Antalya'daki Tekel Deposu arazisinin imar planı için dava açıldı!
Şehir Plancıları Odası Antalya Şube Başkanı Dr. Ebru Manavoğlu, Antalya Mevlana Kavşağı'na taşman Büyükşehir Belediyesinin hemen karşısında yer alan 4 bin 900 metrekarelik eski Tekel Deposu'nun imar planını değerlendirdi.
Şehir Plancıları Odası Antalya Şube Başkanı Dr. Ebru Manav oğlu, Mevlana Kavşağı'na taşman Büyükşehir Belediyesinin hemen karşısında yer alan 4 bin 900 metrekarelik eski Tekel Deposu ile ilgili görüşlerini Akdeniz Gerçek Gazetesi ile paylaştı.
PLAN DEĞİŞİKLİĞİNE DAVA
planında yer almayan bir takım kararlar, parsel ölçeğinde yapılan plan değişiklikleriyle geçtiği zaman ileride ulaşım yönünden çok ciddi sıkıntılar yaratacaktır.
NEDEN DAVA AÇTIK?
Manav oğlu, şehir plancıları odası olarak eski Tekel Binası alanının resmi kurum alanlarından çıkarılarak akaryakıt ve LPG servis istasyonlarına dönüştürülmesine ilişkin 2011 yılından 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptaline dava açtıklarını hatırlatarak, "O süreç içerisinde bu alan resmi kurum alanıydı. Resmi kurum alanından akaryakıt ve LPG servis istasyonunu dönüştürülmesine ilişkin talep olmuştu. Daha soma bu yönde uygun görüşler alınamadı. Burası daha soma 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planları değişikliği ile dava konusu planlarının değiştirildiği ve yapılan değişiklik ile söz konusu taşınmazın resmi kurumlarda maksimum 23.50 olarak (7 katlı bina) planlandığını tespit ettik. Bunun ardından Mimarlar Odası ile birlikte tekrar bir dava açtık" diye konuştu.
KAYGILARIMIZ VAR
25 bin ölçekli nazım imar planı değişikliğiyle ilgili kaygıları olduğunu kaydeden Manavoğlu, şöyle konuştu: "Biz bu tür parsel ölçeğinde yapılan plan değişikliklerini çok uygun bulmuyoruz. Bu tür ticari yapılanmalar, ileride hem ulaşım açısından hem de o bölgenin gelişimi açısından bir takım sorunlar doğurabiliyor. Bunun birçok örneği var. Örneğin bu alan bir Mevlana Kavşağı'nın hemen yanında yer alıyor. Yani kentin önemli bağlantı alanlarının biri üzerinde ve bu alanın trafik yoğunluğu çok yüksek. Ayrıca alanın doğusunda ve batısında iş merkezleri, güneyinde ise Antalya Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası bulunuyor. Bu da doğal olarak artı bir trafik yoğunluğunu beraberinde getirecek, fiziki koşulları da olumsuz yönde etkileyecektir. Bu bakımdan daha önce planlanmayan, ulaşım ana Sosyal ve teknik alt yapı alanlarının kaldırılmasının küçültülmesinin veya yerinin değiştirilmesini zorunluluk olmadıkça yapılmaması gerektiğini de vurgulayan Başkan Manavoğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Bizim dava açmamızın nedenlerinden biri de buranın resmi kurum alanından ticaret alanına çevriliyor olması. Ayrıca resmi bir kurum alanını başka alana taşıdığınız zaman onunla eşdeğer bir alan bulmamız gerekiyor. Maalesef böyle bir alanında burada ayrılmadığını görüyoruz. Bu bakımdan sakıncalar doğurmaktadır. Biz her zaman söylüyoruz; sosyal ve teknik alt yapı alanların kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesi zorunluluk olmadıkça yapılmamalıdır. Burada da bir zorunluluk olduğunu söylememiz olanaklı değil. O bakımdan bu ticari alanlar özellikle bir kamusal alan kaybını, bir emsal ve yoğunluk artışını beraberinde getiriyor. Bunu da kentin planlama yapısı içerisinde olumsuz olarak görüyoruz."
DİĞER EMSALLERİN ÖNÜNÜ AÇABİLİR
Şehir Plancıları Odası Antalya Şube Başkanı Ebru Manavoğlu, "Burnunuza bir rant kokusu geliyor mu?" şeklindeki somya ise şu karşılığı verdi: "Bu rant lafı son dönemde epey moda oldu. Ben öyle demiyorum ama bu uygulama diğer emsallerinde önünü açabilir. O yüzden çok dikkatli olmak gerekiyor. Biz Şehir Plancıları olarak parsel ölçeğinde yapılan bu tür emsal arttırıcı, yoğunluk arttırıcı plan değişikliklerine her zaman karşıyız. Plan değişiklikleri, kamu yararına ve şehircilik ilkeleri doğrultusunda olmalıdır. Bu olmadığı müddetçe biz bu tür planlarını her zaman karşısında olacağız. Biz olayın siyasi değil daha çok teknik boyutuyla ilgileniyoruz."
Antalya Gerçek Akdeniz