24 / 11 / 2024

"Aptal binalar yerine 'akıllı binalar'a yatırım yapmalıyız"


Schneider Electric Başkanı ve CEO'su Jean-Pascal Tricoire, "Türkiye, bizim için stratejik bir ülke" dedi




Enerji hatları, altyapı, endüstri, bilişim altyapısı, binalar ve konutlarda teknik çözümler sunan 18.3 milyar Euro cirolu dünya devi Schneider Electric, 22 yıldır doğrudan faaliyet gösterdiği Türkiye'de 3 olan üretim tesislerini 4'e çıkaracak, krize rağmen 100 milyon Euro yatırım yapacak. Şirket CEO'su Jean-Pascal Tricoire, "Türkiye, bizim için stratejik bir ülke" dedi.

Elektrik dağıtımı, otomasyon ve kontrol sistemlerinde dünyanın önde gelen gruplarından Schneider Electric, 1987'den beri doğrudan faaliyet gösterdiği Türkiye'ye krize rağmen 100 milyon Euro yatırım yapıyor. Schneider Electric Başkanı ve CEO'su Jean-Pascal Tricoire, Türkiye'ye uzun vadeli baktıklarını belirterek, "2008 yılında 100 milyon Euro'luk yatırım kararını aldık. Küresel krize rağmen bu yatırımdan vazgeçmedik. Biz sanayiciyiz, yaptığımız işe kısa vadeli bakmıyoruz" dedi. Tricoire, üç fabrikaları bulunan Türkiye'yi sadece üretim merkezi olarak görmediklerine işaret ederek, "Bu yıl Türkiye'ye bölgesel bir rol de verip 16 ülkeyi bağladık. Türkiye, Schneider açısından dünyada stratejik pozisyona sahip bir ülke konumuna geldi" diye konuştu.

4'üncü fabrika olacak

Türkiye'deki yatırımlarının geleceği açısından da çok iyimser olduklarının altını çizen Tricoire, "Manisa'ya 100 milyon Euro'ya yeni bir fabrika kuruyoruz. Bu yılın sonunda üretime başlayacak olan 30 bin metrekarelik alan üzerine kurulu fabrikanın ilk etabı için ise 15 milyon Euro'luk bir yatırım yaptık" diye konuştu. Tricoire, 1987 yılından itibaren Türkiye'de doğrudan faaliyet gösterdiklerini belirterek, "İstanbul Tuzla,  İzmir  Çiğli ve Kemalpaşa'da toplam 3 üretim tesisimiz bulunuyor. Manisa fabrikasıyla birlikte bu rakam 4'e çıkacak" dedi.

Stratejik üs konumunda

Türkiye pazarının çok ilgi çekici olduğunu söyleyen Tricoire, şöyle konuştu: "Ayrıca tüm bölge için stratejik bir üs konumunda olan Türkiye, Avrupa'ya, Ortadoğu'ya ve Akdeniz havzasına açılan bir kapı. Bu yıl Türkiye'ye bölgesel bir rol de verdik. Bağımsız Devletler Topluluğu, Orta ve Doğu Avrupa'dan 16 ülkeye Türkiye'ye bağladık. Türkiye, Schneider açısından dünyada stratejik pozisyona sahip bir ülke durumundadır."

Düşük maliyet için değil

Türkiye'ye üretim maliyetlerinin düşük olması nedeniyle gelmediklerini vurgulayan Tricoire, şunları söyledi: "Böyle bir amacımız olsaydı Bulgaristan'a yatırım yapardık. Yetişmiş kaliteli iş gücü bizim için çok önemli bir etken. Türkiye, ihtiyacımız olan bütün özelliklere sahip bir ülke. Çok kaliteli insan kaynağı var. Enerji ve altyapı, endüstri, bilişim altyapısı, binalar ve konutlar alanlarında teknik çözümler sunuyoruz. Bizim işimizde insan faktörü çok önemli."

