Genel

Bağdat Caddesi mimarı Aron Angel vefat etti!

Türkiye’nin ilk şehir planlamacısı Yüksek Mimar A. Aron Angel (94), önceki gün İstanbul’da vefat etti. Şehir planlamacısı Angel için, bugün saat 13.00’te İstanbul Neve Şalom Sinagogu’nda bir tör

Bir trafik kazasında hayatını kaybeden müzisyen Uzay Heparı’nın da dedesi olan şehir planlamacısı Angel için, bugün saat 13.00’te İstanbul Neve Şalom Sinagogu’nda bir tören düzenlenecek. Angel’in cenazesi, törenden sonra Arnavutköy Ulus Musevi Mezarlığı’na defnedilecek. Angel, İstanbul Bağdat Caddesi’ni ayrık nizamda planlamış; geniş bahçeler, alçak binalar ile şehrin bu kesiminin, günümüzde ferah, yaşanası, havadar hali almasını sağlamıştı.
Angel, ayrıca Valikonağı Caddesi’ni de benzer bir yaklaşım ile planlamıştı. Ancak cadde, uygulamada planlarına uyulmadığı için günümüzdeki karmaşık halini aldı.
Milliyet

Basında yer alan diğer haberler:

Mimar Aron Angel'in cenazesi defnedildi!

Ünlü mimar Aron Angel’in (94) cenazesi Ulus’taki Arnavutköy Musevi Mezarlığı’na defnedildi.         

Neva Şalom Sinagogu’nda dua ile başlayan törende, 500. Yıl Vakfı Müdürü Naim Güleryüz, Angel’in biyografisini okudu.       

Aron Angel’in oğlu Albert Angel de babasının İstanbul sevdalısı olduğunu, Musevi yapıtlarının çoğunda etkisinin bulunduğunu ve şehrin korunması için sayısız konferansa katıldığını kaydetti.         

Angel, babasının kendisine, çalışkanlık, azim, mücadele, sabır ve onurlu bir yaşamı öğrettiğini ifade etti.         

Konuşmaların ardından, tören dualarla sona erdi. Angel’in cenazesi Ulus’taki Arnavutköy Musevi Mezarlığı’na defnedildi.         

Tören öncesi AA muhabirine açıklamada bulunan Aron Angel’in torunu ve bir trafik kazasında yaşamını yitiren müzisyen Uzay Heparı’nın oğlu Kanat Heparı, dedesinin hayatında önemli yeri olduğunu, kendisine emek verdiğini, deneyimlerini aktardığını söyledi.         

Heparı, çalışkanlığı torunlarına aşılamaya çalışan dedesinin kaybının herkes için çok acı olduğunu anlattı.         

Bağdat Caddesi’nden geçerken hep duygulandığını anlatan Heparı, "İnsanın dedesinin yaptığı, emeğinin geçtiği yerde yürümek gurur verici bir şey" dedi.

A.A