29 / 04 / 2024

Aron Angel uğurlandı!

Aron Angel uğurlandı!

Pazar günü hastanede kalp yetmezliğinden vefat eden Türkiye’nin ilk şehir planlamacısı, 94 yaşındaki Aron Angel, İstanbul Neve Şalom Sinagogu’nda dün düzenlenen cenaze törenini takiben Ulus Musevi Mezarlığı’



Pazar günü hastanede kalp yetmezliğinden vefat eden Türkiye’nin ilk şehir planlamacısı, 94 yaşındaki Aron Angel, İstanbul Neve Şalom Sinagogu’nda dün düzenlenen cenaze törenini takiben Ulus Musevi Mezarlığı’ndan son yolculuğuna uğurlandı. Sinagogdaki törende, Türk- Musevi cemaatinin önde gelen isimlerinin yanı sıra, Angel’in kızları Eti Heparı, Brigitte Yaman, oğlu Albert Angel ve torunları hazır bulundu.

Uzay Heparı’nın dedesi

Aron Angel, 1950’li ve 60’lı yıllarda İstanbul’un şehir planını hazırlayan ekibin içindeydi ve Bağdat Caddesi’nin mimarı olarak biliniyordu. Angel, 1994’te motosiklet kazasında yaşamını yitiren müzisyen Uzay Heparı’nın da dedesiydi.

Hepimize taş çıkarırdı

Sinagogda düzenlenen tören çıkışı konuşan Eti Heparı, “Yaklaşık bir aydır hastaneydi. Uzun süredir kalp piliyle yaşamını sürdürüyordu. 94 yaşındaydı ama hepimize taş çıkarırdı. Üzüntümüz büyük” dedi. Oğlu Albert Angel ise babası için şunları söyledi: “En büyük acıları, torunu Uzay Heparı’yı ve annemi kaybettiği günlerde yaşadı. Tam bir İstanbul sevdalısıydı.” Uzay Heparı’nın oğlu Kanat Heparı da “Bağdat Caddesi’nden geçerken çok duygulanıyorum. İnsanın, dedesinin yaptığı caddede yürümesi gurur verici bir şey” dedi.

94 yaşındaki delikanlı

ARON Angel, 1916’da İstanbul’da doğdu. Galatasaray Lisesi’nden mezun olduktan sonra Paris’e giderek, içinde İnstitut d’Urbanisme’in de olduğu üç üniversite bitirdi. 1942’de İstanbul’a dönen Angel, 1950’li ve 60’lı yıllarda İstanbul Nazım Planı Daire Başkanı olarak çalıştı. Açık alanlı ve geniş kaldırımlı düzeni ve az katlı bahçeli evleriyle parmakla gösterilen Bağdat Caddesi ve çevresinin nazım planını tamamen o hazırladı. Valikonağı Caddesi’nin ve Beyoğlu’nun da planını hazırlayan Angel, pratikte projeye sadık kalınmayınca istifasını verdi. 94 yaşına kadar yaşamasının sırrını “Yaz- kış denize girmek, günde tek öğün yemek yemek ve litrelerce su içmek” olarak açıklamıştı. 92 yaşına kadar her sabah spor yaptı. Geçen yıl yazmaya başladığı yaşam öyküsünün basıldığını göremeden hayata gözlerini yumdu.
Hürriyet/Mehmet ÖZDOĞAN

Basında yer alan diğer haberler:

Aron Angel üzgün ayrıldı!

Atatürk'ün isteğiyle İstanbul'un ilk şehir planını çizen, Aron Angel, 94 yaşında kalbine yenik düştü. Oğlu, babasının İstanbul'un hâlâ 1940'lardaki nazım planına mahkûm olmasına çok üzüldüğünü söyledi

