26 / 11 / 2024

BMSM, Gökhan Avcıoğlu'nun imzasını taşıyor

BMSM, Gökhan Avcıoğlu'nun imzasını taşıyor

Mimar Gökhan Avcıoğlu'nun imzasını taşıyan Borusan Müzik ve Sanat Merkezi tamamlanmak üzere. Resmi açılışı 2010 yılı ocak ayında yapılacak mekânda daha şimdiden müzik ve çağdaş sanat iç içe olacağa benziyor




Borusan Holding'in (bünyesindeki sanatçılar dışında) kültür-sanata desteğinin en büyük halkalarından biri, kapılarını sanatseverler ve özellikle de profesyonel müzisyenlere açmak üzere gün sayıyor. Resmi açılışı 2010 yılı ocak ayında yapılacak Borusan Müzik ve Sanat Merkezi (BMSM / Borusan Music & Art Center), dansa, caza, klasik ve çağdaş müziğe, sergilere, performansa ve sergilere açık olacak. Yapı, Beyoğlu İstiklal Caddesi üzerinde, mimar Gökhan Avcıoğlu'nun ofisinin (GAD) imzasıyla, dilekolay en az 100 yılı geride bırakan bir İtalyan apartmanının içinde yer alıyor. 1875 tarihli bina, 2007'de tasarlanmış, bir yıl sonra ise uygulamasına başlanmış ve bugünkü noktaya gelinmiş.

BMSM, The Marmara Esma Sultan Yalısı projesi ve yeni Beşiktaş Balık Pazarı gibi projeleriyle tanınan Avcıoğlu'nun iki yıl üzerinde çalıştığı bir mimari 'dönüşüm' ve kentsel 'geri kazanım' projesi olarak caddedeki yerini almış durumda. Bu süreçte Borusan Holding CEO'su, klasik müzik sevdalısı Ahmet Kocabıyık ile BİFO'nun 'Şefler Şefi', üstat Gürer Aykal da inşa aşamasında sık sık uğradıkları binanın bütün ayrıntıları için mimarla dirsek temasına girmiş.

MİMARİ MİRASA SADAKAT
 
Binaya aylarca emek veren Borusan yetkilileri ve mimari kadro, yapının özellikle İstanbul 2010 rüzgârıyla gelen kültür-sanat rönesansına uyumluluğunu gözetirken, kentin mimari mirasına sadakatini de es geçmemiş. Aslında BMSM binasının asli kullanıcısı, ta başından tayin edilmiş: Yapı, en az 150 kişilik kadrosuyla Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası'nın provaları, atölye çalışmaları ve sürpriz özel performansları için tasarlanmış.

Bu açıdan, 1993'te Borusan Oda Orkestrası olarak kurulan, daha sonra kabuğuna sığmayarak filarmonik hale getirilen orkestranın 'artan nüfusu' ve üretim kalitesini düşününce, bu yapının anlamı daha iyi anlaşılıyor.
Bu 'kutu', bina çevresi boyunca devam eden 'yalın çelik' grid çerçeveleme sistemi sayesinde iyice ortaya çıkmış. Bu tasarımda depreme dayanıklı yeni nesil yapıların üretim biçimi de göz önünde tutulmuş.

MULTİFONKSİYONEL BİR PROJE

Borusan Kültür Sanat yetkilileri, her şeyden önce 'multifonksiyonel'liğiyle akıl okşayan akıllı BMSM binasında özellikle müziğin ve çağdaş sanatın buluşmasına zemin hazırlamaya çalışmış görünüyor. Çok yakında, Koç'un imzasını taşıyacak ve büyük ihtimalle bir müzeye dönüşecek olan yeni kültür-sanat mekânıyla karşı karşıya komşuluk edecek BMSM'nin zemininde, her türlü estetik müdahaleye ve dolaşıma açık devingen elektrik altyapısından, yapıyı ayakta tutan çelik örgülerin potansiyel duvar yaratma imkânına kadar, en ufak ayrıntı atlanmamış.
 
Binanın 'kendine has' özellikleri bununla da sınırlı kalmamış ve İstiklâl Caddesi'nin 'efsanevi' insan uğultusu, yapının üst katlarına konuşlandırılan, dünyanın en kalın ve özel ısıcam sistemiyle yok edilmiş. Özel prova odaları, içindeki iki katlı geniş genel konser provası pisti ve 'konsere sıcak sıcak akort edilerek' yetiştirilecek kuyruklu piyanoya özel devasa asansörüyle, bu binada her şey adeta klasik müzik kültürünün geleceği için düşünülmüş. Hatta, prova sırasında müziğin tadını çıkaracak müzikseverler için hazırlanan kulisler bile unutulmamış.

