Kentsel Dönüşüm

Bakırköy Kentsel Dönüşüm Platformu’ndan İBB Meclisi’nin aldığı karara tepki!

Bakırköy Kentsel Dönüşüm Dayanışma Platformu, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi’nin Bakırköy Revizyon Nazım İmar Planına yönelik aldığı siyasi karara dair açıklama yaptı.

Yapılan açıklamada, İBB Meclisi’nin aldığı kararı tanımadığını paylaşan Bakırköy Kentsel Dönüşüm Platformu, Kentsel Dönüşüm Yasası’nın da alelacele yasalaştığını vurguladı.

İşte o açıklama:

"17 ay İBB İmar ve Bayındırlık Komisyonu’nda bekletilmesinin ardından, değiştirilerek, İBB Meclisi’nde oy çokluğuyla kabul edilen ve 5 ay pafta imzası için bekletilip askıya çıkan, Bakırköy Revizyon Nazım İmar Planı, halen 5 aydır, askı süresi içinde verilen 2 bin tane itiraz dilekçesinin, İBB Meclisince karara bağlanmasını bekliyor. Kısaca, 2021 yılı Haziran ayından beri, yaklaşık 2,5 senedir tamamlanan bir plan, siyaseten engelleniyor.

DEPREM 4 YIL BEKLER Mİ?

Daha öncesince, Bakırköy Belediyesince yapılıp, 2019 yılı Kasım ayında, Bakırköy Belediye Meclisi’nden oy birliği ile geçmesine rağmen, İBB Meclisi’nde kabul edilmeyen, Bakırköy Uygulama İmar Planı - Plan Notu Tadilatını da düşünüldüğünde, aradan tam dört sene geçmiş.

Bütün İstanbul’a verilen, İmar Hak Kayıpları İadesine yönelik Plan Notu Tadilatımız bile, 17 ay İBB İmar ve Bayındırlık Komisyonu’nda bekletilmesinin ardından , daha geçtiğimiz ay kabul edildi.

Bu nedenle, buradan hep beraber tüm yetkililere soruyoruz: - Deprem dört sene bekler mi?

Geçen son dört senede, birçok riskli bina yenilenebilir ve çok sayıda vatandaşın hayatı kurtulabilirdi ama olmadı. Deprem, siyaset üstü bir konu olmasına karşın, yine siyasi rant aracı ve pazarlık konusu oldu.

ALELACELE YASALAŞTI

6 Şubat deprem felaketinin ardından kaybettiğimiz en az 50 bin insanın ardından, belki artık kentsel dönüşüm sorununa çare olacak yeni bir kanun çıkar diye umut ederken, yine beklediğimizi bulamadık.

31 Ekim’de, Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanan, Kentsel Dönüşüm Kanunu, kamuoyu çeşitli gündemlerle meşgulken, gerektiği kadar tartışılıp anlaşılmasına fırsat verilmeden, yalnızca bir haftada alelacele yasalaştı.

Peki, önce İstanbul için olduğu belirtilen, fakat tüm ülkeyi ilgilendirdiği anlaşılan, bu kadar önemli bir kanun, bunca zaman sonra, çeşitli konulardaki kanunların olduğu bir torbanın içine atılarak, ilgili meslek odalarının ve sivil toplum kuruluşlarının bile düşüncesi alınmadan, bir oldubittiye getirilip onaylanıyorsa, burada bir iyi niyet olduğundan söz edilebilir mi?

Beklentimiz; başta problemin temel sebebi olan finansal sorunun çözümü ve finansal desteklerin arttırılmasıyla yapı güvenliğinin sağlanması ve plan süreçlerinin siyaseten önüne geçilmesi engellenerek, planların hızlandırılmasıyken, anayasal mülkiyet hakkımızı ihlal edebilecek düzenlemelerle karşılaştıktan sonra, tedirginliğimiz bir kat daha arttı.

ÇÖZÜM OLARAK GETİRİLEN DÜZENLEMELER

Zira, çözüm olarak getirilen düzenlemeler, özetle:

1. Rezerv yapı alanı ilan ederek taşınmaza el koyma

2. Üçte iki çoğunluk yerine, yüzde 50+1 salt çoğunluk şartı

3. Kolluk kuvveti müdahalesi ile zorla müdahale

4. Yerel yönetimlerin yetkilerinde daraltma

5. Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’na özel bütçe ve aynı zamanda, sınırsız yetki

6. Yargı sürelerindeki önemli kısaltmalarla hukuki dinlenilme hakkının engellenmesi biçiminde…

Devletin esas görevi, vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamak. Temel sebebine inilmeyen hiçbir sorun ise, çözülemez. Bu yüzden, kentsel dönüşüm için özellikle finansal sorun çözülmeden getirilen yukarıdaki değişiklikler, daha büyük çözümsüzlüğe ve telafisi olmayan mağduriyetlere neden olur.

Dar gelirlilerin, zar zor edindikleri taşınmazlarına el koymak ve onları hayat alanlarından koparmak ya da taşınmazlarına ortak olmak yoluyla, bir mülksüzleştirmeye ve bunun yanı sıra, mülklerin el değiştirmesine gitmek, anayasal bir hak ihlalidir.

Bu kapsamda, Anayasa Mahkemesi’ne güveniyor ve anayasal mülkiyet hakkımızın muhafaza edilmesi ilişkin bir karar vereceğine inanıyoruz.

Anayasa Mahkemesi’ne dışarıdan müdahale edilmesini ise, asla kabul etmiyoruz. Bu hususta, Türkiye Barolar Birliği’nin mücadelesine destek veriyoruz.

'İBB MECLİSİ'NE SESLENİYORUZ:

BU MANTIKLA KENTSEL DÖNÜŞÜME ÇÖZÜM GETİRİLEMEZ'

Son olarak, İBB Meclisi’ne buradan bir defa daha haykırmak istiyoruz.

2003 tarihli kazanılmış hakkımızı almak amacıyla:

1. Askı süresi içinde 2 bin adet itiraz dilekçesi verdik.

2. İtiraz davamızı açtık.

3. Netice alıncaya kadar her ay İBB Meclisi’ndeyiz.

Bakırköy tek yürek! Haklarımızı biliyor ve izliyoruz.

İBB Meclis gündemine gelen, Bakırköy Revizyon Nazım İmar Planı İtirazının, ACİLEN görüşülmesini ve İBB Şehir Planlama Müdürlüğü’nün önerdiği biçimde karara bağlanmasını istiyoruz.

Aksi halde bu vebalin altından hiçbir siyasi yetkili kalkamaz.”

Kazanılmış bir hakkın yıllardır teslim edilmemesi, ancak Bakırköy sahili dahil pek çok yerde, özel imar izinleriyle yüksek katlı lüks konutlara müsaade edilmesi, kabul edilemez.

Böyle bir anlayışla, kentsel dönüşüme çözüm de getirilemez.

+1 KAT HAKKIMIZ VE ANAYASAL MÜLKİYET HAKKIMIZ GASBEDİLEMEZ! BAKIRKÖY ÖLÜME TERK EDİLEMEZ!"

Türkiye'de 120 yılda depremlerden hayatını kaybedenlerin sayısıyla 6 Şubat'ta hayatını kaybedenlerin sayısı aynı!

Emlak sektöründe yeni dönem! Resmen başladı!

Tapu sahiplerine müjde! Geriye dönük para iadesi yapılacak!