23 / 12 / 2024

Azat Yeşil: İzmir'de kentsel dönüşüm çalışmaları ağır ilerliyor!

Azat Yeşil: İzmir'de kentsel dönüşüm çalışmaları ağır ilerliyor!

İZKA İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Azat Yeşil, “Yerinde dönüşüm yapıyorum dersen, hayatın gerçeklerinden uzak popülist bir yaklaşım yapmış oluyorsun. Öyle bir dönüşüm olmaz” dedi.




İzmir’de kentsel dönüşüm çalışmalarının çok ağır ilerlediğinin altını çizen İZKA İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Azat Yeşil, “Yerinde dönüşüm yapıyorum dersen, hayatın gerçeklerinden uzak popülist bir yaklaşım yapmış oluyorsun. Öyle bir dönüşüm olmaz” dedi


İzmir’de ve Türkiye’nin dört bir yanında yaptığı işlerle adından sıkça söz ettiren İZKA İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı, Karşıyaka Spor Kulübü 2’nci Başkanı Azat Yeşil gelecekte piyasalarda neler olabileceği ihtimallerinden  İzmir  ve diğer illerde yapılan kentsel dönüşüm projelerine kadar birçok konuda Yenigün Gazetesi yazarı Salih Erkek’e özel açıklamalarda bulundu. İşte o röportaj sizlerle…


Azat Bey, 2015 yılından beklentileriniz nelerdir?


2015 yılı 2014 yılının devam eden seçim serüveninden sonra son seçimin yapılacağı yıl olması itibari ile Türkiye'nin önümüzdeki 5 yıl içerisinde istikrarlı bir hükümetle başta olacağını temenni ediyoruz. Bundan sonra uzun bir süre önümüzde seçim olmayacağından dolayı Türkiye'nin gündeminin artık istihdamın, ekonominin ve Türkiye'nin büyümesine, rakamların yükselmesine yönelik ciddi adımların atılacağı bir yıl olacağını diliyoruz.


Çünkü 2008 senesi krizi tüm dünyada ciddi anlamda sıkıntılar yarattıysa da gelişmekte olan bazı piyasalarda da bir fırsat oluşturdu. Bu fırsattan Türkiye de kısmen faydalandı. Bu krize Türkiye tam anlamıyla hazırlıklı olduğu için diğer ülkeler kadar çok yara almadı. Şimdi yine dünyada ciddi anlamda bir küçülme bekleniyor. 2015 ve 2016 yılları için küçülmenin en büyük belirtileri enerji ham madde rakamlarındaki düşüşle kendini gösterdi. Bu da Türkiye'nin en yumuşak kanı olan cari açığın düşmesine sebep olacak. Özellikle petrol, doğalgaz ve diğer enerji kaynaklarındaki bu düşüş Türkiye'nin ciddi anlamda dış açığının azalmasına sebep olacaktır. Bu da içeride yapılacak hamlelerle iyi bir şekilde sanayinin büyümesini sağlamaya yönelik, girdi maliyetlerinin azalmasına yönelik ciddi bir şans tanıyacak diye düşünüyorum. Ve bunu sanayicilerimiz ile iş adamları iyi değerlendirip piyasaya yansıtırlarsa kişi başına milli gelirin artmasına ve Türkiye'nin büyümesine ciddi anlamda katkısı olacaktır diye tahmin ediyorum.


İzmir’de inşaat sektörü oldukça gelişti, binalar yükseliyor. Bu konu hakkındaki düşünceleriniz ile kentsel dönüşüm konusundaki fikirlerinizi öğrenebilir miyiz?


