Bendevi Palandöken: Vakıf kiraları soyguna dönmemeli!

Vakıflara ait iş yerlerinin kiralarında yapılan yüksek orandaki kira artışı, buralarda ticaret yapan esnafı tedirgin etti. 

TESK Başkanı Bendevi Palandöken bu duruma tepki gösterdi ama kargadan başka kuş tanımayanlar. 

Kargayı bülbül niyetine dinlemeye devam ediyorlar. 

Vakıf dükkanlarına yapılan % 300 zam, ancak esnaf para basmaya başlarsa karşılanabilir. Ülkemizde iş yeri sahibi olmak, baştan devletin gizli ortaklığını kabul etmektir.  Vergi, sigorta, kira ve stopaj. Özellikle stopaj yasal haraç niteliğindedir. 

Bir iş yeri kiralanıyor ve devlet mal sahibinden alması gereken vergiyi kiracıdan alıyor.  Bendevi Palandöken'in tepkisinin ciddi temeli bulunuyor. Vakıf dükkânlarında kiracı olan esnaf ve sanatkann kiralarının yüzde 300'e varan artışları karşılayamayarak tasfiye olmaya başladığını belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Yüzde 300 oranında kiraiann artırılması akla ve izana uygun değildir. 

Kiraların bu kadar artırılması zor durumdaki esnafımızı daha da zora sokar. 

Bu kira zammı esnafı tasfiye etmek içindir. 

Ülkemizdeki enflasyon oranında kiraların artırılması esnafın ayakta kalması bakımından çok önemlidir. 

Yüzde 300 oranında artan kiralan ödeyemeyen esnaf dükkanları boşaltınca, vakıf işyerleri ne olarak değerlendirilecektir? Bunlar açıklanmalıdır" dedi. 

Vakıflara ait dükkânlarda yıllardır ekmeğini kazanmaya çalışan esnaf ve sanatkârın kiralarının hiçbir kira tespit kararı alınmadan yüzde 300'lere varan artışları değerlendiren Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Her yıl vakıf gayrimenkullerinde ÜFE'ye göre yapılan kira artışları -bu sene rayiç bedellere göre yapıyoruzdenilerek esnafın kirasını ödeyemeyeceği miktarlara çıkardılar. 

Biz artışın eskisi gibi ÜFE'deki artış oranına göre yapılmasını istiyoruz. 

Çünkü vakıfların kuruluş amaçlarından bir tanesi de bünyesinde barındırdığı esnaf ve sanatkarı korumaktır. Esnafın bu vakıf yerlerinden dışarı atılması aynı zamanda 800 yıllık Ahilik geleneğinin yok edilmesidir. 

Amacı esnaf ve sanatkârı bünyesinde banndırmak olan Vakıf hanları ve binaları amacına uygun olarak işletilerek esnaf ve sanatkar korunmalıdır. 

Aksi halde esnaf ile birlikte o yerin kültürü de yok olacaktır" diye konuştu. 

Palandöken yıllardır esnaf derneklerinde yöneticilik yapar.Esnaflıktan yetişme demekçidir. 

Vakıfları değerlendirirken sokaktan geçen adam gibi davranmaz. 

Vakıflar Selçukludan başlayıp Osmanlı'da zirve yapan bir örgütlenmedir. 

Başlangıçta birbirinden bağımsız olsalar da zaman içinde disiplin altına alınmışlardır. 

Osmanlı uygarlığı vakıf anlayışı üzerine kurulmuştur. Bu uygarlık öyle vakıflar kurmuş ki, en zor zamanlarında bile insanlığa hizmet anlamında "vakfetmekten" ve "vakıf kurmaktan" kaçınmamıştır. 

Osmanlı ordusu dirlik ve düzen götürmek istediği topraklara giderken insanlığa hizmet anlamında ağaç dikmiş, su getirmiş, yollarda, dağlarda, ovalarda insanlara zararlı olabilecek tehlikeleri yok etmiş ve Osmanlı Devleti'ni bir "vakıf devlet," milleti de; "vakıf millet" haline dönüştürmüştür. Anadolu İhtilali başladığında vakıflar konusunun önemi anlaşılmış ve gerekli düzenlemeler yapılmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi toplandıktan sonra 2 Mayıs 1920 yılında "Büyük Millet Meclisi İcra Vekillerinin Suret-i İntihabına Dair Kanun" çıkartılarak 11 kişilik İcra Vekilleri Heyetine Şer'iyye ve Evkaf Vekaleti de alınarak vakıf işleri bu Vekâlet tarafından yürütülmüştür. Şer'iyye ve Evkaf Vekaleti'nin 3 Mart 1924 gün ve 429 sayılı Yasa ile kaldırılmasıyla görevleri Başbakanlığa bağlı Vakıflar Genel Müdürlüğüne devredilmiştir. Vakıflar İdaresinde asıl değişiklikler, 5 Haziran 1935 tarihinde yürürlüğe giren "2762 sayılı Vakıflar Kanunu" ile yapılmıştır. 

Görüldüğü gibi Cumhuriyet kurulmadan vakıflarla ilgili, yasa çıkarılmış.. 

Vakıfların ekonomik dengenin sağlamasında çok önemli yeri vardır ama günümüz iktidarı vakıf dükkanlannı ekonomik dengeyi bozmak ve esnafı ezmek için kullanma yolunu seçiyor. Deme ki, adalet ve kalkınma esnafı ezerek sağlanmaya çalışılıyor. 

Olmaz ama deniyorlar.. 

Anayurt