23 / 11 / 2024
fuzul

Aynur Bektaş'tan fabrika, otel ve Buchler markasına yatırım

Aynur Bektaş'tan fabrika, otel ve Buchler markasına yatırım

Sekiz fabrikasından 4'ünü Anadolu'da kuran Aynur Bektaş, yeni ve büyük bir fabrika daha kuracak. Bu fabrika, grubun üretim merkezi olacak.




Memlekete, Anadolu'ya yatırım, Bektaş çiftinin çok önem verdikleri bir konu. Nevşehir'e yatırım fabrikayla sınırlı değil. Grubun gündemindeki otel yatırımı da orada, Hacıbektaş'ta olacak. Adidas, Esprit, H&M, Reebok ve Levi's gibi dev şirketlere üretim yapan Hey Tekstil'i, ‘dünya çapında bir üretim markası' yapmak istiyorlar. Fakat bütün iş başka markalara üretim değil, kendi markaları da var.
Buchler markasıyla özellikle ve öncelikle moda merkezlerinde yol almak istiyorlar. İki tasarımcı ABD'li ortakla mağazalar açıyorlar. Aynur Bektaş'la, (Röportajın bir kısmına eşi Süreyya Bektaş da katıldı) grubu konuştuk:

Hey Group, hangi sektörlerde faaliyet gösteriyor? Bu sektörlerin grubun iş hacmindeki payı nedir?
Tekstil, turizm ve bilişim sektörlerinde. Dış ticaretin payı yüzde 48, bilişimin payı yüzde 4, tekstilin payı 35 ve turizmin payı da yüzde 13'tür.
Bu sektör payları böyle mi kalacak, yoksa değiştirme planı var mı?
Tekstil işimiz büyüyecek. Bu işte var olmaya devam edeceğiz. Turizmde yüzde 18 büyüme olmuş 2008'de. Bu yıl da büyüyeceğiz. Yurtiçi turlarda biz bir numarayız, cruise'da yüzde 30 payımız var.
İyi başladı. Turizm bizden destek istemişti ama şimdi iyi. İran'dan en çok turist getiren şirketlerden biriyiz. Turizm büyürse Hey Travel de büyüyecek. Ama asıl konumuz tekstil.
Yeni bir sektöre giriş planı var mı?
Yapabilirsem var. Bir otel projem var. Hacıbektaş'ta 80 dönüm arazi aldık. Halk otelden önce tekstil istedi. Paraları oraya verince oteli beklettik. Hacıbektaş önemli bir yer. Uygulamalı, büyük bir otel düşünüyoruz. 400 yataklı. Olimpik yüzme havuzlu. Kongre oteli gibi. Bir de spor kompleksi olabilir.
Kamp yapmak için uygun bir tesis düşünüyoruz. 20 milyon doların üzerinde yatırım olur. Görüşmelerimiz var, bir zinciri ortak almak istiyoruz.

