Betofiber Libya'da rezidans yapacak

Türkiye'nin ve Avrupa'nın GRC (cam ve elyaf katkılı beton) üretim kapasitesi en büyük fabrikası olarak tescillenen Betofiber, davet üzerine Libya'da şirket kurarak, residence ve prestij binalar yapacak.

Betofiber Yönetim Kurulu Başkanı Umut Durbakayım, konuyla ilgili gazetecilerle düzenlediği sohbet toplantısında, Betofiber'in hedefleri ile Libya'da kuracakları şirketi anlattı.

Teknik Holding bünyesinde 2 yıl önce kurulan ve onaylı üretici belgesi bulunan Betofiber'in, salt GRC üretim kapasitesi bakımından Türkiye ve Avrupa'nın en büyüğü olarak tescil edildiğini belirten Durbakayım, fabrikanın yıllık üretim kapasitesinin 250 bin metrekare olduğunu söyledi. Durbakayım, bu yıl için hedefledikleri 180 bin metrekare GRC üretiminin şu ana kadar 130 milyon metrekaresini gerçekleştirdiklerini, yıl sonuna kadar hedeflerine ulaşacaklarını ifade etti.

Durbakayım, yatırım maliyeti 10 milyon avro olan Betofiber'in, Türkiye'de GRC üretiminde 80 milyon avroluk pazarın yüzde 30'unu elinde bulundurduğunu kaydetti.

Pazara girmeleriyle birlikte sektördeki tekelci anlayışın yıkıldığını ifade eden Durbakayım, "Yüksek maliyetten dolayı ürünün metrekaresini 100-120 avrodan satın alıyorduk. Biz bu anlayışı kırdık ve sektöre girmemizle bu rakam 80 avroya kadar düştü" dedi. Durbakayım, bu nedenle, binaların dış yüzeyinde neo klasik çizgilerle modern tasarımını birleştirdikleri GRC kullanımının son yıllarda arttığını söyledi.

Durbakayım, büyüme hedeflerinin aksamadan devam edeceklerini belirterek, Ankara'da açtıklarını büronun uzun vadede Anadolu ve Akdeniz'e açılma hedefleri için sağlam bir temel oluşturduğunu, İzmir'de açmayı düşündükleri büro için de altyapı çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

LİBYA'DA KURULACAK ŞİRKET
Libya'da kuracakları şirket hakkında da bilgi veren Durbakayım, iki ay önce davet üzerine Libya'ya gittiklerini ve görüşmeler neticesinde burada yüzde 35'ini Libya Sosyal Güvenlik Fonu'nun oluşturduğu bir şirket kuracaklarını bildirdi.

Şirket aracılığıyla Libya'nın başkenti Tripoli sahil şeridinde bulunan eski binaların yıkılarak, yerine prestijli yüksek katlı residence ve konut binaları yapılması projesinde yer almayı planladıklarını ifade eden Durbakayım,
şunları söyledi:

"Biz Tripoli bölgesinde prestijli yüksek katlı residence ve konut binaları yapmak istiyoruz. Görüşmeler sonuç verdi, şu an kuruluş aşaması var. Libya kanunlarına göre orada kurulacak şirketin yüzde 35'inin Libyalı bir firma olması lazım. Bizim buradaki avantajımız yerel partnerimiz devletin fonu olacak. Dolayısıyla devlet güvencesi altında beraber bir şirket oluşturacağız. Bu şirketle ilk başta hedefimiz 150 milyon avro büyüklüğünde bir projeyi alıp anahtar teslimi yapmak, arkasından da yine bu büyüklükte birkaç projeyi ilk 2-3 sene içinde hayata geçirmeyi hedefliyoruz."

Bu projeler ile diğer bazı projelerde binaların dış yüzeyinde GRC kullanmayı planladıklarını belirten Durbakayım, ilk etapta GRC'nin Türkiye'den gideceğini, pazarın durumuna göre 2 ya da 3 yıl sonra yerel bir ortak bularak Libya'da da GRC üretim tesisi kurmayı düşündüklerini söyledi.

Bölge ve Arap mimarisine uygun bir malzeme olduğu için pazar payının fazla olduğuna dikkati çeken Durbakayım, "Araplar tarafından tercih edilen bir ürün. Özellikle izolasyonlu paneller çok sıcak bir ülke olduğu için faydası çok fazla. Bu paneli yaparkende dışına istediğimiz estetiği ve dekoratif özelliği verebildiğimiz için özellikle Dubai bölgesinde çok kullanılıyor. Bu bölgede de kullanmak istiyorlar" diye konuştu.

Durbakayım, yaklaşık 1.5 yıl önce Azerbaycan'da yerel bir partnerle cam ve elyaf katkılı beton üretimi tesisi kurulması çalışmalarının da global kriz nedeniyle ertelendiğini bildirdi.

"GRC UZUN VADEDE AVANTAJLI"
Binaların dış yüzeyinde GRC kullanımının maliyetinin normal, klasik dış cephe sisteminin iki katı olduğunu, ancak bu rakamın ürünün dışındaki dekoratif özelliğe göre yukarı ya da aşağıya inebildiğini belirten Durbakayım, ürünün ortalama metrekare fiyatın 80 avro olduğunu yineledi.

Durbakayım, GRC'nin uzun vadede avantajlı olduğuna dikkati çekerek, "Normal bir sistemi, tuğla, sıva, mantolama, boya gibi sistemi bunun yarı maliyetine yapabiliyoruz. Fakat bunun en büyük özelliği geri dönüşümde ortaya çıkıyor. Isı kaybını önleme ve dışarıdan gelen sesleri izole etme özelliği var. Ayrıca dış cephe pürüzsüz olduğu için binanın cephesi kolay kolay eskimiyor. Hafif olduğu için de depremde ona göre salınım veriyor" dedi.
AA