Bankalardan konut kredisi alamayanlar şirkete borçlanıyor!
Bankalara borçlanmak istemeyen ya da kredi alamayanlara konut sektörü kredi musluklarını açtı, 'senetli günler' yeniden başladı
Bankaların konut kredisi faizlerindeki yükseliş ve 2012’nin kötü geçeceği beklentisi inşaat şirketlerini yeni arayışlara yöneltti. Otomobilde olduğu gibi inşaat şirketleri de satışların düşmemesi için kendi finansman modellerini oluşturmaya başladı. Bankalara borçlanmak istemeyen ya da kredi alamayan kişiler için kendi kredi musluklarını açan sektör, bir anlamda da banka kredisi olmadan ev alınan senetli satış günlerine geri dönmüş oldu. Müşterilerine piyasaya göre daha uygun faiz oranları ile kredi açan sektörün dev firmaları, yüzde 25 ya da yüzde 50 peşinat koşuluyla vadeyi 40 aya kadar uzatıyor. Ancak inşaat yapan bir şirketin finansman işine girmesini sağlıklı bulmayan ve burada risk sınırının en fazla 12 ay olması gerektiğini savunan firmalar da var. Proje bazlı olarak yüzde 50’si peşin olmak koşulu ile 40 aya kadar kredilendirme yaptıklarını belirten Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Ali Dumankaya, bu modeli kredi kullanamayanlar ya da kullanmak istemeyenler için geliştirdiklerini söyledi. Buna rağmen en sağlıklı modelin yine de banka kredisi olduğunu ifade eden Dumankaya, “İdeal olan budur. Biz de buna yönlendiriyoruz ama sınırlı olarak kendi finansman sistemimizi de kullanıyoruz. Çünkü kredi alamayanlara da ev satmamız gerekiyor” dedi. Ancak firmaların bu sistemi çok iyi ayarlaması gerektiğine dikkat çeken Dumankaya, kredilendirmede projenin teslim süresini geçmemeye çalıştıklarını ifade etti. Sektör olarak bu zor dönemde yeni bir formül arayışı içinde olduklarını ifade eden Özyurtlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Özyurt, müşteriye kolaylık sağlamak ve konut satışlarını arttırmak için kendi finasman modellerini kullandıklarını söyledi. 60 aya varan kredilendirme Özyurtlar İnşaat tüm projelerinde, yüzde 25 peşinat ile 60 aya kadar kredilendirme yapıyor. Ancak faiz oranlarındaki yükselişin kendilerini de zorlamaya başlamasıyla bu yıl vadeyi 48 aya indirdiklerini söyleyen Özyurt, “2011’de müşterilerimizin yüzde 80’i bizim finansman modelimizden kredi kullandı. Çünkü dosya masrafı yok, banka ile uğraşmaya gerek yok. Bu nedenle daha kolay oluyor. Ayrıca borcunu erken kapatmak isteyenler için de cezai işlem uygulamadığımız için daha avantajlı oluyor” dedi. Bunu bir anlamda 2005 yılı öncesi kredi kullanımının yaygın olmadığı, senetli dönemlere dönüş olarak değerlendiren Özyurt, bankalarda yüzde 1.30’ları bulan faiz oranlarının kendi sistemlerinde 0.90-1.10 arası olduğunu söyledi. Bu sayede satışlarını yüzde 25 arttırdıklarını belirten Özyurt, bunu fiyatlarda yüzde 10 fedakârlık gibi değerlendirdiklerine dikkat çekti. ‘12 aydan fazlası riskli’ Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım ise bu tür finansman modellerini sağlıklı bulmayanlardan. Eskiden banka kredilerinden önce de buna benzer bir sistemin kullanıldığını hatırlatan Durbakayım, ancak inşaat firmaları için finansman sağlamanın sıkıntılı olduğuna dikkat çekti. Kendilerinin karma model uyguladıklarını belirten Durbakayım, “Şirketler 12 ayı geçen vadelendirme yapmamalı. Biz peşin, banka kredisi veya 12 ayı geçmeyen vadelendirme sunuyoruz” dedi. İnşaatçının işinin inşaat yapmak olduğunu belirten Durbakayım, riskleri de şöyle anlattı: “Her şirketin politikası farklıdır. Finansman yükünü bugünkü faiz oranlarıyla hazırladınız diyelim. Ama sonra faiz indirimleri başladı. Faizler aşağı inince müşteri rahatsız olmaya başlayacak. Bu durumda yeniden kredilendirmek gerek. Müşteriye yansıtamazsınız da siz yüklenmek zorundasınız. Riskli, sağlıklı bulmuyorum.” Radikal/Nuriye Doğu