30 / 04 / 2024

Bahçeşehir Gölet'in satışı yargıya taşındı!

Bahçeşehir Gölet'in satışı yargıya taşındı!

Bahçeşehir Gölet bölgesindeki 607 ada 2-5-6-8-9 ve 10 parsellerinin hasılat paylaşımı ile satışını yargıya taşıdı. Dava 8.İdare Mahkemesi'ne yürütmeyi durdurma kararı şeklinde görülecek...




Bahçeşehirliler Derneği (BADER), Başakşehir Belediyesi'nin Resmi Gazetede verdiği ilanla 22 Nisan'da Hasılat ihalesi gerçekleşecek olan Gölet bölgesindeki 607 ada 2-5-6-8-9 ve 10 parsellerinin hasılat paylaşımı ile satışını yargıya taşıdı. Dava 8.İdare Mahkemesi'ne yürütmeyi durdurma kararı şeklinde görülecek.


Bölge yaşayanlarını Göletin Satış İhalesi hakkında doğru bilgilendirmek üzere Bahçeşehir'de Sivil Toplum Kuruluşları Bahçeşehirliler Derneği (BADER), Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, ADD Bahçeşehir, Rotary Kulübü ve Bahçeşehir Veli İnsiyatifi kenetlendi.


BADER'de hazırlanan dava dilekçesini Bahçeşehirliler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Barış Karabulut, Başkan Yardımcısı Mimar Hilal Erbakan, Genel Sekreter Veli Eren ve Y.K.Üyesi Ayfer Dikbaş'ın yanı sıra; Emekli Hakim Suzan Başver, Avukat Fuat EKİN, Şehir Planlamacısı Emine Sarıhan Erbaş, Harita Mühendisi Murat Demirbaş, BADER  Üyesi Meltem Bal katkı sağladılar. Hukukçular aldıkları bilgiler doğrultusunda, Başakşehir Belediyesi meclis toplantısında Göletin Satışı için alınan meclis kararından, ihalenin şartnamesine kadar geçen süreçteki kamu ihlallerini yargıya taşındı.


 "Gölet değil, beton projesi olmasın"


BADER Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Barış Karabulut, Gölet’in rekrasyon projesi konusunu doğru okumak gerektiğini söyleyerek katılımcılara başlangıçtan, bugüne nasıl bir aşama kaydedildiğini şöyle özetledi:


“Aslında, Gölet projesi 31 Temmuz 2013 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığının imar değişikliğini tasdik etmesiyle başladı. Eğer o süreçte BADER olarak karşı çıkmasaydık Gölet ve karşısındaki yeşil yamaçlarda binlerce konut yapılacaktı. Bölge yaşayanlarının kenetlenmesi ile o dönemde başlattığımız imza kampanyası, hukuksal süreç sonuç vermiş, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Göletin İmar Planlarını iptal etmişti. Gölet’te imar konusu ta ki 7 Mart 2015 tarihli Belediye Meclisi’nin Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’a yetki vermesine kadar gündemde değildi.  2013 yılında Bakanlıkça tasdik edilen projede, turizm, spor ve rekreasyon alanını içeren avam proje  ilçe belediyesi tarafından hazırlanacak deniliyor.


Rekraasyon alanlarının projelendirilmesinde yüzde 5 imara açılması yasa gereği yapılabilmektedir. Ancak, biz BADER olarak, bu alanın hasılat paylaşımı yoluyla 3. Şahıslara satılmasına karşı çıkıyoruz. Bu alan Bahçeşehirlilere aittir. Kamuya ait bir alanı, kamu yararına kullanmak ve kamu elinde tutmak gerekir.  Bahsedilen alan brüt 230.000 metrekare alandır. Belediye’nin terk etmesi zorunlu alanlar çıkarıldığında, net alan 167.000 metrekaredir. İşin acı tarafı, yüzde 5’lik imar hesaplaması yapılırken, net alan üzerinden değil, brüt alan baz alınmaktadır. Bunun neticesinde bu hesaplama hilesi ile gölette imara açılacak alanı yüzde 15’e çıkarmaktadır. 11.500 metre kare inşaat alanı, 23000 metrekare beton anlamına gelmektedir. Bu tesislere ulaşmak için yol yapıldığı ve etrafı çevrilmesi gibi teknik detaylar da eklendiğinde 40.000 metre kare alan betona terk edilecek.  Yani toplam alanın yüzde 25’i kadar beton Bahçeşehirlilerin karşısına çıkma ihtimali ile karşı karşıyayız.”


