Birevim, Vizyoner’19'a ana sponsor oldu!
Birevim, T.C. Cumhurbaşkanlığı himayesinde gerçekleştirilen ve bu senenin en kapsayıcı vizyon ve teknoloji zirvesi olan “Vizyoner’19”a ana sponsor oldu
Geliştirdiği tasarruf finansmanı modeliyle, 4 sene içerisinde sektöre yön vermesiyle tanınan “BİREVİM”, T.C. Cumhurbaşkanlığı himayesinde gerçekleştirilen ve bu yılın en kapsayıcı vizyon ve teknoloji zirvesi olan “Vizyoner’19”a ana sponsor oldu. MÜSİAD tarafından iki senede bir yapılan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın katıldığı “VİZYONER Zirvesi”, bu sene “Dijital Gelecek” temasıyla Haliç Kongre Merkezi’nde 3. kez yapıldı.
Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşen ve ana konuşmasını, Geopolitical Futures’un Kurucu Başkanı ve ünlü Siyaset Bilimci George Friedman’ın gerçekleştirdiği zirveyi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank da onurlandırdı. Zirveye ayrıca, Hyperloop şirketinin Kurucu Ortağı Dirk Ahlborn, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır; Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç; Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Arda Ermut da katılım gösterdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ülkemiz için çalışan herkesin başımızın üzerinde yeri var
Zirvede gerçekleştirdiği konuşmada, Türkiye’nin fiber hat yatırımları ve haberleşme uydusu, bor karbürü gibi konularla ilgili bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz için çalışan, yatırım yapan, üreten, ihraç eden, yenilik ve ilerleme peşinde koşan herkesin başımızın üzerinde yeri olduğunu dile getirerek, şu şekilde konuştu: "Bugün Türkiye'de 75 milyonun üzerinde geniş bant abone bulunuyor. Mobil telefon abonesi 23 milyondu bugün 83 milyonun üzerine çıktı. Fiber altyapı 364 bin kilometreyi geçtik. Fiber hat konusunda yavaş gittiğimizi görüyoruz. Firmaların fiber altyapısını hızlandırması istiyoruz. Bizim gündemimizde dijital ekonomi, dijital ticaret, dijital Türkiye, geleceğin şehirleri var. 2022 yılında yerli haberleşme uydusu Türksat 6A'yı devreye alacağız. Ülkemiz hem kendi içinde çok geniş yatırım alanı olan, hem yurt dışında çok geniş ticaret potansiyeli bulunan bir ülke. Örneğin bor karbürü üretiminin yapılacağı fabrikamız 2 yıl sonra devreye girecek ve yılda 1000 ton bor karbürü üretimi yapacak.”
MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan: Bugünün dünyasına damgasını vuran kavramlar, yapay zeka ve akıllı sistemlerdir. Yepyeni bir "büyük sınır çizgisi" ile karşı karşıyayız.
Zirvede Cumhurbaşkanı Erdoğan'a usturlap hediye eden MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan da "dijital gelecek" teması sayesinde dönüşümü, çok farklı katmanları ve yönleri ile konuştuklarını belirterek şu şekilde konuştu: “Yeni Dünya Düzeni diye tekrarladığımız sistem aslında; yeni kurallar, yeni oyuncular, yeni piyasalar ve yeni modeller silsilesini 'dijitalleşme' sistematiği üzerinden yeniden kurgulamaktır. Karşımızda eski ve yaşlı bir dünya var, oysa bizler şimdi, bu eski dünyanın yeni adetlerine uyumlu yepyeni algoritmalar kurmak zorunda olduğumuzun farkındayız. Bugünün dünyasına damgasını vuran kavramlar, yapay zeka ve akıllı sistemlerdir. Yepyeni bir "büyük sınır çizgisi" ile karşı karşıyayız. Dijital dönüşüm, sosyo-politik ve ekonomik parametreler ve paradigmaların değişimini yönetiyor ve hızlandırıyor. Ancak bazı hususlarda geri dönüşümü imkânsız hasarlara da yol açabiliyor. Çünkü insanı ve insanlığın devamını konuşamaz hale getiriyor.”
BİREVİM “İnsan Odaklı Finans ve Tasarruf Zirvesi”: Ocak 2020
Zirvede yaptığı konuşmasında, 2020 Ocak ayı içinde, BİREVİM olarak gerçekleştirmeyi planladıkları “İNSAN ODAKLI FİNANS VE TASARRUF ZİRVESİ” etkinliğine tüm katılımcıları davet eden ve zirveyi onurlandırmalarından dolayı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bir hediye sunan BİREVİM Yönetim Kurulu Başkanı Murat Çiftçi, “Böyle bir sponsorluk kurumsal kimliğimizle büyük bir uyum içinde. Dijitalleşmenin getirdiği çok sayıda olumlu sonuç var ve son birkaç yıldır bunların meyvelerini almaya başladık. Sadece kendi kuruluşumuz nezdinde söylemiyorum bunu, yeniliklere bizim gibi hızlı uyum gösteren çok sayıdaki Türk şirketi adına söylüyorum.” diye konuştu.
