Kentsel Dönüşüm

Beyoğlu kentsel dönüşüm projesi kadınları nasıl etkiledi?

Belediyeleri kadınlara emanet edin. Gülseren Onanç'ı Kagider / K adın Girişimciler Derneği Başkanlığını yürüttüğü dönemde tanıdım. Önceliği kadınların iş yaşamına katılmasına, toplumda varlık göstermesine destek olmaktı.

Gülseren Onanç'ı Kagider/ Kadın Girişimciler Derneği Başkanlığını yürüttüğü dönemde tanıdım. Önceliği kadınların iş yaşamına katılmasına, toplumda varlık göstermesine destek olmaktı. Bunu büyük ölçüde başardı. Üç yıl önce de siyasete girdi. 

Hafta içinde Onanç'la ve ekibiyle buluşup sahaya çıktık. Esnafla, sokaktaki insanlarla konuştuk. Kimi kaldırım, kimi park, kimi evinin, dükkânının elinden gitmemesini kimi de bağımsız tapusunu istiyor. 

Gökdelen, modern siteler AVM isteyen yok. 


İstanbul nasıl ki Türkiye'nin aynasıysa Beyoğlu da İstanbul'un yansımasıdır. Bu yüzden oradaki tepkiler de çok önemli, bir kadının belediye başkanı olması da. Bugün belki de siz bu satırları okuduğunuz sırada CHP'nin hangi aday adayında karar kıldığı açıklanmış olacak. Gülseren Onanç aday olamazsa da ben onun siyasi yaşamının uzun soluklu olacağına inanıyorum. Sanıyorum bu röportajı okuyunca siz de bana katılacaksınız... 

Son üç yıldır politikanın içindesiniz politikada öncelikleriniz neler? 

Tabii ki fark yaratmak. Mardinli bir ailenin en küçük çocuğu olarak İstanbul'da büyürken bugün Beyoğlu'nda ve Türkiye'nin birçok köşesinde tanık olduğumuz farklı kültürler arasında sıkışmış olmanın sancılarını yaşadım. Anneannem ve babaannem Türkçe bilmiyordu. Bir anlamda onların dış dünyayla köprüsü bizlerdik. Çok küçük yaşlardan itibaren çalışmaya başladım. İlk işyerım babamın küçük marketiydi, 


Türkiye'nin Kadın Girişimciler Derneği Başkanı olarak tanıdığı Gülseren Onanç şimdi Beyoğlu'nu yönetmeye aday. Onanç, yerel yönetimlerde kadınların daha fazla rol alması gerektiğini savunuyor: "Özellikle 17 Aralık sonrasında siyasetin temizlenmesi için daha çok kadını belediye yöneticisi yapmalı." kendimi bildim bileli de çalışıyorum. 


Yaklaşık 14 yıl önce kendi şirketimi kurdum, oldukça başarılı bir noktaya getirdim. Sonra benim kadar şanslı olmayan kadınlara destek olmak üzere Kagider'i kurduk. Daha sonra 4 yıl başkanlığını yaptım. Siyasetin ki çoğu AKP hükümeti ile oldu kadına yönelik destek mekanizmalarını kurmak üzere çalıştık. Bu süreçte siyasetin insan yaşamı üzerindeki önemini daha iyi anladım. Politika benim için insana hizmet etmek. AKP'nin kadın konusunda samimi olmadığını. artan muhafazakâr baskısına, antidemokratik uygulamalarına isyan ettim. Kemal Kılıçdaroğlu'nun değişim rüzgarı ile CHP'de aktif siyaset yaşamına başladım. 


Önce milletvekili adayıydınız sonra yerel yönetime talip oldunuz? 

Neden belediye başkanlığı ve neden Beyoğlu? 

İstanbul'da büyümüş ve yaşayan biri olarak kentin sorunları üzerine uzun zamandır kafa yoruyorum. 

Gerek iş yaşamım gerekse sivil toplum çalışmalarım sırasında yaratıcı çözümlerin arayışında oldum. Bu nedenle İstanbul'a ve Beyoglu'na katkılarım olacağına inanıyorum. 

Gezi ruhunun verdiği heyecan, umut ve cesaretle de Beyoğlu Belediye Başkan aday adayı olmaya karar verdim. 


Beyoğlu kentsel dönüşüm projesi kadınları nasıl etkilemiş? Kadınlar daha çok mu mağdur oluyor? 

Kentsel dönüşüm mahallerinde yaşayan vatandaşlarımız buralara yaklaşık 50 yıl önce yerleşmiş. Çoğunun ailesi, akrabaları da aynı mahallede, hatta aynı binada oturuyor. 

Özellikle kadınlar mahalleleriyle, komşularıyla özel bağlar geliştirmiş. 

Dolayısıyla Beyoğlu'nda belediyenin kentsel dönüşüm planları en çok kadınları kaygılandırıyor. Yerlerinden yurtlarından edilmek, ailelerini kurdukları, çocuklarını büyüttükleri, komşularıyla pazara gittikleri semtlerinden gönderilmek istemiyorlar. Daha çok sosyal altyapının iyileştirilmesini talep ediyorlar. 


Beyoglu'nun bugün en büyük sorunları neler? 

Beyoglu'nun gerçek sahipleri olan Beyoğluluları dinleyen yok. 

Burada yaşayan insanların en büyük korkusu 'Beni buradan gönderecek, buralara zenginlere ev yapacak'. Beyoğlu'nda kentsel dönüşüm süreci belediyenin dayatmasıyla değil, halkın katılımıyla olmalı. İnsanlar evinin gelecegine kendisi karar vermeli. 


Aday ohır ve seçilirseniz neler değişir Beyoğlu'nda? 

Bu konuda önem verdiğim üç ana hedefim var: Halktan yana kentsel gelişim, kadınların güçlenmesi, gençlerin desteklenmesi. Kentsel dönüşüm, Beyoglu'nun en önemli meselelerinden biri. AKP iktidarı kentsel dönüşümü emlak geliştirme projeleri olarak olarak uyguluyor. 

Mutlu insan yaratan başarılı bir tek uygulama bile yok. Bizim yöneteceğimiz Beyoğlu 'insan' mutluluğu öncelik olan mahallelerden oluşacak bir ilçe olacak. 

Beyoğlu entelektüel birikim, toplum ve çevre duyarlılığıyla yerel siyasetçiler için çok önemli bir sermayeye sahip. Bu sermayenin katkısı ile Beyoğlu Türkiye'nin değil dünyanın yaşanması en cazip ilçesi olmaya aday. Oysa iktidar Taksim projesinde olduğu gibi bu entelektüel sermayeyi hiçe saymakta hatta onunla çelişmektedir. Karar alma süreçlerimizi sokak, mahalle bazından başlayarak yukarıya doğru, sivil toplumun katılımını sağlayan bir 'Katılımcı yönetişim modeli' oluşturmak. 


Müge Akgün / Radikal