Genel

Bodrum Ilısu Köyü, modern tarzına kavuştu!

Mardin’in Dargeçit ilçesinde Ilısu Barajı nedeniyle evleri su altında kalacaklar için yapılan yeni Ilısu Köyü, modern tarzıyla bütün bir köyün rüyasını gerçeğe dönüşt

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törenle geçen ay anahtar teslimi yapılan Devlet Su İşleri, Yapı İşleri Genel Müdürlüğü ve TOKİ Başkanlığı arasında imzalanan üçlü protokol çerçevesinde TOKİ tarafından yapılan ve içeresinde 100 kişilik cami, 2 katlı köy konağı ve oyun parkı gibi sosyal donatıların da yer aldığı 48 konutluk yeni Ilısu köyü, görünümüyle adeta Bodrum’daki modern bir tatil köyünü andırıyor.
        
Eski köyün yaklaşık 3 kilometre ilerisindeki hakim bir tepeye kurulu, kilitli parke taş döşeli sokakları, çimlendirilmiş bahçelerinde yörenin mimari, kültürel ve tarihi özellikleri ile vatandaşın yaşam biçimi ve talebi de dikkate alınarak oluşturulan Ilısu Köyü, yeni sakinlerine ev sahipliği yapıyor. 125 metrekarelik 3 1 daire, 40 metrekare avlu, 134 metrekare teras alanı ve 23 metrekare de ahırdan oluşan konutlarıyla bütün civar köyleri kıskandıracak güzellikte olan Ilısu Köyü, modern yüzüyle adeta görenlere "Bende bu köyde yaşamak istiyorum" dedirtiyor.
        
Eski Ilısu köyündeki kerpiç damlı, altyapıdan yoksun, ilkel denebilecek bir yaşamdan, çift tuvaletli, banyolu, şık mutfaklı evlere kavuşan köy sakinleri "Rüyalarımız gerçekleşti" şeklinde tanımladıkları yeni köylerindeki mutlu yaşamları gözlerinden okunuyor.
        
Yeni evlerinin altında konumlandırılan hayvan barınaklarını kiler olarak kullanacaklarını belirten bazı köylüler, eski köylerinden getirdiği odunlarını yerleştirirken bazılarının da evlerine klima taktırdığı gözlendi.
        
-"EN GÜZEL ŞEY MUTFAK"-
        
Giyim tarzları, bakımlı tavırları ve güzellikleriyle dikkat çeken köyün genç kızları, yaşamlarını hızla değiştiren sosyal değişimden duydukları memnuniyeti, mutlulukla ışıldayan gözlerle AA muhabirlerine anlattılar.
        
Köydeki genç kız ve kadınları, Ilısu Barajı yüklenici firma Nurol-Cengiz’in İdari ve Sosyal İşler Müdürü Güven Tılıç’ın eşi Nurhan Tılıç tarafından gönüllü olarak "Ilısu Köyü Gelir İyileştirme Kadın Eğitim Merkezi"nde verilen el becerilerini geliştirme kursuna katılıyor.
        
Kursa katılan kadınlardan 5 çocuk annesi ve köy imamının eşi Vesile Demir, yeni köydeki yeni evinde bulunmaktan dolayı çok mutlu olduğunu söyledi.
        
Evinin çok güzel olduğunu, sabah gözlerini pırıl pırıl bir çevrede açmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirten Çelik, şöyle dedi:
        
"Eski evimiz çok kötüydü. Ne kadar temizlik yapsak da sonuçta köy yeriydi. Şimdi çöp kutusundan, mutfak dolaplarına kadar her şeyimiz var. Odalarımız kocaman. Eskiden televizyonda bu evlerin benzerini görünce ’keşke bizimde böyle bir evimiz olsa diye hayal kurardık’ şimdi rüyamız gerçekleşti. Çok memnunuz ve mutluyuz. El becerilerimizi geliştirdiğimiz kursa da devam ediyorum. Burada takı yapıyoruz. Çalışmak, kendi paramı da kazanmak istiyorum. 3 çocuğumu okula gönderdikten sonra kursa geliyorum. Evde boş boş oturacağıma kursta kendimi geliştiriyorum. İleride kendi paramı kazanacağım."
        
18 yaşındaki Sabahat Çelik, yeni evleriyle yeni bir hayata geçtiklerini, henüz yeni olmasına rağmen hayalini kurdukları evde yaşamanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.
        
Çelik, eski köyde sokakların kirli olduğunu, şimdi ise tertemiz sokaklara sahip olduklarını ifade ederek, "Yeni evlerimizde mutfak dolapları, banyosu var. halimizden çok memnunuz. Hep böyle bir evin hayalini kuruyorduk. Şimdi kavuştuk. Yeni evimiz çok güzel. Çok mutluyuz. Ayrıca takı kursuna devam ediyorum. Beşinci sınıfa kadar okumuştum. Eğitimime devam etmek istiyorum" diye konuştu.
        