İLK SANAT ESERİ, LEO VILLAREAL'DEN

BMSM binası, performanslara, çağdaş sahne gösteri ve tiyatro programlarına, güncel sanat sergileri ve Borusan Yaylı Çalgılar Dörtlüsü'nün konser etütleri ile sürpriz BMSM konserlerine uygun bir yaklaşımla hayata geçirilmiş. Binanın İstiklâl Caddesi'ne bakan giriş holünde ve katlarındaki çelik örgülerde ise, şimdiden birçok sanatçının, örneğin Meksikalı Leo Villareal'in müzikle senkronize işleri yerlerini almış bile! Bu arada Villareal'in etkileşimli, çarpıcı eserlerinin, konserler esnasında, ışık geçirgen BMSM cephesinin dışından da fark edileceğini belirtelim. BMSM ayrıca, yakın gelecekte Beyoğlu Ayhan Işık Sokak'ta yer alan Art Center İstanbul'daki genç sanat üretiminin meyvelerini de sergilemeye başlayacak.

Tüm bunlara ek olarak, Taksim-İstiklâl Caddesi ve Boğaz manzaralı çatı katıyla sürpriz yapan ve birçok kokteyle ev sahipliği yapacak BMSM'nin bu kısmında, küçük bir yeme içme kısmı da yakında açılıyor. Ayrıca, eserler için özel depoların, yangın, klima, havalandırma ve tesisatın unutulmadığı BMSM'de, yangın merdivenine bile bir sanat eserinin konulması için çalışılıyor. Borusan, kültür ve sanata bıraktığı bu çelik mirasla, gelecek için önemli bir umut kaynağı yaratmış görünüyor. Son söz yerine, BiFO'nun piyasaya çıkacak ilk özel CD'sinin de ocak 2010'da, bina ile birlikte sanatseverlere sunulacağını anımsatalım.     Bilgi: www.gadarchitecture.com

 

MİMARLIK BİR ALIŞ-VERİŞ OLABİLİR

Mimar Gökhan Avcıoğlu, "Medeniyetin bir aracı olarak mimarlığı kullanmaktan yanayız. Türkiye'de mimarlık daha çok, toplumdan ve halktan almaya yönelik bir tecrübe olarak algılandı. Halbuki bunun bir alış-veriş ilişkisi olması gerekiyor," diyerek, mimarlığı yeniden tarif etme zamanının geldiğini şöyle anlatıyor: "Bunu sağlayabilecek en önemli unsur ise, mimarlığı bir iletişim aracı olarak görmekten geçiyor. Tek gereken biraz cesaret ve hareket. Bu gördüğünüz binayı yabancılar yapmadı, Türk işçisi ve ustası yaptı neticede. Türkiye'de böyle işler de oluyor ve bunun için bağırıp çağırmaya gerek yok; eh, biz de bir yere kaçmıyoruz. Buradayız."

BİNA KENDİSİNİ YARATACAK
Binayı yaşarken kullanacak ve işlevlendirecek olan Borusan Kültür Sanat Merkezi'nin Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Hamedi ve Genel Müdür Ahmet Erenli, BMSM'nin farklı disiplinlere ait konserler ve buluşmalara ev sahipliği yapacak olmasından ötürü heyecanlı.

Ahmet Erenli, "İnsanların 'bu hafta burada ne oluyor' diyecekleri bir mekân oluşturmanın gayretindeyiz," derken, şunları ekliyor: "Burası masterclasslar ve atölyelerin yapılacağı bir okula da yakın olacak. Ama çağdaş bir kültür merkezi de olacak. Kültürü üretecek biçimde, verilecek konserlerle de kültüre pasif değil, aktif katkıda bulunacak. Örneğin geçen hafta, Avrupalı kültür ataşeleriyle bu binanın olanaklarını konuştuk; karşılıklı programlar ortaya koymaya çalışacağız."
Yönetim Kurulu Başkanı Hamedi ise "Bence bu bina 'bir adım önde' vizyonumuzu bir kez daha gerçekleştireceğimiz bir mekân olacak. Müzik ve sanatı birlikte bugüne kadar yapılandan farklı sunacağız izleyicilerimize ve bu hem beni hem de Borusan Kültür Sanat ekibini gerçekten çok heyecanlandırıyor," diye konuşuyor ve şu mesajı veriyor: "Müzik Festivali'ndeki son tanıtım kampanyamızda gördüğünüz o bebekler büyüyecek ve Borusan Yaylı Çalgılar Dörtlüsü de onlara eğitim vermeye başlayacak. Ama önce, binayı biraz yaşayalım istiyoruz. Müzikte bir sınırımız olmayacak. Binanın altı katı da bir şekilde yaşayacak."

EVRİM ALTUĞ/Sabah Cumartesi eki


Geri Dön