Aydınlı, Orhanlı ve Konaşlı halkı kamulaştırmaya karşı!

Orhalıdaki kamulaştırma ile ilgili bayram öncesi yaptığımız yürüyüş sonrası yapılan basın açıklması ektedir.
İnternet üzerinde ve çeşitli yerel basında, haber kanallarında yayınlanan basın açıklamamız ile kamuoyu oluşturarak  mesken sahiplerinin kamulaştırmadan göreceği zararı sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Şöyle ki; Kamulaştırma kanununa göre arsa ve arazilere emsal değeri verilirken..Binalara emlak kanunu tebliğinde belirtien m2 maliyetine göre değer biçilmektedir.(ek 2011 yılı tebligat)
Bu durumda 2.veya 3. sınıf görülen konutlarımız 100 m2 için 30-40 BTL Değer biçilecek ve yaklaşık 20 yılık olan binanarımızdan 1/5 değer düşülerek (bina amortismanı 50 yıldır) 100 m2 için 25-30 BTL değer tespit olunacaktır..1.sınıf için dahi bu rakam değer düşüklüğü sonrası 40-45 BTL yi aşmamaktadır.
Burada arsa sahiplerinin, yatırımcının kaybı yok... biz mesken sahiplerinn kaybı var yukardaki değerler ile aynı m2 de istanbul'da    yer almak mümkün değil...üstelik rızamız dışında yapılan bu işlemle sosyal çevremizi, iş çevremizi kaybediyoruz...kanunda maalesef bunlara hiç atıf yok..desteğinizi rica ederiz..
 
 
BASIN AÇIKLAMASI 26.08.2011 -ORHANLI
 
Değerli Basın mensupları;
 
Mahallemizde 2 yıldan beri söylenti halinde duyulan istimlak çalışmaları  TOKİ  in pazarlık tebligatlarının gelmesi ile gerçeğe dönüşmüştür.
Bu tebligatlarda 15 gün süre zarfında pazarlık görüşmeleri için TOKİ ye gelinmesi aksi halde tahliye için hakkımızda dava açılacağı söylenmektedir.
Mahallemizde olayın gerçekliğinin duyulması ile toplantılar yapıldı ve mahalle adına ortak hareket komisyonu kuruldu.
Bu komisyonun belirlediği arkadaşlar olayın içeriğini öğrenmek üzere TOKİ nin tebligatına cevaben görüşmeye gitmişlerdir.
TOKİ yetkilileri ile yapılan ilk görüşmelerde ;
 
1-      Başbakanlık oluru ile yerlerimizin kamulaştırılacağı,
2-      Yaklaşık 5.000 kişi ye tebligat yapılacağı,
3-      Kamulaştırılacak alanın Aydınlı-Orhanlı-Konaşlı mahallelerini kapsamakta olduğu
4-      Pazarlık yapılmaması halinde mahkemeye verileceğimiz
söylenmiş ve
      Pazarlık için vergi beyan değerlerimiz öne sürülmüştür.
 
DEĞERLİ KAMUOYUNUN BİLGİSİNE  
KAMU YARARI savı öne sürülerek, 30-40 ev ile başlayan istimlak çalışmaları şuan 5.000 kişiyi kapsamaktadır ve nerede duracağı belirsizdir.
BİZLER DE KAMUYUZ KARARLIYIZ, EVLERİMİZİ YIKTIRMAYACAĞIZ!
 Lojistik-Havaalanı ve Teknoloji alanı olan bölge, yatırımcılarca milyon dolarlar ile el değiştirirken mesken sahiplerine vergi beyan değerleri öne sürülmektedir.
Bizler tüccar veya yatırımcı değiliz
40 YILDIR BU SOSYAL ÇEVREDE YAŞIYORUZ ,
EVLERİMİZ SATILIK DEĞİLDİR!
 
BARINMA KONUT HAKKI
 
"İnsanın böyle bir hakkı da mı varmış Diyecek olanların büyük bir çoğunluğu oluşturduklarını biliyoruz... Öyle ya gerçekten demokratik, uygar ülkelerde böyle bir hak doğal... Ama bizim de anayasal hakkımız... Devlet, vatandaşının bu hakkı için çalışmak zorunda...

