Başbakan Erdoğan: Okul sıkıntılarını asgariye indirdik!

Erdoğan, Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde düzenlenen İlim Yayma Vakfı'nın 40. yıl programında yaptığı konuşmada, vakfın 40. yıl dönümüne katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, geceye geç katılmasından dolayı salondakilerden helallik istedi.

Bugüne kadar vakfa hayır ve hizmetle çok çok gayretleri dokunmuş, ebedi aleme göçmüş ve şu anda aralarında bulunan büyükleri olduğunu belirten Erdoğan, ebedi aleme göçenleri rahmetle anarak, aralarında bulunan büyüklerine de sağlık, sıhhat ve afiyetle nice ömürler geçirmelerini diledi.

Başbakan Erdoğan, konuşmasının başında, 40 yıl önce 1973'te bir araya gelmek suretiyle bu hayır hareketini başlatan 98 güzel insandan şu anda hayatta kalanın adeta yok gibi olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

"Ama tabi bu 98 güzel insana ilave olanlar olmuştu, onlardan aramızda olan büyüklerim var. Bu hareket gerçekten çok çok farklı bir hareket olarak gelişti. Bu hareketten nasibini alanlardan, oradan feyizlenenlerden bir kardeşiniz olarak huzurunuzdayım. Bundan dolayı benim için bu gece, bu buluşma çok çok anlamlı. 40 yıl boyunca İlim Yayma Vakfı'na ayni ya da nakdi yardımda bulunmuş, vakfı desteklemiş, vakfın her türlü işlerine emek vermiş, alın teri dökmüş büyüklerimize, kardeşlerimize de bu vesileyle yürekten teşekkür ediyor, Allah onlardan razı olsun, hayır ve hasenatını kabul buyursun diye dua ediyorum."

Erdoğan, 40 yıl önce, başta rahmetli avukat Yusuf Türel olmak üzere 98 güzel insanın bir araya gelerek vakfın temelini attıklarını ve en zor işlerden birisi için kollarını sıvadıklarını dile getirdi. 

Bu kişilerin meselelerinin para kazanmak, mal mülk elde etmek olmadığını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Rütbe, makam, mansıp, şöhret gibi dünyevi payelerin peşinde de değillerdi. Onlar insanın, yaradılmışların en şereflisi olduğuna inanıyor, dolayısıyla da insan yetiştirmenin en şerefli, en hayırlı hizmet olduğunu biliyorlardı. İlahi mesaj, 'Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?' diye buyuruyor. Hazreti Peygamber, 'İlim rütbesi, rütbelerin en yücesidir' buyuruyor. İşte bu 98 güzel insan bu ilahi mesajlardan, bu hadis-i şeriflerden yola çıkarak, hem de son derece meşakkatli bir yola çıkarak insan yetiştirme gayesiyle bir muhabbet tesis ettiler."

Başbakan Erdoğan, bu süreci, bu 40 yılı yaşamayan, 70'lerin, 80'lerin, 90'ların zorluğunu hissetmeyenlerin, ortaya çıkan eserin ehemmiyetini çok fazla idrak edemeyebileceğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bugünün çocukları ilim tahsil etme ve bilgiye ulaşma noktasında gerçekten son derece talihliler. Okul konusunda sıkıntıları asgariye indirdik. Her şehrimize üniversite açarak, üniversite tahsilini kolaylaştırdık. İşte geldiğimizde 76 üniversite, şu anda 175 üniversite... Üniversitesi olmayan ilimiz yok. Yani öğrenci artık üniversiteye gitmiyor. Üniversite öğrencinin ayağına gelmiş durumda. Anaokuluyla, ilkokuluyla, ortaokuluyla, lisesiyle, üniversitesiyle..."

- "Çok çok çileler çekerek bugünlere geldik"

Başbakan Erdoğan, bunu da eleştirenler, "Bu kadar üniversiteye ne gerek var?" diyenler olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İmkansızlıklar sebebiyle ülkemde üniversiteye gidemeyen o yavruları göremeyenler vardı. Ama şimdi artık 'Ben belki İstanbul'da okumayabilirim ama Hakkari'de okurum' diye üniversite yolunu görenler var. Tüm bunların yanında az önce değerli başkan da ifade etti, hakikaten çok çok çileler çekerek bugünlere geldik. Düşünün nerelerden geçtik."

AA