Antalya Kaş'ta imar hızlandırılmalı!

Yıllardır Kaş, Kalkan ve Patara başta olmak üzere tüm yerleşim yerlerinde başlatılan ancak bir türlü bitirilemeyen ve yılan hikayesine dönen imar ile ilgili çalışmalar hala kangren olmuş ve bitirilememiş durumda. 

İlçemizin yüzölçümü 332 bin hektardan fazla olan deniz seviyesinden yüksekliği 3024 metreyi bulan Akdağıyla adeta bir eyalet görünümünde bulunan, bir uçtan bir uca dolaşmakla iki saati aşan coğrafi konumu itibarı ile yeni baştan daha düzenli ve daha kapsamlı bir imar planına ihtiyacı bulunuyor.

Kaş İlçesi başta olmak üzere Kalkan, Patara ve diğer yerleşim yerlerinde kaçak inşaatlar aldı başını gidiyor. Çoğu kişiler başını sokacak bir yuva yapmak isterken rant uğruna bina üstüne bina yaparak rant sağlayanlar da var. Bu durumda mağdur olanlarla rant sağlayanları iyi ayırt etmek gerekiyor. Kurunun yanında yeşili ayırt etmek ve yakmamak gerekiyor. Kaş Belediyesinin, "İmar Kirliliği ve Mühür Bozma"dan dolayı kestiği yüzlerce idari para cezası bulunuyor. Belediye yasa gereği sadece ceza kesmekle kalmıyor tutanağın bir suretini C.Savcılığına göndermek zorunda kalıyor. Dolayısı ile vatandaşımız Belediyeye sadece idari para cezası ödemekle kalmıyor. Aynı zamanda ceza mahkemesinde yargılanarak önce hapis cezası alıp bu ceza paraya çevrilerek erteleniyordu. Son zamanlarda sanık durumuna düşen vatandaşların önceki sabıkası varsa hapis cezası ertelenemiyor ve vatandaş hapis yatmak zorunda kalabiliyor. Yani vatandaşımız yaptığı evinde yatamadan önce cezaevinde yatmak zorunda kalıyor. Bu çok acı ve gerçek. 

Devlet çok yakın zamanda 2/B arazilerini hak sahibi olan vatandaşa uygun bedel karşılığında verdi. Ancak ne var ki özellikle sahil bandında arsa vasfında olan ve sadece ev yapılabilecek büyüklükte olan taşınmazların bulunduğu bölgeyi imar dışında bıraktı. Bu durum birçok vatandaşı mağdur etti. Bir an önce bu durumun düzeltilerek mevcut 2/B arazilerinin imara açılmasını ve imarsız durumda olan evlerin yasal hale getirilmesini kamuoyunun gündemine getirmek zorundayız. Özellikle Kaş-Gökseki, Çerçiler ve Kalkan-Akbel'deki yoğun yerleşim yeri olan ve adeta semt haline gelen bu yerlerin acilen imar kapsamına alınması ve imar revizyonunun yapılması gerekiyor. 

Davalara bakan yargıç arkadaşlarımız da bu durumdan muzdarip durumda. "Gerçekten biz de zor durumdayız. Yasaları uygulamak zorundayız. Biz vatandaşa ceza vermekten mutluluk duymuyoruz. Bizde üzülüyoruz. Yasaların yeniden düzenlenmesi ve vatandaş lehine uyarlanması gerekir" diyorlar. Dolayısı ile eski bir yargıç olarak bu durumdan hepimiz muzdarip durumdayız. 

Rant uğruna bu kaçak imardan dolayı kazanç sağlayanlar bir yana toplumuzun bu kanayan yarasının bir an önce yetkililer ile bölge milletvekiilerimizle bir araya gelip parlamentoya taşıyarak yeni bir yasal düzenlemeyi gündeme getirmemiz gerekiyor. Vatandaşımızı bu içler acısı durumunu çözmek yetkililer başta olmak üzere biz Sivil Toplum Örgütlerinin en önemli görevi olmalı. 