"Nasıl yani" .Vatandaşını yersiz yurtsuz, çatısız, korumasız bırakamaz devlet olan devlet... "Bana ne" diyemez...
 Son günlerde bizde nasıl bu iş  "Kim kimin için konut üretiyor" "Hükümet eliyle kurulan bir düzenek var mı"
 Var: TOKİ.
Önce -Milli Emlak Dairesini-Arsa Ofisini sonra İmar İskan Bakanlığını ortadan kaldırdılar. Gak deyince yağ, guk deyince bal veriliyor TOKİ' ye...
Akla gelebilecek bütün olanaklar sağlanıyor... Doğrudan başbakana bağlı...
Sayıştay denetiminin de dışında tutuluyor. Ne orman dinliyor, ne kıyı... Ne kent planı, ne imar planı dinliyor...
Ne ülkenin dengeli kalkınması, ne bölgeler arası denge, ne kent - ne de kentsel tasarım ilgilendiriyor onu.
Bir çok önemli yeri, ancak mimarlar odası, sorumluluk duygusuyla, kurtarmaya çalışıyor TOKİ' nin elinden...
Adalet kurumlarının, kimi koruma kurullarının yardımıyla... Devletin kurumları, devletin kurumlarına karşı savaşım veriyor kısacası...KAMU YARARINA!!
Her yerde konut üretiyor TOKİ... Kimin için Bizim insanımızın gereksinimi için mi Bizim insanımızın yaşama alışkanlıklarına, yaşama kültürüne göre mi Hayır!
 Üretilen konutlar Türkiye' ye uyuyor mu Hayır!  Var mı böyle bir tasaları Hayır!
Başını sokacak bir yeri olsun da... Öyle değil işte... Yaşama biçimine uymayan bir yere soktunuz mu insanı, her yer orasına burasına çarpıyor... bunalıma düşüyor...

Bizim anlayabileceğimiz ne "aile terbiyesi" kalıyor, ne görenek, ne şu, ne bu... (Olsun! Çağ değişiyor, hepimiz değişiyoruz...) Elbette, ama değişme dediğin ileriye doğru, iyiye, doğruya, mutluluğa, güzele doğru olmalı. Böyle herkese tek tip giysi gibi giydirilen, kimlikleri, kişilikleri yok eden konutlarda biz ne yapacağız
Bir daha soruyoruz: Kimin için yapılıyor bu konutlar Gereksinimi olanlar, yoksullar, düşük gelirliler için miHayır! Satış için... Para kazanmak için...

Biliyoruz ki tüccar mantığında pazarlamanın başlangıcı alırken kazanmaktır.Onun cezasını da  bize çektirmek istiyorlar ama tüccar bile zor kullanarak bir şeyi almaz bunun adını başka bir şey olsa gerek... 
Üretilen konutların yakınında ancak bir cami yeri ayrılıyor. Hiçbir sosyal- kültürel donanım yok orada oturacak... Oysa bundan iki bin yıl önce bile vardı örneğin bizim ülkemizde... Buralarda oturmak zorunda olan insan nasıl ilerleyecek, nasıl daha insanlaşacak Öteki insanlarla ilişki kurabilecek, söyleşebilecek, sorunlarını paylaşabilecek bir yeri bile yok iken...

TOKİ ne yapıyor
Yapsatçılar gibi, davranmıyor Para kazanıyor!
Ne yapıyor bu paralarla Kamu yararımı gözetiyor hayır .. işte halimiz ortadadır.
ANAYASAL DAYANAKLARIMIZ 1- ANAYASANIN BAŞLANGIÇ KISMINDA
Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak millî kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddî ve manevî varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu;

      2- ANAYASANIN MADDELERİ
MADDE 2-
Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
MADDE 35-
Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.
 AHİM de dahil olmak üzere yasalar kapsamında haklarımızı sonuna kadar arayacağız
kamuoyuna saygı ile duyururuz.