Uğur Barış Karabulut sunulan Göletin 2 katına çıkarılması projesi, aslen  23000 metrekare turizm alanı yaratılmasını amaçlayan Beton Projesi olduğuna tüm kamuoyunun dikkat kesilmesi gerektiğini söyledi. Karabulut, BADER olarak, kamuoyunda yapılan algı operasyonu hakkında bölge yaşayanlarını doğru bilgilendirmek üzere onlarca toplantı gerçekleştirdiklerini ve toplantılara devam edileceğini de ekledi. Ayrıca, ortak paydanın Bahçeşehir olması sebebiyle ve Bahçeşehirlilerden alınan yetkiyle, her türlü platformda, kamuoyu önünde Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ile konu hakkında görüşlerini paylaşma konusunda, her ne kadar Mevlüt Uysal kaçınsa da görüşmeye hazır olduklarını da belirten Karabulut, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da konunun takipçisi olduklarını ve tarafsızlık, şeffaflık ilkesinden sapmaksızın tüm Bahçeşehirlileri bilgilendirmeye devam edeceklerini ekledi.


 "Gölet büyüyecektir ama kimin için? "


Bahçeşehirliler Derneği Başkan Yardımcısı Mimar Hilal Erbakan çarpıcı tespitlerde bulunarak halkın bilendirilmesinin önemine değindi. Erbakan konuşmasında şunları söyledi. 


" • Hasılat payı karşılığı arsa satışında arsa sahibi ARSASININ TÜMÜNÜ NAKİT KARŞILIĞINDA SATMAKTADIR. Bu satışın bedelinin inşaat hasılatının belli bir kısmına endekslenmiş olması, bu işlemi alelade nakit karşılığı arsa satışı olmaktan çıkarmaz.

• Hasılat payı karşılığı arsa satış sözleşmesinde, arsa sahibi arsasını gelecekte müteahhide satmayı vaat etmektedir. Dolayısıyla bu sözleşme gayrimenkul satış vaadi niteliği taşır. 

• Sözleşmenin özelliği satışı vaadi edilen gayrimenkulün bedelinin, satış vaadi esnasında belli olmamasıdır.

• Burada OLAYIN AKTİF TARAFI ARSA SAHİBİ DEĞİL YAPIMCI VE SATICI KONUMUNDAKİ MÜTEAHHİTTİR. HASILAT PAYI KARŞILIĞI ARSA SATIŞINDA ARSA SAHİBİ PASİF KONUMDADIR VE SALT SATICI ROLÜNDEDİR.

• Diğer bir deyişle ARSA SAHİBİ BAĞIMSIZ BÖLÜM TESLİM ALMAMAKTADIR. 

• SADECE SATMIŞ OLDUĞU ARSANIN VEYA GAYRİMENKULÜN  PARASINI TAHSİL ETMEKTEDİR. ARSA SAHİBİ İNŞAAT TESLİM ALMAMAKTA DOLAYISIYLA MÜTEAHHİDE HERHANGİ BİR İŞ YAPTIRMAMAKTADIR.


 Hasılat paylaşımı yöntemi ile mülkiyeti belediyeye  dolayısı ile halka ait olan 607 ada 2-5-6-8-9 ve 10 sayılı parsellerin  ticari gelir elde etmelerini sağlamak üzere 3. Şahıslara satılacağı aşikardır.