Bizlerde doğayı seviyoruz, Tarihimize sahip çıkmak ve kültürümüzü yaşatıp korumak arzusundayız. Elbette yeşili koruyup çoğaltmak ve yaşatmayı hep birlikte istiyoruz. Her şeye sırf karşı çıkmak için karşı çıkılması taraftarı asla değiliz. Alternatif göstermek ve makul gerekçeler sunarak itiraz etmek elbette hepimizin hakkıdır diye düşüyorum. 

Ancak şov yapmak ve dikkat çekmek için bu memlekete kimsenin kötülük yapmaya hakkı yoktur. Maddi ve manevi imkanlara sahip olanların Kaş'ımıza emeklilik için gelmiş olanların yapacak başka iş yokken bir entelektüel hareket refleksiyle sırf egolarını tatmin etmeye kimsenin göz yumması da beklenemez. 

Uzun yıllardır yargıçlık yaptığım dönemlerde de şimdi ise sivil toplum örgütlerinin bir çatı altında birleştiği Kent Konseyinde de amacımız güzel beldemizi koruyarak, teknolojinin imkanlarından faydalanıp huzurlu, sağlıklı ve mutlu bir toplum olmanın arzusu içindeyiz. Hiçbir siyasi oluşumun içinde olmadan, hemşerilik bilinci içinde güzel şeyler yapmanın ötesinde de başkaca bir düşünce içersinde olmadık. 

Kaş İlçesine gelen ve yerleşen tüm insanlar bizim hemşerimizdir. İyi ve güzel insanları bağrımıza basmak ve onları kucaklamak bizim için görevimizdir. Ancak Kaş başta olmak üzere tüm yöremizdeki bir takım gelişmeleri, teknolojik imkanları karşı çıkarak Kaş halkı adına yönlendirmeye çalışanlar demokratik haklarını kullanırken hadlerini bilerek hareket etmelerini tavsiye ediyorum. Kaş hepimizin ve Kaş halkını yok sayarak bir takın sivil toplum örgütlerinin arkasına sığınarak kaş hakkında karar vermek sadece sizlere düşmez. Kaş hakkında hepimiz söz söyleme hakkına sahibiz. 

Kaş ve çevresinde mutlaka acilen imar düzenlemesine ihtiyaç bulunmaktadır. İmar alanları dardır ve yeterli değildir. Eğer imar alanlarını genişletemezsek ve yeni imar alanlarını açamazsak kaçak yapılaşmanın önüne geçemeyiz. 

Kaş merkez sakin şehir olarak kalmalı ve eski tarihi ve kültürel dokuyu korumalıyız. Özellikle geri dönüşümü imkansız olan yerlerde, özelliklede Kaş-Gökseki, Çerçiler ile Kalkan- Akbel'de revizyon yaparak kentsel gelişim planının uygulamamız zorunlu gözüküyor. Ayrıca Kaş İlçesine yakın olan Ağullu, Çukurbağ, Yeniköy, Bayındır ve diğer yakın yerlerde yeni imar alanları açmak kaçınılmaz görünüyor. Onun için doğayı koruyarak, yeşil alanları çoğaltarak yeni imar alanlarını açmalıyız. Zaten mahalleye dönüşmüş ve nüfus olarak 1500 kişiyi bulmuş bina ve yerleşim yerlerini yıkmak yerine mevcut kaçak binaları revize ederek imarlı hale getirerek toplu yerleşim düzenine kavuşturmamız gerekiyor. 

Böylelikle hem vatandaşımızın kanayan yarası olan imar sorununu kentsel gelişim ve dönüşüm programı sayesinde çözmüş oluruz. Hem de adliyelerimiz ağır bir iş yükünün altından kakmış olur. Aksi halde hem halkımız cezalandırılmış olur hem de yargısal sıkıntı toplumsal kaosa dönüşerek hep birlikte bu sıkıntıların altından kalmayız. 

Çözüm varken kaosu tercih etmek ya da seyretmek bize çok şey kazandırmaz. Yapılacak yatırımların ve iyi şeylerin gelmesini de önler. Kent Konseyi olarak bu yönde tavsiye kararı alarak konuyu Kaş Belediye Meclisine taşımayı düşünüyoruz. İmar konusu bizlerin en önemli sorunu olmaktan bir an önce çıkmalıdır. 

İsmail GÖKÇE/Kaş Aydın Haber Gazetesi