Aziz Torun: Gayrimenkul ekonominin lokomotifi!
GYODER Başkanı Aziz Torun "Gayrimenkul sektörü, durağan ve rant kapısı bir sektör değil, üreten istihdam sağlayan, vergi veren, dinamik reel bir sektör olarak kabul edilmeli" dedi.
Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Aziz Torun, sektörün sermaye piyasası araçlarını kullanması gerektiğine işaret ederek, "Zayıf karnımız olan öz sermaye yapısını güçlendirmek için, halka arz, yabancı fonlar ve sermaye ile iş birliği, kira sertifikası, gayrimenkul sertifikası, tahvil gibi uzun vadeli sermaye piyasası araçlarını kullanarak gelecekteki bir yol kazasına engel olmalıyız" dedi.
Torun, 14. Gayrimenkul Zirvesi'nin açılışında yaptığı konuşmada, sektörün Türkiye'de ekonominin gelişmesine ve büyümesine paralel olarak hızla geliştiğini, son 10 yılda siyasi ve ekonomik istikrarın, tek haneli enflasyonun, tek haneli faiz oranlarının konut alımını kolaylaştırdığını, bunun da sektöre büyüme ve ivme kazandırdığını söyledi.
Sektörün, Türkiye ortalaması üzerinde büyüdüğünü ve lokomotif sektör konumuna geldiğine işaret eden Torun, şunları kaydetti:
"Gelişen, büyüyen Türkiye ekonomisinde gayrimenkul sektörü, durağan ve rant kapısı bir sektör değil, üreten istihdam sağlayan, vergi veren, dinamik reel bir sektör olarak kabul edilmeli. Geliştiricisi, inşa edeni, mimarlık, danışmanlık, yönetim gibi hizmet birimleri ve 200'ü aşkın tedarikçi ve üreticisi ile yan iş kolunun gayrimenkul sektöründen beslendiğini dikkate aldığımızda ne kadar önemli, lokomotif ve reel bir sektör olduğu anlaşılacaktır. Son 3. çeyrekte işsizlik rakamlarının 9,2 den 10,4'lere yükseldiğini göz önüne alırsak sektörün ne kadar önemli olduğu bir kez anlaşılmış olacak."
Sektörün inşaat olarak değil, gayrimenkul sektörü olarak anılması gerektiğine işaret eden Torun, inşaat sektörü ve gayrimenkul sektörüne yönelik yapılan eleştirilerde bunun göz ardı edilememesinin önemini dile getirdi.
Aziz Torun, Türkiye'nin büyüme hedefleri içinde sektörün önemli bir işlevi olduğuna işaret ederek, 3'üncü köprü ve havalimanının da menkul olarak kabul edilemese de, gayrimenkul altyatırımı olarak saymanın mümkün olduğunu ifade etti.
Torun konuşmasına şöyle devam etti:
"Sayın Başbakan Yardımcımız Ali Babacan, bir süre önce bir demecinde 'sanayide yatırımın azaldığından, sanayicilerin inşaat sektörüne yatırıma yöneldiğinden' şikayetle, bunun da önlenmesi gerektiğini, sanayinin 5-6 yılda kar ettiğini ama gayrimenkul sektörünün lüks konutlarının, AVM'lerinin hemen yapılıp satıldığını ifade etti. Buradaki yanlış bir algıyı düzeltmek gerekiyor. Evet doğru, Sayın Babacan burada sanayicilerin inşaata girmemesi gerektiği noktasında yerden göğe kadar haklı ancak 'komşunun tavuğu komşuya kaz görünür' hesabı, herhalde dışarıdan öyle görünüyor ama biz diyoruz ki 'kazın ayağı öyle değil'. Gayrimenkul sektörü de öyle cazip, 1 koy 5 al bir sektör değil."
Sektör olarak, kendileri için en mutlu anın ruhsatı almak olduğunu belirten Torun, işin orada bitmediğini, bir gün ansızın yürütmeyi durdurma kararı ile karşılaşabildiklerini anlattı.
Torun, "Her dernek, baro, odalar, kuş sevenler derneği, yoldan geçen herhangi bir vatandaş gerek imar planlarına, gerek ruhsatınıza itiraz edebiliyor. Bu da yatırımcı için bir risk demektir. Bu itirazlar sonunda bakıyorsunuz, çok ulvi bir gerekçe olarak 'kamu yararı' dikkate alınarak yürütmeyi durdurma gibi bir kararla karşılaşabiliyorsunuz. Ondan sonra artık derdini Marko Paşa'ya anlat" diye konuştu.
Sektörün karlı olduğu algısına yönelik de değerlendirmelerde bulunan Torun, sektörde 2005–2012 arası çok iyi kazançlar ve fırsatlar olduğunu anımsatarak, bunun 10 yıllar boyu böyle devam etmeyeceğini, geçmişin cazibesine kapılarak sektöre yönelen sanayicilerin riskleri ve zorlukları bilmesi gerektiğini söyledi.
Torun, son kamburlarının da yeni çıkan tüketici yasası ve ilgili yönetmelik olduğunu dile getirerek, göreve geldiklerinde tüketici haklarının korunması gerektiğini savunduklarını belirterek, bu kapsamda çıkan yasada içinde bulunan maddelerle kantarın topuzunun kaçırıldığı yorumunda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen hafta, İslam Konferansı Örgütü Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) bakanlar toplantısında "gayrimenkul borsası kurulması" yönündeki cümlelerini hatırlatan Aziz Torun, buna ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Sayın Cumhurbaşkanı artık gayrimenkul kıymetlerinin dünyada yeni bir değer olduğunu ifade ettiler. Bu beyanı Türkiye'deki gayrimenkul sektörü oyuncuları için çok önemli, anlamlı, pazarı büyütecek bir tespit ve tavsiye olarak görüyorum. Evet biz Türkiye olarak gayrimenkul sektörü olarak önce gayrimenkul portföyümüzü çeşitlendirmeli, zenginleştirmeliyiz. Bunun için de bu gayrimenkulleri menkulleştirerek, kıymetli kağıt haline getirerek borsa satmanın modelini geliştirmeliyiz. "
Cesur, tecrübeli, vizyoner girişimci patronların olduğu sektörde öz sermayeyi büyütmeye, şeffaflaşmaya ve kurumsallaşmaya ihtiyaç olduğuna işaret eden Torun, "Sermaye piyasası araçlarını kullanmalıyız. Zayıf karnımız olan öz sermaye yapısını güçlendirmek için, halka arz, yabancı fonlar ve sermaye ile iş birliği, kira sertifikası, gayrimenkul sertifikası, tahvil gibi uzun vadeli sermaye piyasası araçlarını kullanarak gelecekteki bir yol kazasına engel olmalıyız" diye konuştu.
Akşam