Başaran Yatırım Holding'den Fikirtepe'ye 1500 konutluk proje!

Hüseyin Başaran, ailesinin ana işi olan fındıktan gelirleri önemli noktaya taşıdı ve ardından son 10 yılda yeni işlere girerek 600 milyon dolar cirolu Başaran Yatırım Holding'i yarattı. Şirketin şu andaki en büyük projesi Fikirtepe’de sürüyor. Şirket, Fikirtepe’de 40 dönüm arazide etaplar halinde 1500 konut inşa edecek. Başaran bu projeyle ciroyu ikiye katlayacaklarını söylüyor.

“FİKİRTEPE’DEKİ PROJEMİZ 1 MİLYAR DOLARI AŞACAK”

Dede Yakup Başaran’ın 1930’lu yıllarda temellerini attığı Başaran Yatırım Holding, uzun yıllar fındık ticareti ve sanayiciliği ile adından söz ettirdi. 20 yıl önce ailenin üçüncü kuşak temsilcisi Hüseyin Başaran’ın sorumluluk alması ile ise şirket farklı sektörlere yatırım yaptı ve bugün inşaat, turizm, finans, tekne ve havacılık alanlarında da boy gösteren dev bir gruba dönüştü. 

Adını bu yıl Başaran Holding’e dönüştüren grup, Kadıköy’de yer alan Fikirtepe dönüşüm projesiyle gayrimenkul alanında büyük bir projeye soyundu. Etaplar halinde bin 500 konutluk projeye başlayan holding, 600 milyon dolar olan cirosunu inşaattaki hamlesiyle 1,2 milyar dolara taşımayı hedefliyor.

İnşaat sektöründe kazandığını yine sanayiye yatırmayı hedeflediğini söyleyen Hüseyin Başaran, sorularımızı aşağıdaki gibi yanıtladı.

Ailenin fındık işiyle başlayan iş hayatı başkanlığınızda yeni alanlara taşıdı. Öne çıkan işiniz Fikirtepe oldu. Projede süreç nasıl işliyor?

Grubumuz gıda, turizm, finans, enerji, yatçılık gibi sektörlerin ardından inşaata da bu projeyle iddialı girmiş oldu. 1 milyar doları aşan bu proje birkaç yıl sürecek. Bu alanda iyi lokasyonlarla büyümek istiyoruz.

Nasıl bir proje planlanıyor?

1500 konutun olacağı Fikirtepe projemizde 60’ın üzerinde de dükkan olacak. 1 milyar dolarlık projede inşaat çalışmaları başladı, satışlarımız da eylülde başlayacak.

Projenin bitiş tarihi belli mi?

Sözleşmemizde üç yıllık bir sözümüz var fakat biz başladıktan sonra 18 ayda tamamlarız diye düşünüyorum. Neticede çok büyük ve bizi çok heyecanlandıran bir iş oldu. Kat karşılığı yapılan bu işte ciddi organizasyon gerekiyor. Kat karşılığı kentsel dönüşüm yapılıyor ve bölgedeki bin kişiyle anlaşmamız var. Burada evi kentsel dönüşüme girenlerin hepsi kirasını her ay ödüyorum.

Ne kadar kira ödüyorsunuz?

Ayda yaklaşık 700 bin TL kira ödüyorum. Bu rakam az değil. O nedenle hızla bitmesi lazım. Planlamalarımıza göre sözleşmeler üç yılı kapsıyor ama 18 ayda tamamlamayı hedefliyorum.

Kentsel dönüşüme dair birçok eleştiri gündemde. Kadıköy’de 15 yıl devam edecek inşaat çalışmaları söz konusu. Sizce kentsel dönüşüm iyi yönetiliyor mu?

Bakınız, yıktığınız binalara devlet fazla emsal vermiş. Düşünün gecekonduya dört emsal vermiş. Şu anki süreçte bir rant oldu, olması da gerekiyordu. Çünkü Fikirtepe için baktığınızda her türlü sıkıntıya neden olan bir noktadaydı. Şimdi hayata geçirdiğimiz projeyle bölgenin değeri artacak ve daha temiz olacak. Şu an büyük bir satış ofisi de yaptık ve Mina Towers için lansmana çıkacağız.

Sizin Göktürk’te de projeniz var. Burada arazi varlığınız nedir?

16 dönümlük arsamız var. Fakat henüz satışa başlamadık. Burada da 250 dairelik bir konut projesi olacak.

Peki Fikirtepe’de gelir beklentisi nedir?