Son zamanlarda İzmir’de inşaat sektörünün gelişme sebebi, özellikle 2002 ve 2010 yılları arasında Türkiye'de hızla gelişen inşaat sektörü ivmesinde nasibini almamasından kaynaklanmaktadır. Aslında şu anda İzmir'de hızlı bir inşaat sektörünün gelişim göstermesi gerekir. Fakat maalesef planlamalarının yeterli olmaması ve zamanında dönüşüm projelerinin hazırlanmamasından dolayı bu konu bir süre ertelendi. Şu anda yapılan projelerin her biri artık engellenemeyecek şekilde mevcut imar planlarının açıldığı alanlarda gelişen projelerdir. Lakin kentsel dönüşüm konusunda henüz ciddi pratiğe yönelik adım atılmadı. Aslında adım atılamamaktadır demek daha doğru olur. Bu konuda bir uzlaşma sağlanamadı. Kendi içinde bir takım projeler yürütülmektedir fakat yine bu projelerin şu anki bakanlıktan alınan onayları 6306 sayılı yasaya göre yapılmadığından dolayı İzmir halkı avantaj sağlayacak şekilde bir konjektüre girememektedir. Biz şuanda firma olarak 4, 5 yerde makro ölçekte kentsel dönüşüm projeleri yapmaktayız. Komple Kütahya’nın dönüşümünü yapıyoruz. Uygulamalarda %80 bitti; yakında Uşak’ta başlayacağız. Uşak’ta merkezi hükümet, yani Toplu Konut İdaresi, Uşak Belediyesi ve İZKA İnşaat ile birlikte bu projeleri yürütüyoruz. Orada tüm Ege Bölgesi’ne örnek olabilecek bir kentsel dönüşüm projesine başlıyoruz. Yakında bunun açıklaması da yapılacaktır. Şu anda şantiyeler kurulmakta. Daha önceki dönemde de İstanbul’da jandarmaya ait Hadım Köy tarafında bir bölgede örnek bir dönüşüm projesine imza atıyoruz. Şu anda imalatlar başladı, kaba inşaatlar devam etmekte. İzmir’de makro ölçekli projelerin hayata geçmesi için belediyenin her şeyden önce ticari anlamda kentsel dönüşümün yapılacağı yerlerde hem kat ve arsa sahipleriyle hem de müteahhidin uzlaşacağı bir kültürü oluşturması lazım. Ada bazında olur tabi bu.


Burada yapılanlar kentsel dönüşüm değil; bina sağlamlaştırma…


Şu anda komik bir şekilde binalar yıkılıyor ve yerine yeni bir bina yapılıyor ve diyorlar ki bu kentsel dönüşüm kapsamında yapıldı. Hâlbuki bilimsel anlamda o kentsel dönüşüm değil de bina sağlamlaştırma kapsamında yapılıyor. Dönüşüm projesi bütün alt yapısıyla, sosyal donatı alanları, okullar, hastaneler, sağlık ocakları, parklardır. Mesela biz şu anda İstanbul’da yaptığımız dönüşüm alanında 150 dönümlük bir Center Park yapıyoruz. O parkın etrafında binaları kümelendiriyoruz. Oradaki bütün sosyal alanları oluşturuyoruz. İzmir’de dönüşüm projeleri çok yavaş gidiyor. Gidip Ege Mahallesi’nde vatandaşa evinizi satmayın burası çok değerlenecek dediğinizde orada büyük gecekondu sahiplerine umut vermiş oluyorsun. Verdiğin umut doğrultusunda o insanı oradan çıkarmak zorlaşıyor. Oradaki yaşayan Roman vatandaşıyla yapılacak yeni bir gökdelenle aynı binanın içine vatandaşı yerleştirip yerinde dönüşüm yapıyorum dersen o zaman hayatın gerçeklerinden uzak popülist bir yaklaşım yapmış oluyorsun. Öyle bir dönüşüm olmaz.


Peki, sizce dönüşüm nasıl olmalı?


Dönüşüm günümüzün reel şartlarına uygun olarak olmalı. Günün koşulları dönüşümün nasıl olacağı ile ilgili mevcut birçok örnek vermiştir. Vatandaşın malının bir değeri vardır. Diyelim ki malın değeri 100 bin lira. Biri gidip vatandaşa arsanı satma, 300 bin liraya çıkacak burası dersen dönüşüm yapamazsın. Değeri 100 bin liraysa ver 110 bin ya da 120 bin ama onu belediye olarak kamulaştır, sonra proje geliştir. Sen o projede bunu 110 bine de mal edebilirsin 100 bine de mal edebilirsin 80 bine de mal edebilirsin. Eksikse sen kendin bütçenden bunu karşılayacaksın fazlaysa da belediyenin kasasına koyacaksın. Ama bunu bir kere piyasadaki herhangi bir yatırımcının burada o işi yapabileceği şekilde dönüştürmen lazım.


Kentsel Dönüşüm konusunda vatandaşa tavsiyeleriniz nelerdir?


Vatandaş zaten malının değerini bilir, bilmeli. Bu değerde belediye eğer kamulaştırma yapmak isterse zorluk çıkartmasınlar ve belediyeye satıp daha iyi daha insani yaşam standartlarının uygun olduğu yerlere taşınsınlar. Tabi maddi imkânları varsa böyle yapabilirler. Belediye vatandaşı mağdur etmemeli.


Gelelim müteahhitlere. Diyelim ki bir semtin her hangi bir ilçesinde kentsel dönüşüm yapılacak. Sizde buraya girmek ister misiniz? Vatandaşla pazarlık eder misiniz?


