24 / 12 / 2024

Bankalar artış maliyetini konut kredilerine yansıtıyor

Bankalar artış maliyetini konut kredilerine yansıtıyor

Merkez’in para politikası adımları sıcak paranın çıkışına neden oluyor. Gösterge tahvil faizi dün yüzde 8’e yaklaştı. Bankalar ise zorunlu karşılıklardaki artış maliyetini konut kredilerine yansıtıyor



Merkez Bankası’nın (TCMB) para politikasında net sıkılaştırmaya gitmesi, yabancı yatırımcıların Türkiye piyasasından çıkmasına neden oluyor. Gösterge tahvilin bileşik faizi dün sabah saatlerinde yüzde 7.97’ye kadar yükseldi. Gösterge tahvil faizi, dün spot kapanışta ortalama yüzde 7.92, valörlüde ise yüzde 7.91 seviyesindeydi. Bankacılar, TCMB kararlarının etkisine paralel olarak gelecek hafta düzenlenecek Hazine ihaleleri öncesinde lokal bankalar tarafında da satışların görüldüğünü ve faizde yükselişin yüzde 8 seviyesine kadar devam edebileceğini belirtti.

Dolar 1.58’i geçti
Dün kur tarafında da yükseliş vardı. Bankalararası piyasada dolar/TL 1.58 seviyesinin üzerine çıktı, gün boyu 1.57/1.5820 bandında işlem gördü. Bir bankanın tahvil-bono işlemcisi, Standard&Poor’s’un Japonya’nın kredi notunu indirmesinin de kurda ve faizdeki yükselişte etkili olduğun belirterek, “Japonya’nın notunun düşürülmesi de faize olumsuz yansıdı ve hızlı yükselmesine neden oldu. Ancak sonrasında gösterge faiz haber öncesi seviyelerine geri döndü” dedi.

Denek olmamak lazım
Analistler, Türkiye mali piyasalarının bir süre daha yurtdışından ayrışan bir seyir izlemeye devam edeceği görüşünde. HSBC stratejisti Fatih Keresteci dün yayımladığı notta, “Sıcak paraya karşı girişilen savaşın kur üzerinde yaratılmak istenen etkisi tamam gibi. İç talepte biraz yavaşlama olması olağan karşılanmalı. ancak kredi hacmi ya da cari işlemler dengesi üzerindeki net etkisini görmek için bir müddet daha beklemek gerekiyor” dedi.
Keresteci ayrıca, lira ve lira cinsi yatırım araçlarında rasyonel fiyatlama eğiliminin kaybolmakta olduğuna dikkat çekerek, “Hastayı tedavi edelim derken daha önce kullanılmamış bir ilacı yüksek dozda uygulamanın hastaya yarardan çok zarar getirebileceği ihtimali düşünülmeli ve bu nedenle de ilacın dozunda bir miktar azaltmaya gidilmelidir. Ancak, politika uygulayıcıları cephesinde böyle bir düşüncenin olmadığı görülüyor. Bu nedenle de ilginç finansal deneyde denek olunmaması gerektiği görüşünü yineliyor ve risk alınmaması gerektiğini savunuyoruz” dedi.
Milliyet

 


Geri Dön