Türklerle 119 yıl önce tanıştı, Osmanlı'ya savaş gemisi üretti

Schneider Electric'in Türklerle tanışması 119 yıl öncesine dayanıyor. 1890'da Bursa-Mudanya demiryolunun yapımında yer alan o zamanki şirket, 1905-1907 yılları arasında ise Osmanlı donanması için 14 farklı savaş gemisi üretimi gerçekleştirdi. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu sonrasında şirketin ilk projesi 1970 yılında Keban Hidroelektrik Santrali oldu. 1987-88 yıllarında Merlin Gerin ve Telemecanique firmaları olarak Türkiye'de doğrudan faaliyete geçildi. 1994 yılından itibaren ise Türkiye faaliyetleri, 'Schneider Grubu' adıyla yürütülmeye başlandı. 1999 yılında alçak gerilim dağıtımında dünya lideri Lexel'i bünyesine katan grup, 'Schneider Electric' adıyla yoluna devam etme kararı aldı.

1.6 milyar insan hálá elektrikle tanışmadı

Bugün dünyada 1.6 milyar insanın elektriği bulunmadığını söyleyen Jean-Pascal Tricoire, şöyle devam etti: "Önümüzdeki 20 yılda 2 milyar insanın daha enerjiye erişimi sağlanacak. 2050 yılında enerji tüketimi ikiye katlanacak. Yeni enerji talebinin yüzde 75'i gelişen pazarlardan gelecek. Ancak, CO2 emisyonlarının ise bu tarihte yarı yarıya düşürülmesi hedefleniyor. Şirket olarak yüzde 30'a varan tasarruf imkanı veren çözümler sunuyoruz. Küresel olarak yüzde 30'luk tasarrufu kömürle elektrik üreten 20 bin santralin bir yıllık üretimine eşittir."

Merkezimiz Paris ama ABD'li payı yüzde 30

Merkezi Fransa'nın başkenti Paris olan küresel bir şirket oldukların söyleyen Jean-Pascal Tricoire, şu bilgileri verdi: "Çok uluslu bir hissedar yapımız var. Hissedarlarımızın yüzde 30'u Amerikalı, yüzde 40'ı Fransız ve yüzde 20'si Avrupalı. Ciro bazında en büyük pazarımız yüzde 25 ile ABD. Bölgesel olarak baktığımızda ise ciromuzun yüzde 44'ü Avrupa, yüzde 27'si Kuzey Amerika, yüzde 19'u Asya-Pasifik ve yüzde 10'u ise dünyanın geri kalanından geliyor. Genelde Asya ve Uzakdoğu en hızlı büyüyen bölgelerdir. Bizim açımızdan Türkiye, Afrika, Ortadoğu, Doğu Avrupa ve Latin Amerika en hızlı büyüme gösteren pazarlar konumunda."

Organik ve satın almalarla son 4 yılda 2 kat büyüdük

Temel amaçlarının hızla büyümek olduğunu vurgulayan Jean-Pascal Tricoire, şöyle konuştu: "Bunu iki yolla yapıyoruz organik ve satın almalarla. Son 5 yılda ciromuzu organik olarak yıllık ortalama yüzde 10 oranında artırdık. Satın almalarla ise organik büyümeye ek olarak her yıl yüzde 15 oranında büyüme sağladık. Sonuçta yıllık yüzde 25 büyüme ile son 4 yılda ciromuzu iki katına çıkardık. 2008 yılı cirosu yüzde 5.8 arttı. Net kar yüzde 6.3 artışla 1.68 milyar Euro oldu."

Akıllı bina yatırımının geri dönüş hızı Türkiye'de 2-3 yıla düşüyor

Konutlar ve binaların dünya enerji tüketimini yüzde 40'ını oluşturduğunu belirten Jean-Pascal Tricoire, şunları söyledi: "Veri merkezleri dahil altyapıyla birlikte bu oran 4'te 3'e çıkıyor. Aptal binalar yerine enerji tasarrufu sağlayan 'akıllı binalar'a yatırım yapmalıyız. Avrupa ve ABD'de akıllı binaların yatırımı 3 ila 5 yılda geri dönüyor. Türkiye gibi enerjinin çok daha pahalı olduğu ülkelerde bu süre 2-3 yıla kadar iniyor. "

Hürriyet


Geri Dön