Bebek'teki Yılanlı Yalı iflas ettirdi!

Yılanlı Yalı'nın günümüze ulaşan kısmı, Aşiyan Parkı'na bitişik. 18. yüzyıl sonlarında inşa edildi. İlk sahibi Reisülküttab Mustafa Efendi. Vakti zamanında II. Mahmud kayıkla sahilden geçerken bu yalıyı görüp çok beğendi, hatta satın almak istedi. Mustafa Efendi, konuyu ortak dostları Said Efendi'ye açtı. Said Efendi arkadaşını ve yalısını korumak için yalının yılanlı olduğunu uydurdu. Said Efendi, bu ifadesiyle padişahın yalıyı almasını önledi ama yalının adı da "Yılanlı" olarak günümüze kadar geldi. Yalının günümüzdeki hikayesi de ilginç. Yalı ve çevresindeki arazi üç kardeşe kaldı.

ŞAİBELİ YANGIN 

Üç kardeşin de yalıyı yeniden restore edecek paraları olmadığı için yalıyı yazlık olarak kullanmaya başladı. Yalı 1964 yılında çıkan şaibeli bir yangınla tamamen yandı. 1989'da Üç kardeşten biri hissesini zenginlerden Aydın Bolak'a sattı. Aydın Bolak yalıyı tamamen yıktı ve içini beton, dışını ahşap halde yeniden yaptırdı. O yıkıntı yalı kaloriferli bir yalıya dönüştü. Bolak, iki kardeşe ana binanın yanındaki küçük binayı bıraktı. Biraz da arazi verdi. Ancak Bolak'ın iflası yalıyla birlikte hız kazandı. Zor durumda kalan Bolak, hissesini bir başka zengine sattı. Üç kardeşten ikisi de arka arkaya o yalıda hayatını kaybetti. Diğer kardeş ise hala hayatta ve yalının diğer bölümünde yaşamını sürdürmekte. İşadamı Aydın Bolak'a ait olan yalı, borçları dolayısıyla 2001'de 10 milyon dolar borç karşılığı Albaraka Türk'e geçtiği yazıldı, oysa Bursalı tekstilci bir aileye satıldığı ortaya çıktı.

* * *

40 ODALI MÜTHİŞ ESER

YılanlI Yalı'nın en büyük özelliği, kuşkusuz 40 odasının bulunması. Haremi, görkemli havuzu, tezyinatlı çeşmesi, kubbeli taş salonu, Sakal-ı Şerif Dairesi, ciltleri sedef, fildişi, mine ve mücevherle işlenmiş elyazmalarıyla bezeli kütüphanesi, duvarlarındaki nadir 'hat'ları ve koruluklarındaki çamlarıyla Bebek'in kayalık kıyıları üzerinde yükselen Yılanlı Yalı, Boğaz'ın en önemli yapılarından iri olarak gösterilmekte. İstanbul'u ziyaret eden turistlerden bazıları, Yılanlı Yalı'nın önünde objektiflere poz vermeyi ihmal etmez. 

* * *

ZİRVEDEN HIZLI DÜŞÜŞ

Bebek girişindeki Tevfik Ercan Yalısı, boğazın güzel yalılarından biri olarak kabul edilmekte. Tevfik Ercan, Ankaralı bir işadamı. Denilebilir ki Türkiye'nin en eski otomobil, kamyon ve otobüs ithalatçısı. MAN kamyonlarının sahibi. 1950'lerde Topkapı'da kurduğu Man fabrikalarında üretime geçtikten sonra servetini katladı. Bir çok iş kolunda büyüyen Tevfik Ercan, Yeşilköy Çınar Oteli'ni de satın aldı. Bu büyüme sürecinde Ercan, diğer işadamları gibi Boğazda yalı sahibi olmak istedi ve pazarlıklar sonucunda amacına ulaştı. Sonra aldığı yalının içi milyonlar dökülerek yeniden restore edldi. 

ERCAN'IN YALISI RESTORAN OLDU 

Ancak yalıya taşındıktan kısa bir süre sonra Tevfik Bey'in işleri bozuldu. Ard arda krizler başladı ve nakit sıkıntısı bir türlü çözülemedi. Sanki sihirli bir el Tevfik Bey'in işleri üzerinde dolaşmaya başladı ya da göze geldi. Çok kısa sürede borçlu olduğu bankalar mallarına el koydu. Ercan'ın 8 yıl önce hayatını kaybetmesinin ardından ailesi yalıyı satışa çıkardı. Tekstilci ve aynı zamanda Angel Grup'un Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ör, 17.5 milyon dolara satın aldığı binanın içini yıktırdı. Restorana dönüştürdü. Yapılan yatırım bina bedeli dahil 22 milyon euroyu buldu. Tevfik Ercan Yalısı dünya mutfağından seçmelerin yer aldığı "Chilai Restaurant" olarak hizmet vermeye başladı.

* * *

DEMİRÖREN'DEN DÜZELTME

Yazı dizimizde önceki gün başarılı işadamı Erdoğan Demirören'in 1978'de Kanlıca ile Anadolu Hisarı arasında bulunan Marki Ahmet Necip Bey Yalısı'nı aldıktan sonra bazı hastalıklar yaşadığını yazmıştık. Dün bu konuyla ilgili arayan Demirören, "Evet, Marki Ahmet Necip Bey Yalısı'nı 1978'de aldım. Ancak ne o dönemde ne de daha sonra ağır bir hastalık süreci veya maddi sıkıntı yaşamadım. Haberden sonra dostlarım aradı ve hastalığımı sordu. Sağlığım da gayet yerinde. 60 bin kişiye istihdam sağlayan işadamıyım." diye konuştu.

Takvim