 Bu satış işlemi ile  halkın bu alanlardaki rekreasyon haklarının   3. Şahısların tekeline geçeceği  ortadadır.


 Yeşil alan gereksiniminin, yalnızca sayısal bir artış olarak değil, mekânsal kalite açısından ve eşitsizliklerin yok edilmesi anlamında da ele alınması gerekmektedir.


Bu nedenle, en küçük yerleşme biriminden kentsel ölçeğe değin yerleşme kademelenmesi dikkate alınarak yeşil alanlar için yeterli alan ayrılması kaçınılmazdır."


 "Gölet ve Pazartürk alanları kamusal alanlardır, korunmalıdır"


Toplantıda Şehir Planlamacısı Emine Sarıhan Erbaş'ta şunları söyledi. 


" * Gölet kamusal bir alandır. Belediye kamu için vardır, kamunun dinlenme, nefes alma, olduğuna alanlarını korumakla görevlidir. Bu nedenle park, rekreasyon gibi (her ne kadar %0.05 emsali olsa da) alanları koşulsuz korumak ve bakmak zorundadır.


* Pazartürk pazar alanı olarak kalmalıdır. Bu alan pazar yapılması sürecinde amacı dışında (pazar amacı) kullanılmaması şartıyla diğer hissedarlar tarafından belediyeye tapuda devir yapılmıştır. Bu alan zamanında kamusal kullanım şartıyla Bahçeşehir halkına hibe edilmiştir. Hissedarlar aralarında protokol ile bunu resmileştirmişlerdir. Mutlaka tapu kayıtlarında da şerh olması gerekir (amacı dışında kullanılmamasına yönelik). Bu durum sıradan bir imar değişikliği olmuyor, amacı dışında kullanılmasının hukuka aykırı bir durumu da vardır.


Pazartürk konum olarak çok uygundur, yaya olarak da erişilebilirliği vardır. Bu alanın büyük bir kısmı aynı zamanda zemin açısından risklidir.Şelale bloklarının yapımı sırasında da bu bölgede güçlendirici istinatlar yapıldığının araştırılması gerekir ve aynı zamanda bu alan BOTAŞ boru hattı gibi önemli ve riskli boru hatlarının geçtiği alandır. Bu alan pazar, deprem/afet toplanma yeri ve rekreatif alan olmalıdır.


Plan değişikliği ile buraya Emsal:2.00 gibi çok yüksek oranda yapılaşma getirildi. Bahçeşehir'de KİPTAŞ VADİ EVLERİ dışında böyle bir oran yok. Bölge zemin olarak da sorunlu olduğu için Bahçeşehir'in ilk planlarında bu alanda konut kullanımı olmasına rağmen buraların (belediye olmadan önce) kentsel hizmet alanı ve özel eğitim alanlarına ayrılmasının mutlaka sebebi olmalı. Yoksa neden buraları donatıya ayrılsın. Demek istediğim bu plan değişikliği uygulanırsa doğal yapı tamamen olumsuz olarak etkilenecektir.


* Belediye Gölet aksında (Boğazköy'e kadar olan bölge) kendi mülkiyetindeki alanlara isterse çok uygun ve ekonomik yatırımlarla etap etap düzenleme yapabilir. Bölgenin düzenlenmesi için tamamen alabora olması gerekmez. Etaplar halinde, ağaçlandırabilir, yürüyüş ve bisiklet yolları yapabilir, isterse ahşap küçük ölçekte restaurant, çay bahçesi gibi (gelir getirmesi açısından) Belediye Sosyal Tesisleri yapabilir... Yani alanın büyük olması sanki baraj yatırımı gibi abartılmasını gerektirmez. Çünkü buraları alüvüyon alanlarıdır ve ağırlıklı olarak ağaçlandırılması, nerdeyse ormana dönüştürülmesi gerekmektedir. Gezinti alanları da dediğim gibi etap etap yatırım programı ile yapılabilir."




Yelpaze İstanbul


Geri Dön