“Güven hissiniz, hatıralarınız ve deneyimleriniz bir evi, ev yapacak”
BİREVİM olarak kendilerinin bu sürecin neresinde olduklarıyla ilgili de konuşan Çiftçi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Artık tüm endüstriler deneyimi merkeze alarak yeniden konumlanıyor. Dilerseniz hep birlikte 2025 yılında modern bir ev hayal edelim. Tabi ki akıllı cihazların, sanal sesli asistanların varlığı artacak. Bunlar, elbette ki, ev yaşamına büyük faydalar sağlayacak. Bırakalım 2025’i, gelecek yıl nesnelerin interneti sayesinde 30 milyar cihazın birbiriyle bağlantılı olması ve 40 zetabayt veri üretmesi bekleniyor. Peki acaba bu evlerde büyüyen çocuklar, ne tür deneyimlere ve hatıralara sahip olacak? Yani nerede ve ne tür kolaylıklarla yaşadığınız değil, güven hissiniz, hatıralarınız ve deneyimleriniz bir evi, ev yapacak. Görünen o ki, dijitalleşmede fiziksel unsurlara kıyasla, bir evi tam anlamıyla sıcak bir yuvaya dönüştüren tek şey “insani değerler” olacak. Konu tasarruf kültürü olduğunda da, finans olduğunda da, teknoloji olduğunda da gelecek olduğunda da değişmiyor; odağımız hep ‘insan’ oluyor. Bizim de odağımızda insan, insan odaklı finans ve tasarruf var. Ve bulunduğumuz her ortamda böyle hatırlatmalar yapmayı görev sayıyoruz. Kısacası, dijital lazım; tasarruf elzem anlayışındayız.”
“Bugün Türkiye nüfusunun en az %70’i, konvansiyonel finans kaynaklarına erişemiyor.”
İnsanın en büyük hazinesinin, sahip olduğu değerler olduğunu, eğer insanın elinden bu değerlerin simgesi olan anlamı alırsak, yerine ne verirsek verelim, haklı olarak, mutlu olmayacağını dile getiren Murat Çiftçi, şöyle konuştu: “Tam da bu nedenle biz, BİREVİM olarak, hep insan odaklılıktan söz ediyor, bu konuda ödün vermeden yol almaya gayret ediyoruz. Türkiye’de 23 milyon aile var. Biz şu an, her ay 100 bin kişiyi tasarruf anlayışı ve kültürüyle tanıştırıyoruz. Hedefimiz 5 yılda 5 milyon ailenin birlikte tasarruf finansmanıyla EV veya ARABA hayallerine kavuşmasına vesile olmak. Ve bunun için dijitalleşme yolunda önemli yatırımlar yapıyoruz. İnsanı merkeze alan çözüm odaklı sosyal politikalar geliştirmek için de gayret sarf ediyoruz. Çünkü bu, sadece ticari bir iş değil, aynı zamanda milli bir kalkınma modeli bizim için. Bugün Türkiye nüfusunun en az %70’i, konvansiyonel finans kaynaklarına erişemiyor. Bu kaynaklara erişebilenler ise faiz oranlarını yüksek buluyor ya da faizle işlem yapmayı tercih etmediği için, alternatif çözüm arayışına giriyor. BİREVİM işte bu arayışın sonucunda doğmuş bir kuruluştur. Biz insanlara, alternatif bir finansman hizmeti sunuyoruz. Ve tasarruf kültürünün yaygınlaşması için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Çünkü tasarruf bilinci, bizim kuşağın ivedilikle hatırlaması ve genç kuşaklara öğretmesi gereken bir konu. Tasarruf ahlakının, paylaşma, dayanışma bilinciyle birlikte geliştiğini; mutluluğun, verdikçe, bölüştükçe, paylaştıkça arttığını; paylaştıkça çoğaldığını, bir fiil yaşayarak öğrendik. Kaynakların hızla tükendiği bir yüzyılda, tasarruflu yaşamanın ne denli elzem olduğu tartışılmaz. Birlikte Tasarruf Finansmanı bağlamının ulusal bir politika olarak ele alınması ve bunun da bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Mesela sıfır atık projesi önemli bir farkındalık oluşturdu ve oluşturmaya da devam ediyor. BİREVİM olarak önceliklerimizi biliyor; dijitalleşmek lazım, tasarruf kültürü elzem diyoruz.”