Atatürk'ün isteği üzerine İstanbul'un ilk şehir planmı çizen, Bağdat Caddesi'yle Vali Konağı Caddesi'nde imzası olan Aron Angel, 94 yaşında kalbine yenik düştü. Mühendis olan oğlu Albert Angel, babasının hayata üzgün veda ettiğini söyledi ve ekledi: "Babam, 'Koskoca dünya kenti İstanbul hâlâ 1940'larda yaptığımız nazım planına mahkûm. Bir ülke nasıl anayasasız olmazsa, bir şehir de nazım plansız olmaz. Ama İstanbul'un planı yok. Bu çok üzücü' derdi. Yaşasaydı en çok Haydarpaşa Garı'ndaki yangın onu yıkacaktı" dedi. Aron Angel, 1916 yılında İstanbul Kadıköy'de doğdu. Anne ve babası öğretmen olan Angel, Galatasaray Lisesi'ni bitirdi. Ardından İstanbul Teknik Üniversitesi'nin inşaat mühendisliği bölümünden mezun oldu. Sonra Güzel Sanatlar Akademisi'nde mimarlık eğitimi aldı. Bunlarla yetinmedi. Fransa'da, şehircilik uzmanlığı konusunda iki üniversite daha bitirdi. Sonra yine İstanbul'a döndü. İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Fakültesi'ni bitirdi. Tam 5 üniversite sığdırdı eğitim hayatma... Bilgisini ve emeğini de, en çok İstanbul'un şehirciliği için harcadı.

USTASIYLA BERABER

Bu serüveni, Atatürk'ün çok önem verdiği İstanbul'un dünya şehirleri arasına girmesini sağlamak için, 1936 yılında, Fransa'nın ünlü şehir plancısı Henry Probst'ı İstanbul'da çalışmaya davet etmesiyle başladı. Probst, "Tek bir şartla kabul ederim. İstanbullu öğrencim Aron Angel da benimle çalışırsa" dedi. Atatürk, Probst'un şartını kabul etti. Böylece Probst, İstanbul Belediyesi Nazım Daire Başkanı olurken, Aron Angel da yardımcısı olarak işe başladı.

Ustasıyla beraber İstanbul'un ilk ve son nazım planının mimarı olan Angel, 1936'dan 1950'lerin sonuna kadar bu alanda çalıştı. İstanbul'un şehir planlarını hazırladı. Kentten geçecek metroyu, daha o yıllarda nazım planına aldı. Bağdat Caddesi'nde yeni bir hayat yarattı. Ayrık nizamda planlanan caddede; geniş bahçeler, alçak binalarla ferah bir ya¬şam alanı oluşturdu. Aynı uygulamayı Nişantaşı'ndaki Vali Konağı Caddesi'nde de yaptı. Ama ondan sonra gelenler planlara uymadığı için günümüzde burası karmaşık bir hal aldı.

BABAMIN İZLERİ...

Son bir aydır rahatsız olan 94 yaşındaki Aron Angel, kalbine yenildi ve "üzgün" bir şekilde ayrıldı aramızdan. Mühendis oğlu Albert Angel, onu nelerin üzdüğünü şöyle aktardı: "Babamın izleri kentin her yerinde. Fakat o, İstanbul gibi bir şehir, nasıl 1940'ların nazım planına mahkûm edilir Dünyada iki önemli şehir vardır. Biri Paris, diğeri İstanbul. Hangisini tercih ettiğim sorulsa, İstanbul derim. Bir ülke nasıl anayasasız olmazsa, bir şehir de nazım plansız olmaz. Ama İstanbul'un planı yok' derdi. İstanbul'da sanayileşmeyle birlikte yaşanan yok edilişe üzülürdü. Yeşil alanların yok edilmesine çok üzülürdü. Görseydi, Haydarpaşa Garı'ndaki yangın da onu çok yaralardı."

Eşini de 4 yıl önce kaybeden Angel, önceki gün saat 13.00'te Neve Şalom Sinagogu'ndaki cenaze töreninin ardından Arnavutköy Ulus Musevi Mezarlığı'nda defnedildi. İstanbul'u, 1940'larda hazırlanan şehir planıyla bırakarak... 

Aron Angel'i uğurladık

Galata Kulesi'nin komşularından "Neve Şalom Sinagogu"nda oturacak yer kalmamıştı... 1992'de ve 2003'te iki kez bombalanan sinagoga girebilmek ise hiç kolay değildi... "Cenaze merasimi"ne geldiğimizi söylememize rağmen, arka arkaya demir kapıları ancak "tanıdıklar"ı için açtırabildik.

Musevi yurttaşlarımız haksız sayılmazlar ama bir ibadet yapısında böylesine koruma önlemleri, insanlık adına düşündürücü değil mi

Hahambaşı'nın da katıldığı törende 3 yakın arkadaşı, 28 Kasım Pazar günü 94 yaşında yitirdiğimiz mimar ve şehircimiz Aron Angel'i anlattı... Üçünün de "meslek ahlakına uygun düşmeyen istekleri geri çevirmesi"ni vurgulaması; hatta bu nedenle en önemli görevinden "onurlu bir istifa ile ayrılma"sının anımsatmaları ne kadar anlamlıydı...