Tedarikçilerle anlaştık
Kriz nasıl etkiledi?
2007 Haziran'da hissetmeye başladık. Piyasa bir çıkış arıyordu. Ekimde ciddi nakit sıkışıklığı yaşadık. Kimse kimseye mal vermemeye başladı. Bankalar krediyi belki çağırmadılar ama dondurdular. Aralıkta sektör iyice sıkıştı.
Biz Hey olarak küçülelim mi diye düşündük. İstanbul'daki imalatı bırakmayı tartıştık ama bunun tehlikeli olacağını düşündük. Küçülseydik Hey Tekstil olmazdı. Müşteri geri gelmezdi. Bankalar ne oluyor der, üstünüze gelirdi. Eleman çıkardığınızda kalanlar bize ne zaman sıra gelecek diye düşünür, verimlilik düşerdi. Manevi yanı ağır bastı, o kadar emek verdiğim işçilerimi sokağa koymayı düşünemezdim.
Ne yapacağız? Piyasadaki güvenden yararlanarak stratejik ortaklıklar yapacağız dedik. Kumaşçıyla, aksesuarcıyla... Bize güvenen tedarikçilerimizle oturup konuştuk. En büyük şansımız, üretimin büyük bir bölümünün içerde yapılmasıydı, Anadolu'nun büyük faydası oldu.
Her hafta ödemeler var. Sonuçta zor günler geçti her cuma bir kabus gibiydi. 50 bekliyor 20 ödüyorsunuz... Fakat piyasada işiniz olduğu zaman, tedarikçiler devam ettiğinizi gördüğü zaman insanlar güvenlerini kaybetmiyor. O sıkıntılı cumalardan birinde ödemeler yapıldı, şirketin sakin havası bana bu krizi atlattığımızı düşündürdü.
Şimdi rakamlar nasıl?
Büyüyoruz. İlk üç ayda yüzde 30 büyüdük. Ocakta 9 milyon euro ciro yapmışız. Şubatta, geçen yıl 7 milyon euro'ydu, bu sene 11 milyon euro olmuş. Martta geçen yıl 7 milyon euro'yken bu yıl 10.5 milyon euro olmuş. Nisanda geçen yıl 7.7 milyon euro yapmışız, şimdi 13 milyon euro oluyor. Mayısta tam kapasite gidiyoruz. Kısa temrinli siparişler geliyor. Bence Hey üretimde bir dünya markası. İnanıyorum ki 2009'dan büyüyerek çıkacağız. Dünya çapında bilinen bir üretim markası olacağız.
Grubun yapısı, yönetimi nasıldır?
Tepede Hey Group var. Tekstil ve hazırgiyimdir. Diğerleri bağımsız şirketlerdir. Bir holding var ama grubu bir holdinge dönüştürmedik. Ben grupta genel müdür ve CEO'yum, yönetim kurulu üyesiyim. Hey Dış Ticaret'te yönetim kurulu başkanıyım. Hey Travel'de eş başkanım, Süreyya beyle (Süreyya Bektaş, Aynur Bektaş'ın eşi) beraber. Bilişimde yönetim kurulu üyesiyim.
Bir de marka yatırımınız var...
Buchler, markamız yeni yeni gelişiyor. Mesafe aldık. ABD'de 2, Toronto'da 1, Londra'da 1 olmak üzere 4 mağaza olacak. 200 noktada satış yaparak... Marka değeri 50 milyon dolar. Deri, triko ve penye buradan gidiyor. Bazı gömlekler, ayakkabılar İtalya'dan. New York'taki çok hoş bir mağaza. Prada'nın olduğu caddede. O mağaza bir konsept.
Yurtdışında tasarım işi de vardı...
Tasarım ofislerimiz var. İngiltere'de de  açtık. 20'nin üzerinde tasarımcı çalışıyor. Barselona, Paris ve Milano'da var. Modeller çiziliyor, müşteriyle pazarlama yapıyorlar. Müşterinin dizinin dibindeler. Rahat siparişi alabiliyoruz. Tamamı yabancıdır ama yöneticilerden Türk olanlar var. Yunan bir çalışanımız var Londra'da. Son gittiğimde baktım bizim Türk kızıyla Yunan yok. ‘Nerde?' dedim, ‘Aşağı attık onları, çok bağırarak konuşuyorlar' dediler.
Türkiye'de yok mağazası...
İçerde yok. Sanatçıların ilgi duyduğu bir marka, Demi Moore eşine giysi almıştı. Erkek giyim üzerine. Turquality'ye adımını attı. Mağaza sayısını artıracağız. Kanada çok iyi. Milano ve Paris'te düşünüyoruz. Türkiye'de bir tane açarız. Almanya, Polonya gibi ülkeleri düşünüyoruz. En iyi satış yapan yer Toronto mağazası. Güzel bir marka. Yüzde 80'i bizim, kalan yüzde 20'si başında bulunan iki Amerikalı tasarımcı ortağımızındır.
Batman'da işler nasıl gidiyor?
Batman'da büyük bina bitiyor. Bin kişinin üzerinde istihdam sağlayacak. Güneştekin Grubu'yla beraberiz. Saygın bir mühendis. Şu andaki yerde 400 kişi çalışıyor. Batman'ın en büyük işvereniyiz. Bu ifadeden birilerinin utanması lazım. Ben kendi memleketime küçük bir yatırım yaptım, işsizlik kalmadı. Tekstil bu anlamda çok önemli. 2-3 milyon dolarlık yatırımla 5-10 bin nüfuslu bir ilçenin hayatını kurtarıyorsunuz. Çerkeş'te ilk yıl 40 hamile kadın işçim vardı. Araştırdım, bir de baktım ki ‘Aman işimiz varken evlenelim' demişler. 200 kişiye iş verseniz çehresi değişecek yerler var.
Yeni bir üretim yeri düşünüyor musunuz?
Nevşehir Belediyesi bize bir arazi tahsis etti. Krizden çıktığımızda merkez fabrikayı oraya taşıyacağız. Çok planlı ve verimli büyüyoruz. Burada sadece tasarım kalacak. Daha kısa temrinli, katma değerli küçük üretimler yapacağız. Show roomu yaparız kendi markamızın. Ama merkez fabrikamız Nevşehir'da büyük bir fabrika olacak.

