Antalya'ya Sulukule örneğiyle kentsel dönüşüm!
Antalya Kent Konseyi’nde ‘Kent ve Sosyal Adalet’ konulu bir konferans veren Doç. Dr. Gökçeoğlu, günümüzde kentsel dönüşüm uygulamalarında yaşanmakta olan önemli çelişkilere dikkat çekti.
Antalya Kent Konseyi’nde ‘Kent ve Sosyal Adalet’ konulu bir konferans veren Doç. Dr. Gökçeoğlu, günümüzde kentsel dönüşüm uygulamalarında yaşanmakta olan önemli çelişkilere dikkat çekti. Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şebnem Gökçeoğlu, Sulukule örneğinde olduğu gibi istenmeyen bazı sınıfların kent dışına itildiğini söyledi. Gökçeoğlu, "Devletin merkez teşkilatı ve/veya yerel yönetimler küresel kent yaratmak için yaptıkları müdahalelerle istedikleri sınıfları kent merkezlerinde tutabilmekte, istedikleri sınıfları ise kentin dışına itebilmektedir. Sulukule örneğinde olduğu gibi” dedi.
Yoksullar suçlu görülmemeli
Mekansal ayrışma ve dışlanmanın artması ile birlikte kentte yüksek dozda bir kutuplaşma ve gerilim yaşanmakta olduğuna da işaret eden Doç. Dr. Şebnem Gökçeoğlu, "Kentsel dönüşüm genellikle suçla mücadeleye dayandırılmaktadır ve güvenlik gerekçesi kamunun iknasında önemli bir rol oynamaktadır. Oysa yoksulluk ve dışlanma her zaman suçla özdeş değildir. Yoksulları potansiyel suçlu olarak görmek bir tür damgalama ve dışlamadır” şeklinde konuştu.
Suç, üst sınıflarda da yaygın
Üst sınıflarda da suçun yaygın olduğunu ve üstelik burada işlenen suçların boyutu ve zararının kat sayısının çok daha yüksek düzeyde seyrettiğine de dikkat çeken Doç. Dr. Gökçeoğlu, “Örneğin ev soygunları, araba çalmakla banka hortumlamak arasındaki fark gibi. Yoksullar yerlerinden edildiğinde gerçekten suç önlenmekte midir yoksa görünmez mi kılınmaktadır? Kentlerin içinde yapılan gökdelenler, alışveriş merkezleri, lüks konutlar ve oteller sermayenin karını maksimize etmek için yaptıkları yatırımlardır. Bu yatırımlar, inşaat sektörü ve arazi/emlak piyasasını canlandırırken sosyal ihtiyaçlar göz önüne alınmadığı için kentlerde mekânsal düzeyde eşitsizlikler ve adaletsizlikler yaratılmaktadır. Gelir düzeyi yüksek sınıflar bu tür alanlarda yaşarken, alt gelir grupları ve yoksullar kentlerin çöküntü alanlarında veya çeperlerinde yaşamaktadırlar. Bu durum, sosyal dışlanmanın en belirgin görüntüsüdür” dedi.
Akdeni Manşet