Dış Piyasalar

Avrupa’da konut sorunu derinleşiyor! Çözüm kamu eliyle konut arzını artırmak!

2008 yılındaki krizden beri Avrupa’nın birçok önemli kentinde konut fiyatlarındaki artış vatandaşı mağdur ediyor. Pek çok şehirde emlak, zengin yatırımcıların manipülatif bir aracına dönüşürken İspanya ve Portekiz’de kitlesel protestolar yaşanıyor.  Peki çözüm ne? 


Avrupa’da 2008 yılından bu yana önemli bir sorun olan konut krizi giderek daha da derinleşiyor. Konu ile ilgili olarak paylaşılan detaylara göre İngiltere, Almanya, İspanya ve Portekiz gibi pek çok ülkede konut fiyatları maaşlara oranla ciddi artış gösterdi. İspanya’da konut fiyatlarının 2015 yılından bu yana yaşadığı oransal artış, ücretlerdeki artışın yaklaşık iki katı oldu, sonbaharda ise ülkede konu ile ilgili kitlesel protestolar bekleniyor. Portekiz de ise artış gösteren konut ve kira fiyatları binlerce kişi tarafından protesto edildi. Konuya ilişkin Aydınlık Avrupa’nın sorularını cevaplayan Aydınlık gazetesi yazarı, ekonomist Serhat Latifoğlu, çözümün kamu eliyle konut arzını artırmaktan geçtiğine değindi.. İşte Aydınlık’tan Tolga Dişçi imzalı o haber…

-Avrupa'nın pek çok yerinde son 15 senedir konut fiyatları, kiralara ve maaşlara oranla önemli artış gösterdi. Bunun arkasında yatan temel sebepler nelerdir?

Temel sebep özellikle 2008 yılındaki krizden sonra hem Avrupa Birliği (AB) hem de Amerika Birleşik Devletleri (ABD) merkez bankalarının uyguladığı genişlemeci politikalar. Bilindiği gibi 2008 yılı sonrası Avrupa Birliği istikrarlı bir büyüme gösteremedi, bu nedenle faizler sürekli reel anlamda negatifte tutuldu. Pek çok banka da, ekonominin yeniden canlanmasını sağlamak amacıyla negatif reel faiz vermeye başladı. Bu çok uzun bir süre yapıldı. AB'de uzun senelerdir görülmemiş sürekli resesyon hali ortaya çıktı dolayısıyla da varlık fiyatları artmaya başladı.

KONUT ALIMI MANİPÜLATİF BİR HALE GELDİ

Faiz oranları bu kadar düşükken, parası olan ve faizden gelir elde edemeyecek olan büyük bir yatırımcı kitlesi varlıklara yönelmeye başladı. Bunlar zaman zaman emtia, zaman zaman da şirket satın almaları biçiminde gerçekleşti ve tabii bunun bir bölümü gayrimenkule de gitti. Özellikle Londra, Frankfurt, Berlin gibi büyük ve popüler Avrupa kentlerinde fiyatlar ciddi anlamda artmaya başladı. Bu spekülatif ve daha sonra manipülatif bir hale gelmeye başladı. Daha sonra özellikle koronavirüs zamanında, daha da genişleyici politikalar izlendi. Avrupa Merkez Bankası (ECB) çok ciddi miktarda para bastı ve bunu piyasaya dağıttı. Yaşanan bu durum da varlıklara yönelme sürecini daha da ateşledi.

Daha sonra ECB, sıkılaşmaya gittiyse de bu varlıkların az bir bölümünü çekebildi. Burada da olan konut sahibi olmayan Avrupa Birliği vatandaşlarına oldu. Fiyatlar çok ciddi bir şekilde yükseldi. Daha sonra mortgage faizleri yükseldi fakat fiyatlarda önemli bir düşüş yaşanmadı.


İngiltere'de mortgage kredilerine artan başvuruları  nasıl değerlendiriyorsunuz? Bunun konut fiyatlarındaki artışla bir ilişkisi var mı?

İngiltere'deki mortgage başvuruları, İngiltere Merkez Bankası'nın (BoE) faizleri geçtiğimiz Temmuz’da 5,25'ten 5'e indirmesinden kaynaklandı fakat söz konusu bu artışların önemli bir etkisi olmayacaktır piyasada çünkü hala erişilebilir olmaktan uzak mortgagelar. Eğer enflasyon biraz daha düşerse İngiltere'de o zaman daha kalıcı bir mortgage talebi de görebiliriz.

PANDEMİ ÖNCESİNE GÖRE KONUT ALMAK GÜÇLEŞTİ

İspanya'da ve Portekiz'de yaşanan konut sorunu, kitlesel protestoları da doğurdu. Bu ülkelerin özel durumu nedir?

İspanya'daki ve Portekiz'deki tepkiler, ev sahipliğinin düşük ve işsizlik oranının yüksek olmasından kaynaklı. Özellikle İspanya'da işsizlik oranı oldukça yüksek, gençlerin konuta erişimi de oldukça zor. Bunun geçmişi aslında 2008 yılındaki krize ve sonra 2012-2013 yılındayaşanan ödeme sıkıntılarına dayanıyor. Söz konusu o süreçte düşük faizli ortamda varlık fiyatları oldukça artış gösterdi. Özellikle tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi sonrası dönemde bu yükseliş görüldü. Faiz artışları, kimi yerlerde belli gerilemeler görülse de, bu balonu söndüremedi. Orta halli bir kişinin alım gücü, pandemi öncesine göre ev almanın daha uzağında artık.


NEOLİBERALİZM, SOSYAL DEVLETİ KISITLADI

Avrupa Birliği nasıl bir uygulamayla bu konut sorununu çözebilir?

Avrupa Birliği’nin bu sorunu çözmesinin yolu, konut üretimini artırmaktan geçiyor. Toplu konut projeleri ya da ucuz ve uzun vadeli özel mortgage kredileri. Bu yollarla konut daha da erişilebilir kılınabilir. Tabii mevcut büyük kentlerin içinde konut arzının artırılması mümkün değil fakat  uydu kentler inşa edilebilir büyük kentlerin etrafına. Henüz Avrupa Birliği kurulmadan önce, Fransa ve Almanya gibi ülkeler sosyal devlet olmanın gereği olarak böyle projeler yapmışlardı. Fakat Avrupa Birliği sürecinden sonra çok katı bir neoliberal politika izlendiği için bu tip teşvikler ikinci plana düştü.

Fiyatların artışlarıyla  ilgili alınan önlemler de bu nedenle yeterli olmadı. Aslında Amsterdam gibi bazı kentlerde fiyat kontrolleri var. Fakat öyle büyük bir manipülatif dalga yaşandı ki fiyat kontrolleri bunu engellemeye yeterli olamadı. Zira kontrolün etkili olabilmesi için ya çok sağlam bir denetim mekanizması ve ağır yaptırım uygulanması gerekir ki konu ile ilgili ağır yaptırımlar yok, veya arzın güçlendirilmesi gerekir. O da olmadığı için bu dalgaya teslim oldu Avrupa Birliği. Konut arzını toplu konut projeleriyle artırmanın dışında, kalıcı bir çözüm de bulunmuyor.

 

Kıbrıs'ta emlak piyasasında denge arayışı başladı: Kiralar ne olacak? 

Ev sahibi kiracı savaşı nasıl biter? Tebernüş Kireçci açıkladı!

Faiz oranlarının sabit kalması veya değişimi arazi yatırımları için risk mi fırsat mı?