 İnsan kaynakları ile insan hakları departmanını aynı anda kurduk
Şirketinizde de insan hakları uygulaması var, nasıl işliyor bu?
Sosyal sorumluluğa çok önem veriyoruz. Bize iş veren dünya markalarının ‘yeşil firma'sıyız. Anadolu dahil bütün fabrikalarımızda tek standart var, AB'nin istediği üretim standartları... İnsan kaynaklarıyla insan hakları departmanını aynı zaman kurduk. 8 kişi çalışıyor. Başında, Reebok'ın bu konuda çalışan eski müdürü var. Uluslararası toplantılara katılıyor, birçok kuruma brifing veriyor.
Bir otobüs gelir 30-40 kadın iner, süt anneleridir. Yarım saat sonra bir başkası gelir, kreş anneleridir. 5'te çıkmış işinden ama yüzündeki ifadeyi görürsünüz. 4 bin kişi çalışıyorsa bunun yüzde 1'inin 1-2 saat erken çıkması patronlara dokunmamalı. Hamile kadınları 6.5 saat çalıştırıyoruz.
Senede bir kez gece yapıyoruz. Her 50 işçinin bir sözcüsü var. Futbol turnuvası yapıyoruz. Sakatlanmalar artınca bu yaz futbol yerine başka bir spor yapalım diyoruz. Bu uygulamalar olduğu için çalışan ayrılmaz, emekli olur. Çocukları başlıyor. Oğlum Hakan üniversite yıllarından beri bizimle. Onunla beraber başlayan Çilem, bugün bölüm şefi.. ‘Hakan' diye çağırır. Bekçimiz ‘Hakan' der. Çünkü birlikte büyüdüler. Gece yağda yumurta pişirip birlikte yediler.  İşçinin içinde olmak hakikaten bu firmanın farklılığıdır. İşçi benim de onun gibi olduğumu görüyor. Yolda rastlaşıyoruz, aynı sinemalara gidiyoruz. Bu bizim yaşam tarzımızla örtüşen bir şey. İnsan haklarına inanarak önem veriyoruz.

 

Hey Dış Ticaret, 180 milyon euro ihracat fonu buldu
Hey Dış Ticaret nasıl gidiyor?
Çok iyi gelişmeler var. Bu konuda önemli çalışmalar yaptık. Avrupalı bir banka ile anlaştık.  Firmaların ihracat alacaklarını sigortalayıp, yurtdışı kaynaklı bir seküritizasyon kredisiyle fonlayabiliyoruz. Anlık limiti 30 milyon euro. Yıllık 180 milyon euroya çıkabilecek.
Firma ihracatını yaptıktan sonra alacağının yüzde 80'ini seküritizasyon fonundaki 30 milyon euro'luk limit içinden birkaç gün içinde alabiliyor. Müşterisi ödeme yaptığında da kalan yüzde 20'yi alıyor. Banka, müşteri ve ihracatçı ilişkisinde bir de sigorta şirketi devrede. Müşterinin ödeme sorunu çıktığında sigorta şirketi devreye giriyor.
Krizin göbeğinde, üstelik dışardan bu fonu bulmamız önemli. Hey, bir dış ticaret platformuna dönüşüyor.

 

İlkokulda öğretmenimin adı Türkan'dı
Siz, sosyal alanda çalışan örgütlere yakınsınız. Ergenekon operasyonu ÇYDD'ye uzandı. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
Benim öğretmenimin adı Türkan'dı. (Bu sözleri söylerken gözleri yaşardı...) Türkan hocalar sayesinde biz bugün buralardayız. Onun için Türkan Saylan'a binlerce teşekkür ediyorum. Bizi ileride geçecek genç kadınlar yetiştiriyor. Biz Türk kadınları olarak o ve onun yaptıklarına sahip çıkmalıyız. Evindeki arama günü oraya gittim. Gözümün önünden gitmiyor. Türkiye hepimizin. Biz bu ülkede yaşıyoruz. Çocuklarımız, torunlarımız burada yaşayacak. Bu ülkeye tek tek sahip çıkmalıyız. Genç işsizliği yüzde 28'lerde. Biz işverenler olarak bu topraktan para kazananlar olarak bizim boynumuzun borcu bu gençlere iş bulmak...Ben de ‘Haydi iş insanları Anadolu'ya' diyorum.

 

Aynur  Bektaş kimdir?
Aynur Bektaş, Çankırı doğumlu. İlk orta tahsilini memlekletinde yaptı. Lise ve üniversiteyi Ankara'da okudu. 1971'de daha okuldayken bankada çalışmaya başladı. Üniversite'den 1974'te mezun oldu. Töbank'ta yöneticilik yaptı. 1970'de evlendi.
1991'de emekli oldu. Bir yıl sonra Hey Tekstil'i kurdu. 500 metrekarelik bir alanda üç kişiyle. Yine Töbank'tan emekli olan eşi Süreyya Bektaş da tekstil işine katıldı. Şirketi hızla büyüdü. 2005-2007 dönemi TGSD Başkanlığı yaptı. TOBB Kadın Girişimciler Kurul Başkanlığı yapıyor. TÜSİAD ve KAGİDER üyesi.
Milliyet


Geri Dön