27 / 04 / 2024

Beklentileri yorumlamakta zorlanıyor musunuz?

Beklentileri yorumlamakta zorlanıyor musunuz?

Bir ekonomi için iyi olan nedir? Yüksek büyüme oranı, düşük enflasyon, düşük faiz oranı seviyesi mi?



Profesyonel değilseniz bu şekilde düşünmeniz çok doğal... Büyüme iyi, enflasyon kötü diye biliriz, değil mi? Oysa ekonomi için doğru olan bu değerlerin en iyi kombinasyonuna sahip olmaktır.... İşsizlik oranının dahi belirli seviyelerin altına gitmemesi ekonominin sağlığı için gereklidir....


Yukarıdaki endikatörlerin seviyesi ve iyiliği/kötülüğü tartışılırken diğer ekonomik endikatörlerin etkilerinin kafa karıştırması kaçınılmaz görünüyor.... Bu ülkenin en büyük problemlerinden birisi dış ticaret açığı ve cari açık değil mi? Mutlu olalım, ithalat düşüyor... İlk defa dış ticaret fazlası ve cari fazla veriyoruz... Bu ülkenin en büyük sorunu olarak gösterilen cari açık azalıyorsa işler iyidir herhalde diyenleriniz çok mu? Peki bütçe açığı... Böyle ortamlarda bütçe açığının azalması da beklenmez mi? Görünen o ki, bu yılın en büyük problemlerinden birisi bütçe açığı olacak... Bunun en büyük nedenlerinden birincisi ithalatın, dolayısıyla ithalat vergisinin azalması tabii ki... İkincisi ise ticari aktivitenin düşmesiyle gelir vergisi tahakkuklarının azalması, tahakkuk edenlerin ise tahsilatında yaşanacak muhtemel sorunlar... Tüketicinin geri çekilmesi de, KDV gelirleri ve vergi ödeyecek firmaların matrahlarını düşürecektir.... Bir de durgunluğu aşmak için kamu harcamalarının arttırılması gereği baskısını ekleyin üstüne... Maliye'nin işi gerçekten zor....


Merkez Bankası gösterge faiz oranlarını bir kez daha düşürdü. Hiç gösterge faizini tek digit görmüş müydük? Düşük faiz ortamının ticari aktiviteye etkisi nasıl olacak? Ticaret canlanacak, büyüme başlayacak mı? Yoksa küçülme mi yavaşlayacak? TL getirinin cazibesizliği yatırımcıları dövize mi yöneltecek? Peki konut fiyatları bu ortamdan nasıl etkilenecek? TL getiri kalmadıysa, `ev al kiraya ver' yatırım şekli talep görmez mi? Peki bir çok kişinin kirasını ödeyemediği, boşalan konutların artışıyla kiracı bekleyenlerin çoğaldığı, kira seviyelerinin düştüğü bir dönemde yatırımcıların işleri kolay mı? Kira çarpanı konutun değerini belirleyen önemli bir etken... Kiraların düşmesi konut fiyatlarını da aşağıya çekiyor olmalı... Diğer yandan faizlerin düşmesi TL cinsi yatırım araçlarının cazibesini yitirmesine ve de kredi maliyetlerinin düşmesine yol açıyor... Her iki sonucun da konuta talebi artırıcı etkisi var. Talep varsa fiyatlar da artar değil mi? Kiraların ödenmediği bir ortamda ve bir çok sıkıntılı insan likidite yaratmak için konutlarını satmaya çalışırken fiyatlar nasıl artar? Arz mı büyük, talep mi? 


Bahar geldiğinde hemen hemen tüm sektörler olumlu etkilenir. Şu anda alıma ve tüketime eğilimli olanlarımız fazla... Bir de krize alışanlarımızın çokluğunu ekleyin.... Artık bardağın dolu tarafını görecek olanlar daha fazla.... Geriye arz ve talebin dengelenmesi ve ekonomik endikatörlerin sonuçlarını görmek geriye kalıyor.... Belirli uzun vadeli bir trend başladığında bu trendin bozulmasının zor olduğunu biliyoruz... Daha önce buna iyi bir örnek olarak EUR/USD paritesini vermiştik.... Zaman geldiğinde USD faizi düştüğü için zaman geldiğinde arttığı için dolların değer kaybettiğini söylemiştik. Bunda yan faktörlerin etkisinin olduğu gibi daha çok yatırımcıların algılarının etkisi trendi belirlemişti...


Yukarıda özetlediğimiz bazı endikatörleri  gözden geçirince uzun vadeli trend için piyasanın biraz daha oturmaya ihtiyaç duyduğunu görüyoruz... 


Faiz oranlarının düşmeye devam etmesiyle döviz nerede denge bulacak?


Döviz seviyesi ve talebin etkisi ile enflasyon nasıl bir yön çizecek?


Ne zaman pozitif büyüme göreceğiz, ne zaman işsizlik oranı düşmeye başlayacak?


Bütçe açığı sürdürülebilir oranlar seviyesinde kalacak mı?


Buna benzer bir çok sorumuz var geleceği görebilmek için... Fakat insanların ruh halinin iyiye döndüğünü gösteren başka bir endikatör vereyim.... JPY/TL kuru 1,85TL seviyelerine geldiğinde çok sayıda okurumuzdan `JPY cinsi kredimi TL'ye çevirmek istiyorum, ne dersiniz' soruları geliyordu. Ben de bunu tavsiye etmediğimi yazıyordum. Birincisi yüksek kur seviyesindeki zarar realize edilecek, ikincisi düşük faizli kredi yerine yüksek faizli kredi alınacak ve taksitler daha da artacaktı... İyi endikatör, artık bu tür sorular gelmiyor... Panik havası dağılmış görünüyor.... Bunu bir sonraki yazımda biraz daha irdeleyelim....


Sevgiyle kalın...


Nejat ÖZONAY
 


 


Geri Dön