Sektörel

Binalar hastalanır mı?

Hasta bina nedir? Binalar hastalanır mı? Nasıl hastalanır? Hastalık bulaşıcı mıdır? Bina hastalanırsa bize neler olur? Bir binanın hastalanması birden çok faktörün bir araya gelmesi sonucu gelişiyor..

Dünya Sağlık Örgütü’nün raporlarına göre; günümüz insanı zamanının ortalama yüzde 70’ini iş, yüzde 20’sini ev ortamında olmak üzere yaklaşık yüzde 90’ını kapalı mekânlarda geçiriyor. “Hasta Bina Sendromu” modern çağın yeni hastalığı olarak karşımıza çıkıyor. Binaların hastalanması sonucu insanlarda da bir dizi sağlık sorunları gelişebiliyor. Bazen binadan ayrılınca bu sorunlar geçiyor bazen de kronikleşebiliyor.


Hasta bina sendromu yaşayan kişilerde aşırı yorgunluk, deri, gözler, burun ve boğazda kuruluk, gözde sulanma veya burunda akıntı, göğüste daralma, tıkanıklık ve baş ağrısı gelişebiliyor. Halk Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Oğuz Özyaral binaların havalandırılma şekli, sistemi, hava kaynaklı kirleticiler, iş stresi, binaları istila eden mikroorganizmaların binayı hasta eden faktörlerin başında yer aldığını belirtiyor ve hasta bina sendromu ile ilgili bilgiler veriyor.


NERELER HASTALANIYOR VE HASTA EDİYOR?

Bina içerisinde kendisi için uygun ortam yakalayan mikroorganizmalar bulundukları bölgelerde gelişirler. Özellikle zemin katlar, karanlık ve havasız depolar, merpen altları, çatı ve tavan araları ile su, elektrik ve diğer sıhhi tesisat donanım kanallarının yanı sıra banyo, duş, mutfak gibi nem oranı yüksek, rutubetli ya da ıslak zemin ve odalar, mikroorganizmaların özellikle de küf, maya ve diğer bazı bakterilerin gelişimi için çok uygun ortamlardır.


HASTA BİNANIN YANSIMALARI

Baş ağrısı, gözde sulanma, burunda kanama, burun ve sinüslerinde tıkanıklık, öksürük, soğuk algınlığı ile grip benzeri semptomlar, göğüste sıkışma, astım, öksürük, mide bağırsak şikayetleri hasta bina sendromuyla görülen sorunlardır. Bunların yanında devamlı yorgunluk hissi, baş ağrısı, ya da keyifsizlik de seyreder.


Bina neden hasta olur?


Havalandırma sorunları

Doğru planlanmamış sistemler dolayısıyla havalandırmalar sağlıklı çalışmazlar. Hava döngüsünün yetersizliği, havanın miktarı ayarlayan sistemlerin hava hızını belirlemede sorun yaşatması ve zayıf üfleme, binaya taşınılmadan/girilmeden önce yeterince temizlik ve dezenfeksiyon yapılmaması, hava toplayıcı merkezlerin ve otomatik çalışan toplayıcıların hatalı çalışması ve taze hava damperleri ile enerji tasarrufu sağlanması sayılabilir.


Zayıf tesisat

Zayıf bir tesisat ve plana sahip, bakımı eksik yapılmış ve bu şeklide çalıştırılmakta olan sistemler de sorun oluşturur. Binalarda kurulu sistemler doğru kullanılmıyor ve düzenli test edilemiyorsa bir dizi sorun olabilir. Bunun başlıca nedeni sistem kullanıcısının gerekli bilgilere sahip olmayışı ya da yetersiz eğitimi, kontrol sistemlerinin fonksiyonlarının hatalı olması gibi bir dizi bilinçli ya da bilinçsiz olarak ortaya çıkan eksiklik ve hatalar sayılabilir.


Gürültü de etkiliyor

İstenilmeyen gürültü bina dışından gelebileceği gibi, binanın içerisinde çalışan alet, edevat, makina aksamından, havalandırma sisteminden, ısıtıcı-soğutucu sistemlere ait fanlardan, vızıldayan/ses çıkartan lambalardan ve elbette aşırı çok konuşma ve yüksek sesle konuşma şeklinde kişilerden kaynaklanabilir.


Işıklandırma ve stres

Yetersiz ve zayıf bir aydınlatma ile aşırı aydınlık, gereğinden fazla beyaz ışık veren floresans lamba kullanımı ve yanı sıra parlak, ışığı yansıtan, gözü alan/kamaştıran metal ve/veya özellikle metalik renklere sahip yüzeyler/eşya ve bunların yoğunluğu ortamda bulunan kişi/kişiler üzerinde stres yaratır.


Binaların hastalanmasını önlemek için

Kendinize şunları sorun?:” Bina yeterli derecede temizleniyor mu? Yaşam alanlarında tozu en düşük seviyede tutabilmek amacıyla eşyalar, malzemeler ve raflar nemli/ıslak temizlik esaslarına uyularak yapılıyor mu? Binanın havalandırma sistemlerinin temizlik ve bakımından sorumlu personel var mı? Bakım için düzenli bir yöntem uygulanıyor mu? Hava kanalları, filtreler, nemlendiriciler vb. gerekli olan bütün bölümler düzenli olarak temizlenip, akan kısımlar, çatlak, yarık, delik vs.nin kontrolleri yapılıyor mu?”

Bunlara evet cevabı verebiliyorsak sorunlar en aza inmiş durumdadır. Eğer cevaplarımızda hayır bulunuyorsa bizi binanın hastalanması konusunda bazı problemler bekliyordur. En kısa süre içerisinde cevaplarımızı evet olacak şekilde düzenlemeler yapılması ve bu konuda danışmanlık alınması gerekir.


Hasta bina solunumu bozuyor

Rutubet küf gelişimini hızlandırır. Kirli ya da çabuk etkilenen boya ve kağıt kaplı zeminler, yüzeyler rutubete gereksinim duymaksızın küf gelişimine izin verir. Tüm bunların “Hasta bina sendromu” üzerinde hatırı sayılır bir etkisi vardır. Rutubetli evlerde yaşayan 6 binin üzerindeki çocukta yapılan araştırmada rutubet ve küf ilişkisine bağlı risk faktörünün bu yaş gruplarında diğer bazı hastalıklarla birlikte özellikle solunum sistemi rahatsızlıklarına neden olduğu görülür.


Çalışma ortamının etkisi

Karanlık alan, organik atık, yaşanılan bölge arazisinin kalitesi (doğaya ait bilgiler), merkezi elektrostatik sistemler, havalandırmanın kalitesi ve şiddeti, ısı, gürültü seviyesi, toz kontrol düzeyi ve kişinin cinsiyeti kadar sigara ve tütün kullanımı ile ortamda dumanın bulunması da hastalık yapıcı etkenler arasında bulunuyor.


Yeni Şafak