Biz asla vatandaşla pazarlık yapmayız. Bizim vatandaşla pazarlık etmemiz bizim firmamıza yakışmaz. Biz devletle pazarlık yaparız. Kentsel dönüşümü yapan yerel yönetimlerdir, belediyelerdir. Belediye vatandaşla pazarlık yapar. Çünkü vatandaş temsilci olarak belediyeyi seçmiştir. Belediye bunu çözecek, kamulaştıracak vatandaşta imzayı atacak ve ondan sonra gelip işi direk bana vermeyecek. B firmasına da vermeyecek. İhaleye çıkaracak. Serbest piyasa şartlarında en iyi fiyatı kim verecekse belediye o firmanın arkasında duracak. Zaten belediyeler bunun için vardır. Çözüm noktası orda olur.


İzmir’de maalesef uzlaşı kültürü pek yok


İlkeleri olan bir firmayız aksi takdirde işe girmemiz mümkün olmaz. Ben sadece müteahhit olarak bunu söylemiyorum aynı zamanda mimarım, şehir plancısıyım bu işin de uzmanıyım. Bizim Kütahya’da yaptığımız yer Ege Mahallesi gibi çoğunluğu Romanlardan oluşan bir yer. Belediye hepsinin parasını ödemiş ve orayı boşaltmış, boşluğu da bana teslim etmiş. Şu anda orada benim yanımda çalışanlar o semtteki insanlar, beraber çalışıyoruz projeler üzerinde. Çoğu gecekondusunu kendi yıktı. Demem o ki merkezi yönetim ve belediye ortak çalıştı mı vatandaşın yararına olur. İzmir’de uzlaşı kültürü çok yok. Buda şu anda büyük bir sorun.


Azat Bey son olarak zihinleri meşgul eden bir soruyu yöneltmek istiyorum. İsminiz siyasi arenada çok dolaşıyor. Böyle bir niyetiniz var mıdır? Siyasete atılmayı düşünüyor musunuz?


Siyasete girmeyi hiç düşünmedim. Ama İzmir’de siyaset yapan değerli arkadaşlarımız var. Onlar bu işe gönül koymuşlar. Ben onlara başarılar diliyor; İzmir adına yararlı olacaklardır diye ümit ediyorum. Özellikle Karşıyaka’dan milletvekili arkadaşlarımız olmasını istiyoruz. Karşıyaka Spor Kulübü’ne destek olmalarını bekliyoruz. Seçimden önce Yalı’daki stadın temelinin atılmasını umut ediyoruz. İzmir’in spor kulüpleri çok zor durumda. İzmir dışındaki tüm kulüpler yerel yönetimlerden destek alarak mücadele ediyor. Yerel yönetim desteği Karşıyaka’ya da Göztepe’ye de Bucaspor’a da olmalı. Bizde bu şehre bu konuda destek bekliyoruz. Başarıların ödüllendirilmesi gerekir diye düşünüyorum. Karşıyaka’nın basket takımı geçen hafta Paris’i kendi evinde yendi. Yani Paris’te İzmir’i temsil etti. Geçen cumartesi Paris, İzmir’e geldi. Muhteşem tribün desteğiyle birlikte yine maçı aldık. Salonda binlerce insan vardı. Bütün bunları yapan takımı, teknik heyeti, oyuncuları onure etmeliyiz. En büyük tanıtımı şuan Türkiye’nin her yerinde yaptığımız maçlarla yapıyoruz. İzmir kulüpleri içinde birçok branşta mücadele ediyoruz. Sadece futbol değil basketbol, voleybol hepsi bizim için aynı. Sadece futbol olarak bakmamak lazım konuya diye düşünüyorum. Baktığımız zaman sadece 3 tane çim sahamız var oyun oynanabilecek.


Peki, bu konuda yapılmayanlar sizce beceriksizlik midir?


Beceriksizlikten öte plansızlıktan kaynaklanıyor. Plan olmadı mı hiçbir şey olmaz. İzmir her daim sporla, fuarla, turizmle anılmıştır. İzmir’in ekonomisi bunlara bağlı. Yeni yapılan fuar gerçekten çok önemli. Bu büyüklükte, bu çaptaki fuarın işletilmesi çok önemlidir. Bu işletme İZFAŞ ile olmaz. Bu İZFAŞ’ın kaldırabileceği bir iş değildir. Uluslararası fuar organizasyonu yapan ciddi kurumsal bir şirkete işletmenin verilmesini isterim. Tabi karar verecek üst makam bunu nasıl yapacak bilmiyoruz.


Azat Bey, bizi ağırladığınız için teşekkür ediyoruz. İzmir ile ilgili güzel, önemli konulara değindik. Bizde umuyoruz ki İzmir adına güzel projeler yapılacak, İzmir halkı aklı başında yöneticilere sahip olacaktır. Size de başarılar diliyoruz.


Salih Bey bizde İZKA ailesi olarak ziyaretinizden dolayı onur duyduk. Güzel konulara değindik. Umutlarımız, temennilerimiz aynı doğrultuda. Her şey daha iyi şartlarda kardeşçe yaşamak için…

Yenigün


Geri Dön