1 milyar doları aşacak bu projeden 250-300 milyon dolar kâr bekliyoruz. Bin 500 daire çıkıyor ve yarı yarıya bir paylaşım söz konusu. Tabii bu işler en nihayetinde iki yıl sonra bitiyor. Ben ülkesini seven bir işadamıyım ve sanayiciliği yarattığı katma değer nedeniyle seviyorum. Aslında bakarsanız inşaatta iki yılda kazanacağımız parayı sanayicilikte dedemden beri kazanmamışızdır. Ama iki yıl çalışacak işçiler ve sonra bitecek. Sanayicilik ise öyle değil. Bir fabrikayı kurdunuz mu sürekli yaşayacak bir işe imza atıyorsunuz. Kazandığımız yine sanayiye döndürmeye çalışacağız. 

İnşaattan kazandığınızı hangi sektöre yatırım yapmayı planlıyorsunuz?

Bakacağım ortama ve sanayiye dönük yatırımda karar vereceğiz. Üretip satalım istiyorum. Ülkenin kalkınması için dışarıya mal satmamız lazım. 

İşin başına geçtiğiniz 1995’ten itibaren gıdadan farklı alanlara geçen bir grup yarattınız. Bu dönüşüm nasıl oluştu?

Bildiğiniz üzere fındık dedemden kalma işimizdir. Ailenin tek çocuğuyum. 1995 yılında şirketin başına geçtiğimde sadece fındık işimiz vardı ve 5 milyon dolarlık bir cirosu vardı. Ben fındıkta ikinci fabrikayı devreye aldım ve ciroyu ertesi yıl 26 milyon dolara çıkardım. İş bu süreçten sonra yavaş yavaş büyüdü. Ardından finans sektörüne adım attık. Sonrasında ise bundan altı yıl önce Bodrum yatırımıyla turizme girdik. Benim fikirlerime saygı duyan bir babam vardı. Şu an ise 600 milyon dolarlık bir gelir söz konusu. Gelirimizin yüzde 40’ı faktoring hizmetlerinden geliyor. Fındıkta ise 80 milyon dolar gibi bir rakama ulaşmış durumdayız. Konya’da güneş enerjisi işimiz var. Antalya serbest bölgesinde CMB mega yatlar yapan bir şirketimiz var. Bunların yanı sıra Bodrum ve Trabzon’da yer alan Ramada otellerimiz de iyi iş yapıyor.

Turizm yeni yatırımcılarından birisiniz. Olumsuz gidişat sizi nasıl etkiledi?

Otel işine altı yıl önce Dedeman’ın Bodrum’daki otelini alarak girdik. Manzarasını gördüm ve bir günde 11 milyon dolarlık bir alım oldu. Ardından yanındaki araziyle bize 20 milyon dolara mal oldu. Ramada bize Trabzon’da neden otel düşünmüyorsunuz dedi. Biz havalimanı altında denize çok yakın 360 odalı ve 1200 kişilik konferans salonu olan bir otel açmış olduk. Gayet iyi gidiyor.

Doluluk oranı nasıl?

Anadolu’da  Ankara  dışında en büyük kapasiteli oteliz. Arap müşteri ağırlıklı. Şu an doluluk oranı yüzde 60. Oda fiyatları da iyi: 220 Euro. Ramazan’dan sonra yüzde 100 dolar.

Turizm beklentiniz nedir?

Şu an yeni otel düşünmüyoruz. Trabzon’da ikinci yatırım olarak kayak otel işine bakacağız. Yazın da yayla turizmine hizmet edecek bir iş olabilir. Ama yeni yatırım için korkuyorum. İnsanlar bu işe dünyanın parasını yatırmış durumda ama 50 Euro’ya adam yatırıyorlar. Yazık günah.

Tekne işinde boyutunuz nedir?

Bir niş bir iş ve neticede 20 milyon doları aşan bir ürün satıyorsunuz. Bu işe kendime yat yaptırırken kazıklanınca girdim. Şu an Avrupa’da 40 metre üzeri kompozit tekne üreten tek şirketiz. Kompozit öyle bir malzeme ki çürüme yok. Kanada ve İngiltere’den getiriyoruz ve Antalya Serbest Bölge’de inşa ediyoruz. Şu an yapımı devam eden üç tekne var. İki teknemizi İngiliz ve Katarlı alıcıya sattık. Nijeryalı bir alıcıyla da görüşüyoruz. 

Dördüncü kuşak devrede

Hüseyin Başaran, dördüncü kuşağı temsil eden kızı Mina Başaran’ın da inşaat işleriyle yakından ilgilendiğini söylüyor. Başaran, “İki yılda bu projeyle uğraşıyorum. İnanın tansiyon hastası oldum. Ama dördüncü kuşağı temsil eden kızımın da önemli katkılarıyla bu işi yönetiyoruz. Kızım yaptığımız projeye de ismini verdi” diyor.

Ekonomist