Sektörel

Avrupa'da ticari ipotek fonlama açığı 115 milyar Euro olacak

Gelecek iki yıl içinde Avrupa'da ticari ipotek fonlama açığının 115 milyar Euro'ya erişmesi bekleniyor

DTZ'nin yayınladığı Avrupa Ticari İpotek Fonlama Açığı (DTZ Insight : European debt funding gap-Resolutions under way) raporuna göre; gelecek iki yıl içinde Avrupa'da ticari ipotek fonlama açığının 115 milyar Euro'ya erişmesi bekleniyor.  Bu açık ülkeler arasında farklılık gösterse de, toplam Avrupa borç fonlama açığının yüzde 56'sının sadece iki ülkede, İngiltere ve İspanya'da olduğu tahmin ediliyor.  Fransa, Almanya, İtalya ve İrlanda ise yüzde 28'lik payı oluşturuyor.

DTZ Research'ün açıklamasına göre: "Doğal olarak, daha büyük pazarlar, küçük pazarlara göre daha fazla borç seviyesine sahip.  Bu nedenle, bu pazarların daha büyük fonlama açığına sahip olması anlamlı.  Ancak, buna bağlı risklerin ölçülebilmesi açısından, fonlama açığının toplam borç ile karşılaştırılması daha uygun bir ölçü olacaktır.  Bu açıdan bakıldığında, İngiltere ve İspanya, toplam ticari borç ile karşılaştırıldığında, sırasıyla yüzde 7 ve yüzde 8'lik yüksek fonlama açığına sahip. Almanya ve Fransa'da yüzde 2 ve yüzde 3 ile daha makul bir fonlama açığı var.  İrlanda ise yüzde 10 ile Avrupa'daki en yüksek borç fonlama açığına sahip".

Gelecek iki yıl içinde Avrupa'da yeni 116 milyar Euro özkaynak yaratılması Avrupa ticari ipotek fonlama açığını finanse etmek için yeterli olacaktır.  Fakat, bir süredir gerekli olan özkaynak ve borç fonlama açığının aynen kalması "neden mevcut özkaynaklar ile borç fonlama açığı hala çözümlenmedi" sorusunu tetikliyor.

Borç fonlama açığını finanse etmek için mevcut özkaynakların verimli kullanılmasını engelleyen bazı faktörler mevcut.  Özkaynaklar açısından, yatırımcıların aradığı fırsatların farklılaşması önemli bir etken. Pek çok küresel fon yöneticisi, bankaların ticari ipotek portföylerine yatırım yapma konusunda hevesli.  Fakat, yüksek toplam kazanç gereksinimleri sadece bankaların bu tip kredileri önemli bir iskonto ile satmaları karşılanabiliyor.  Öte yandan, pek çok kurumsal yatırımcı ana piyasalardaki (core market) birincil (prime) gayrimenkullere yatırım yapmaya odaklanıyor, fakat bu kurumların çoğu bu tür kredileri alma gücüne sahip değiller.  Rapora göre, bu faktörler, bankaların yüksek iskontolu fiyattan kredi satmaya isteksiz olması yatırımcıların uzak durmasına neden olmakta.  Özkaynak yatırımcıları ise az iskontolu fiyattan satın almaya isteksiz.  Bu durum fonlama açığının bir süre daha çözüme kavuşamayacağına işaret ediyor.

Çözüm üretmeye teşvik edici olmak için, hem özkaynak hem de borçlar açısından daha fazla baskının oluştuğu gözlemleniyor.  Özkaynak tarafında, kısıtlı yatırım süresinden kaynaklanan bir baskı ve ticari gayrimenkul kiralama pazarında daha fazla küçülme yaşanması bekleniyor  Borçlar tarafında ise yeni çözüm politikalarının üretilmesi bekleniyor.

Raporda, borç fonlama açığına olası çözümler öneren Avrupa'da yakın zamanda meydana gelen çeşitli anlaşma çözümleri şu şekilde sınıflandı:

borçlanma çözümleri; vade tarihini uzatılması gibi yeniden yapılandırmalar, kredinin üçüncü şahıslara satışı, icra yoluyla paraya çevrilmesi, özkaynak çözümleri; özkaynak yaratılması, yeni bir özkaynak ortağı bulunması,
Karma özkaynak-borç çözümleri; borcun özkaynağa çevrilmesi.

Avrupa gayrimenkul piyasaları için olumlu bir beklentiye sahip olunduğu belirtiliyor.  Gelecek iki ile dört yıl içinde, Avrupa borç fonlama açığını çözmek için, mevcut özkaynak yatırımcılarının, yeni özkaynak yatırımcılarla ve borç verenlerle çalışmaya devam etmesi bekleniyor.