"Hilton Oteli'nin yeşil alana yapılmasına karşı çıktığı için belediyeden istifa etmişti" dendiğinde, 60 yıl Önceyle bugünü acaba kaç kişi kıyaslamıştı..

Prost'un asistanı Mimarlık ve şehircilik eğitimini Paris'te tamamlayan Angel,
1930'lardan 40'lara dek istanbul'u planlayan Henry Prost'un önce öğrencisi, yurda dönünce de asistanı olmuştu...

Atatürk, Prost'u 1934'te davet ettiğinde, hem Ulu Önder'e saygısından; hem de tarihi bir kentte çağdaş şehircilik çalışmalarına duyduğu heyecandan ötürü teklifini kabul etmiş; planlama bürosunu kurarken de Aron'u karştsında görünce, çalışkan öğrencisine "Asistanım ol" demişti.

1916 doğumlu Aron Angel, sadece anılarını anlatması için değil, istanbul'un imar sürecine ilişkin gözlemlerini paylaşması için de Kanal B'deki 'İmar Dosyası' programına iki kez konuğum oldu.

11 Kasım 2007'de yayımlanan programda, "İstanbul'un arkeolojik mirası üzerindeki yapılaşma sorunları"nı konuşurken özetle demişti ki: "Prost Atatürk'e kentin en önemli zenginliğinin, 'tarih'i olduğunu, bu nedenle geçmişin elde kalan tüm değerlerini koruyan bir planlamayı amaçladığını söylemişti. Atatürk'ün yanıtı da tarihi yok edecek bir modern-leşmeyi kendilerinin de iste-medikleri şeklindeydi."
29 Haziran 2008'deki prog-ramda ise gündem Haydarpa-şaport, Galataport gibi kentin planlama ilkelerini çiğneyen "ay-rıcalıklı rant projeleıf'nin yay-gmlaşmasrydı... Angel örnekler üzerine, "benzer siyasi anla-yışla gerçekleşen Hilton Oteli olayını anlatmak zorunda kaldı.

'Hilton' ve siyaset

Aron Angel, 1947'de belediyeye "şehircilik başdanışmanı'" olmuştu; kentin kimi önemli semtleriyle birlikte örneğin Bağdat Caddesi'ne de bugünkü öz¬gün kimliğini veren ilk planlamanın müellifi Angel'di...

Prost planlarında ise Angel'in gözü gibi koruduğu kararlar arasında şimdiki Vatan Caddesi'nin bulunduğu vadinin "1 numaralı park"; Taksim-Dolmabahçe arasında tasarlanan yeşil alanın da "2 numaralı park" adıyla kente kazandırılması da vardı. Aynı yıllarda dönemin ünlü "ABD'ye bağımlı"lık oyunu olan "Marshall Yardımı" ile "İstanbul'a bir Hilton Oteli" yapıl-ması kararı alınınca, otele yer bulma çalışması başlar... ABD'li yatırımcılar, 2 No'lu parkın tam ortasında kalan şimdiki alanı istemektedirler... Ancak dönemin valisi ve Belediye Başkanı Lütfi Kırdar ile danışmanı Aron Angel, "Burası Atatürk'ün plancısı Prost'un park alanıdır, olamaz!" diye karşı çıkarlar..
Bu direnişin sonucu, 1949 yılında Kırdar'ın görevinden alınması, yerine Fahrettin Kerim Gökay'ın atanmasıdır.

Gökay ise konunun yeniden gündeme geldiği 1952'de Angel'den "İmar planım ABD'lilerin isteğine göre değiştirmesi"ni isteyince, ertesi gün önüne gelen zarftan 'plan' değil, "istifa" mektubu çıkar... Şehircilik başdanışmanı özetle demektedir ki; "Kenti ve planlamayı gözden çıkartan anlayışla çalışmam mümkün değildir."

Mimar Aron Angel'i, adeta "onur dersi" veren anılarıyla 30 Kasım'da sonsuz dinlencesine yolcu ettik... Tarihsel hizmetlerini "aşk"la yaptığı kentin "mimar" belediye başkanı ise uğurlama töreninde yoktu!
Cumhuriyet/Oktay EKİNCİ


Geri Dön