Magazin

Beykoz Kundura Fabrikası'nda Öyle Bir Geçer Zaman Ki!

Kundura fabrikasının özelleştirilmesinin ardından dev bir sinema platosu haline gelmesinin öyküsü ev sahipliği yaptığı yapımlara bile taş çıkartıyor

 

Bu mahallede olaysız geçen bir gün bile yok... Ali Kaptan, Cemile ve Caroline yine birbirine girmiş. Sokağın ortasında bir aile dramı yaşanıyor. Yan sokağın da aşağı kalır yanı yok. Ecevit, Bilal, İbrahim ve Zeki, çocukluklarının intikamı peşinde... Arka sokağa geçelim. Burada ise 30 yıllık karı-kocanın evlere şenlik didişmesi.    Bitmedi... Yan binadan ise bangır bangır müzik sesleri yükseliyor. Bir zamanlar tarihe damgasını vuran Beykoz Kunduraları’nın üretildiği fabrika artık Öyle Bir Geçer Zamanki, Suskunlar, Canım Benim, Devrim, ‘Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikâyesi’ gibi son dönemin popüler dizilerinin, sinema filmlerinin ve kliplerinin mekânı.    Perde arkasında ise ev sahipliği yaptığı filmlere taş çıkartacak bir tarih ve özelleştirme hikâyesi yatıyor.    Dönüm noktası 1999  Yıl 1816... Beykoz Debağat ve Kundura Fabrikaları kuruluyor. Osmanlı ordusunun ayakkabı ihtiyacını karşılayan İstanbul’un en değerli sahillerinden birine kurulan fabrika, 1933 yılında “Sümerbank Deri ve Kundura Sanayi Müessesesi” adını alıyor. 182 dönüm arazi üzerine kurulu fabrikada üretilip, “Fiyatlarımız kayalar gibi sabit ve her yerden ucuzdur” sloganı ile satılan kunduraları giymeyen kalmıyor. 180 dönümlük alanda kurulu Beykoz Kunduraları Fabrikası için 1999 yılı dönüm noktası oluyor: Üretim durduruluyor. 2004 yılında ise özelleştiriliyor. Yıldırım Holding, 29.7 milyon dolara Beykoz Kundura Fabrikası’nın yeni sahibi oluyor.    Kunduracı ‘kurtarıcı’ oldu  1963 yılında temelleri Samsun’da atılan, son 10 yılda ise 10 önemli satın almaya imza atan Yıldırım Holding’in Beykoz Kundura Fabrikası ile ilgili hayalleri tabii ki buranın doğal bir film seti olarak kullanılması değildi. Holding’in hayallerini orada 5 yıldızlı bir tatil köyü yapmak süslüyordu. Çıkan yasal engeller ve gelen itirazlar nedeniyle aradan 8 yıl geçmesine rağmen fabrika alanına tek bir çivi bile çakılamadı. Bu durum Türk sinema sektörüne yaradı. Dönem sinemalarının ve dizilerinin popülaritesinin arttığı süreçte Beykoz Kundura Fabrikası doğal ve tarihi yapısı ile tam bir kurtarıcı oldu. Stratejisini ‘fırsat yönetimi’ üzerine kuran Yıldırım Holding için de pürüzsüz bir yatırım ortamı hazır olana kadar bir gelir kapısı doğdu. O gün bugündür yapımcı şirketlere günlük ve aylık olarak kiralanan fabrika ve arazisi üzerinde aynı anda birden fazla film ve klip çekiliyor.    Peki ne zamana kadar Holdingin satın aldıktan sonraki planlarında bir değişiklik söz konusu değil. En geç iki yıla kadar da tüm izinlerin alınıp, işe koyulması planlanıyor. Beykoz Kundura Gayrimenkul Geliştirme Projesi, üst gelir grubuna hitap edecek. Oteller, apart daireler, apart villalar, loftlar, sanat atölyeli evler gibi konaklama birimlerinin yanı sıra spa, sağlık ve spor kulübü, kongre merkezi, temalı alışveriş, yeme içme, eğlence ve gezinti yerlerini içeriyor. 370 metrekarelik Boğaz cephesine sahip fabrikaya ait etnografik değerleri olan makine ve ekipmanlar ise restore edilip müzede sergilenecek.    HER SOKAĞINDA AYRI BİR HAYAT VAR...  Bir zamanlar üretim tıkırtılarının duyulduğu fabrikadan artık, ‘motor’ sesleri duyuluyor. Nereye bakarsan, hangi köşeden dönersen dön ünlü bir yüzle karşılaşmak işten bile değil. Hemen her sokakta dizi setleri kurulmuş durumda.    Ecevit, Bilal, İbrahim ve Zeki’nin çocukken yaptıkları bir hatayla hayatlarının değişmesini konu alan “Suskunlar” dizisi de Beykozlu... Dizi için 4 bin m2 dekor kuruldu. Dekor için 100 kişilik bir ekip dört ay çalıştı.    Erken final yapan “Keşanlı Ali Destanı” da fabrikanın bir sokağında çekildi. Hikâyedeki Sinekli Dağ ile birlikte fabrikada bir gecekondu mahallesi hazırlandı. Dekoru uygulamak ve mekânı hazırlamak üç ay sürdü. Beş ayrı sokak hazırlandı. 20 ev yapıldı.    “Türkiye’nin ilk yerli arabası” özelliğini taşıyan Devrim’in öyküsünü konu alan “Devrim Arabaları” filminin çekimlerinde fabrikanın bir bölümü 1960’lı yıllar Türkiyesi’nin ruhunu yansıtan dev bir plato haline getirilmişti.    FİLM GİBİ GELDİ GEÇTİ    Beykoz Kundura Fabrikası Türkiye’nin en eski fabrikası olarak tarihe geçti.  Yıllarca ordu için bot, çizme üreten fabrikada Atatürk’e de ayakkabı üretildi.  Çalan paydos düdüğüyle Beykoz hareketlenirdi. Dükkânlar işçilerle dolardı.  Fabrikanın dev yemekhanesinde Hollywood filmleri izlenirdi.  Sahil kenarındaki fabrikanın bahçesinde yazın toplu sünnet düğünü yapılırdı.  İşçiler, fabrikanın kapatılmaması için 1999 yılında Taksim’e yürümüştü.  Son yıllarında zarar etmeye başlayan fabrikaya en son işçi alımı 1986‘da yapıldı.  Fabrika kapanmasına rağmen işçilerin kulağında paydos düdüğünün sesi kaldı.  Ayakkabılar başparmak kalınlığındaki köseleleriyle ‘eskitilemez ‘ününe sahipti.    8 yılda 10 satın alma yaptı  Yıldırım Holding, sekiz yılda cirosunu üçe katlayarak 1.3 milyar dolara çıkardı.     Sibel Cingi / RADİKAL