Ayşe Özyılmazel: Sıfır daire sevenlerdenim!
Serra Akar, Hürriyet Gazetesi'nde "Nişantaşı'ndan asla vazgeçmem" başlıklı yazıyı kaleme aldı. Akar, Ayşe Özyılmazel ile yaptığı röportajın detaylarını okurları ile paylaşıyor.....
Çekim için Ayşe Özyılmazel'in kapısını çaldığımızda anlıyoruz 'ki, o kesinlikle güne öğleden önce baş Tayamayanlardan!
"Sabah erkenden kalkan o insanlardan hiç olamadım ki! Öğlen 14.00'ten önce pek ortalarda gözükmemem ondan" diye anlatmaya başlıyor evinin salonunda makyajı yapılırken. Ola ki erken uyandı, biraz aksi olduğunu da itiraf ediyor içtenlikle ve ekliyor: "Kimse kusuruma bakmasın..."
Yüzünde hiç yorgun bir ifade yok. Kendisine iyi baktığı belli. "Yeme içme konusuna dikkat ederim. Pilates yapmaya başladım ve çok faydasmı gördüm. Herkese tavsiyem olsun" diyor.
AKLIM GECELERİ BERRAKLASIR
Genelde sabah 05.00'ten önce pek yaramadığını anlatıyor sonra da... Tam bir gece insanı o... Gece yansı yurtdışından aldığı güzel kokulu mumlarım yakıp, ertesi gününü organize etmeye çalıştığından bahsediyor. "Aklım geceleri berraklaşır. Şarkı sözlerimi ve köşe yazılarımı hep gece yazarım" diyor.
Elin ayağın çekildiği, herkesin derin uykuya daldığı zamanlar onun iple çektiğini söylediği büyülü anların başlangıcı aslında... Bazen kimseleri rahatsız etmeden hafif hafif gitarını tıngırdattığı da oluyor.
Kitapları, CD'leri ve DVD'leri, hayatmın büyük bölümünün geçüğini söylediği salonunun dört bir yanına saçılmış... "Şu gördüğünüz beyaz koltukta kucağımda laptop'umla olurum hep. Müziğim daima açıkür. Ağırlıklı olarak caz ve R&B dinlerim" diye anlatmaya devam ediyor.
Üç ay önce çıkardığı "Sıfır Makyaj" albümünün satışlanndan çok memnun olduğunu da belirtiyor. Aşk üzerine şarkıların L olduğu bir çalışma bu. "Hepimizin derdi de*hep aşk değil mi zaten" diye içtenlikle soruyor.
SIFIR DAİRE SEVENLERDENİM
Nişantaşı'ndaki bu daireyi emlakçı ile başka bir eve bakmaya giderken fark etmiş: "Apartman yeni bitmişti, kimsecikler yerleşmemişti daha. İçini bile görmeden 'Tamam burada oturacağım ben' diyerek yarı yoldan dönmüştüm. Zaten aylarca, yıllarca ev arayanlara şaşıyorum. Bugün taşınmaya karar vereyim, akşamına istediğim gibi bir evi mutlaka bulurum."
Zaten taşınması yine gündemde. "Abdi İpekçi Caddesi'nde yeni biten bir apartmanı gözüme kestirdim. Niyetim iki ay sonra
orada olmak. Yeni bir eve geçme, orada ilk yaşayacak ilk kişi olma fikrine bayılıyorum. Sıfır daire sevenlerdenim anlayacağınız" diye gülerek anlatıyor.
Nişantaşı'nda, Şakayık Sokak'ta doğmuş. Bu semtten uzakta yaşamak hiç ona göre değil.
"Beyoğlu ve Cihangir'de yaşamayı düşünmedim. Nişantaşı bana hayatın içinde olduğumu hissettiren ve beni besleyen, ruhuma uygun bir damar adeta... Sevdiğim mekanlar, sinema, arkadaşlarım, terzim, manavım hepsi yürüme mesafesinde" diyerek, buradan niye vazgeçemeyeceğini açıklıyor bir çırpıda...
100 metrekarelik evi salon, mutfak, üç oda ve iki banyodan oluşuyor. "Tam bana göre. Ne çok büyük, ne çok küçük. Pratik bir ev burası" diyor. Modern tarzda dekore ettiği evinde ağırlıklı olarak Mudo Concept ve IKEA'dan tercihler yapmış. "Ahşap mobilya seviyorum. Ayrıca evde beyaz ferahlığını da hissetmek hoşuma gider. Fotoğraf: O yüzden L kanepem bembeyaz" diyor.
Hürriyet/Serra Akar
