24 / 12 / 2024

Başakşehir'de tartışılan arsa için büyük iddia!

Başakşehir'de tartışılan arsa için büyük iddia!

Başakşehir'de üzerine okul yapılması planlanan Göçmen Konutları'nın park alanının inşaat için riskli olduğu öne sürüldü. Bölgenin dere yatağı olduğu, dolgu ile park alanı yapıldığı belirtiliyor.



İstanbul Başakşehir'de üzerine okul yapılması planlanan Göçmen Konutları'nın park alanının inşaat için riskli olduğu öne sürüldü.


Mimarlar Odası ÇED Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı, "Deprem beklenen İstanbulda böyle riskli bir alana hem yerin altındaki hem üstündeki toplumu tehdit edecek kamu yapıları getirmek ciddi bir suçtur" dedi.


Bulgaristandan gelen Türklerin yerleştirilmesi için Turgut Ozal döneminde İstanbul Başakşehirde yapılan Göçmen Konutları'nın park alanı Başakşehir Anadolu Kız imam Hatip Lisesi inşaatının yapımı için saç levhalarla kapatıldı. Geçtiğimiz günlerde park alanına okul inşaatı yapımı nedeniyle başlayan gerginlikte 6 kişi gözaltına alınmıştı. Hafriyat çalışmalarının henüz başlamadığı alan çevresinde halen TOMA ve çevik kuvvet ekipleri nöbet tutuyor. 


7 bloktan oluşan, bin 440 öğrenci kapasiteli okulun yapılacağı zemininin dolgu toprak olduğunu savunan mahalle sakinleri, okulun deprem güvenliğin açısından büyük tehlike yaratacağını iddia ediyor. Mahalleli, okulun inşa edileceği alanın altından geçen Kirazlı-Başakşehir hattının inşası sırasında da zaman zaman göçükler yaşadıklarını anlattı. 


1998 yılından bu yana Göçmen konutlarında ikamet ettiklerini belirten Sema Bilir, "Burası yamaçtı, dere yatağıydı, inşaat molozlarıyla dolu bir alandı. Sonra Belediye tarafından düzleştirilip park haline çevrildi, İBB Başkanı Kadir Topbaş tarafından mahalleye hediye edildi" şeklinde konuştu. 


Mimarlar Odası ÇED Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı ise, "Hem alanın altındaki metronun hem de üstündeki eğitim tesisindeki öğrencilerin güvenliği söz konusu. Zemin inceleme raporları parselin bir kısmı için yapılmış. Herhangi hukuki sorun veya tehlike karşısında Başakşehir Belediyesi'nden taahhütname istenerek yapılmış. Buradaki insanların yaşam alanlarının elinden alınmasının da ötesinde, burada bir risk var. Burası dere yatağı, su toplama alanı. Zaten metro inşaatı sırasında da göçmeler olmuş. Deprem beklenen İstanbulda böyle riskli bir alana hem yerin altındaki hem üstündeki toplumu tehdit edecek kamu yapıları getirmek ciddi bir suçtur" dedi. 


Bizim Gazete 


Geri Dön