krizin etkileri Türkiye'deki kadar hızlı aşılmasa da önemli ölçüde azalan Avrupa ülkelerinin geçmişte olduğu gibi orta vadede mobilya ihracatımız açısından güçlenen bir pazar olduğu değerlendirilirken; Irak, iran, Libya, Azerbaycan gibi ülkelere yapılan çok başarılı ihracat hamlesinin uzun vadede aynı etkinlikte sürmesi zor görünüyor. Zira bölgesel istikrarsızlık temel değişkeninin yanına çok önemli yeni bir faktör olan bu ülkelerin de yavaş yavaş "üretici" olmaya başlamaları eklendi, ilk etapta makineleşme ve başta Türkiye'den olmak üzere yakın ülkelerden kalifiye eleman transferi ile başlayan bu süreç, esasen ülkemizin çok güçlü olduğu üst kalite üretime ve kişiye/mekana özel butik kupon tasarıma doğru kaymaya başladığında sorun büyüyecek. MOBSAD'ın bu ülkelerde yaptığı doğrudan araştırmalar henüz doygunluğa ulaşmayan bu pazarların alternatiflerinin konu acil hale gelmeden belirlenmesinin yararlı olacağını göstermiş bulunuyor. Hindistan, Nijerya ve Güney Afrika gibi bölgesel nüfus/çekim odağı ülkeler ile navlun fiyatları nedeniyle başarılı olamadığımız ABD ve Ka-nada'nın değerlendirilmesi gerekiyor.

2011 'in kalan kısmı ve 2012 yılı için hedef ve beklentilerini büyüten mobilya sektörü aşağıdaki hususlara dikkatle eğilinmesi durumunda genel ekonomi ile paralel bir büyüme göstermenin ötesine geçebilecek, iç piyasadaki ertelenmiş talebin son iki yılda önemli oranda karşılandığı düşünülünce, bu büyümede iç pazarın etkisinin azalacağı görülüyor, ihracatı kolaylaştırıcı ve teşvik edici adımların devamına ek olarak nitelikli teşvikin de önemli olduğu görülüyor. Ayrıca mobilya sektörünün en başta gelen sorunlarından bir olan "ülke imajı" konusu da ihmal edilmemeli. "Çin'den ucuz, İtalya'dan pahalı" şablonunun dışına çıkamazsak önceki dönemlerde tekstilin hatta gemi inşa sanayiinin düştüğü duruma düşme tehlikesi büyük. Burada da MOBSAD olarak nitelikli ve kaliteli üretimden vazgeçmeden markalaşmayı öneriyoruz.

Mobilya sektörünün, Türkiye'nin yurtdışında fiyat-kalite-termin-teknoloji-tasarım başlıklarının ortalamasında mukayeseli üstünlükleri olan, yurtiçinde ise istihdama ve ekonomiye üretim yönüyle doğrudan katkısıyla ayrıcalıklı olması gereken bir sektör olduğuna inanıyoruz. Devletin verimlilik, istihdam, ihracat gibi verileri dikkate alarak mobilya sektörünü pilot sektör olarak desteklemesi gerekiyor. Öte yandan devletten öncelikle KDV indiriminin yeniden yapılarak mobilyanın yoğun olarak kullandığı yan sanayi gruplarına da yayılarak kalıcılaştırılmasını bekliyoruz.

İHRACATTA İLK SIRADAKİ ALMANYA YERİNİ IRAK'A BIRAKTI

Türkiye'nin mobilya ihracatında yıllardır istikrarla ilk sırayı alan Almanya son iki yıldır yerini Irak'a bıraktı. Bu iki ülkeyi İran ve Azerbaycan takip ediyor. Bu dört ülkeye 2010 yılı ihracatımızın yüzde 36'dan fazlası gerçekleşirken beş ve altıncı sıraları, buralara hızla tırmanan Libya ve Fransa aldı.