-"ÖNCEDEN OMUZLARIMDA SU TAŞIYORDUM"-
        
Mizgin Çiçek (18), daha önce evin ihtiyacı için omuzlarında su taşıdıklarını, bulaşıkları dışarıda yıkadıklarını, banyolarının evin dışında olduğunu ifade ederek, "Şimdi hepsi hepsi içerde. Yeni evde yaşamak kolay. Hayvanlarımızı sattık daha rahatız. Eskiden tarlalarda çalışıyorduk. Şimdi tarla yok. Çok rahatız, evlerimiz çok güzel" şekilinde duygularını anlattı.
        
"Yeni bir hayatımız oldu" sözleriyle yaşantısını özetleyen 18 yaşındaki Sümeyye Çelik de şöyle konuştu:
        
"Daha önce aileme katkıda bulunmak için fındık toplamaya gidiyordum. Ağabeyim baraj şantiyesinde işe başlayınca buna gerek kalmadı. Yeni bir hayatımız oldu. Yeni evlerimizde de çok mutluyum. En güzel şey mutfak. Mutfağı çok beğendim. Yani dolaplarını evin içini her şeyini beğendim. Eski evde 3 saate bitirdiğim ev işlerini şimdi bir saatte bitiyorum. Hayvan yok, dışarısı yok. O hayat buradan çok farklıydı. Şimdi çok kolay. 3 kardeşimi okula gönderdikten sonra kursa geliyorum. El becerimi geliştiriyorum."
        
-YENİ YAŞAMA UYUM SOHBETLERİ-
        
Nurhan Tılıç da gönüllü olarak köydeki kadınlara takı tasarımı kursu verdiğini, bu kapsamda kadınlarla sağlıklı yaşam, hijyen ile modern yaşam konularında sohbet ortamında bilgi vermeye çalıştığını söyledi.
        
Kadınların el becerilerini geliştirerek ileride meslek sahibi olmaları ve bu mesleği de gelire dönüştürmelerini sağlamayı hedeflediğini ifade eden Tılıç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a da kursiyerlerin ürettikleri ürünleri hediye ettiklerini anımsattı.
        
Tılıç, ürünlerinin beğenilmesi üzerine Midyat’tan bazı gümüşçülerin iş teklifi aldıklarını belirterek, şöyle konuştu:
        
"Biz de seve seve kabul ettik. Kızlarımız bu işle daha önce hiç ilgilenmemişler. Pense dahi tutmayı bilmiyorlardı. Ancak o kadar kabiliyetliler ki iş bile almaya başladık. Şimdilik takıya ağırlık veriyoruz. Daha sonra örgü tasarımlarımız da gibi. Ürünlerimizi tüketiciyle buluşturarak gelir sağlamayı hedefliyoruz. Ayrıca modern yaşam konusunda sohbet ediyoruz. Örneğin hijyen açısından klozet kullanımını anlattık. Doktorumuz da zaman zaman kadın sağlığı konusunda bize bilgi veriyor. 4 kızımız okuma yazma bilmiyor. Onlara okuma yazma öğretmek istiyorum. 20 kursiyerimiz var. İstek çok fakat yer ancak buna yetiyor. Eşim burada çalıştığı için geçiciyiz. Kızlarımız kalıcı. İleride ÇATOM’dan destek alacağız."
        
-BAKAN EROĞLU’NDAN FIRINLI OCAK HEDİYE-
        
Köyün en yaşlısı 90 yaşındaki Beşir Çiçek de kerpiç evine duyduğu özlemi dile getirse de yeni evini çok ferah ve lüks olarak tanımlıyor.
        
Ilısu Köyü Muhtarı Mehmet Nezir Çelik ise 48 haneli köyde yapılan ahırları kiler amaçlı kullanacaklarını bunu da Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla köyün üst kısmındaki bir alanda ahır yapılacağını öğrendiklerini belirterek, ayrıca 13 yeni evli çifte daha ev yapılacağını söyledi.
        
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun talimatıyla gönderilen fırınlı ocaklarında evlere dağıtıldığını anlatan Çelik, "Biz durumumuzdan çok memnunuz. 300 civarında nüfusumuz var. Herkes hayatından son derece memnun. İnsanlar barajın kıymetinin farkına yavaş yavaş varıyor. Barajda kimi aileden bir iki kişi çalışıyor. Bizim köyde yaklaşık 30 kişi, kazılarda da 15-16 kişi çalışıyor. Köyümüze bir spor sahası da yapılsaydı iyi olurdu. Herkes hayatından çok memnun. Yetkililere teşekkür ediyoruz" dedi.
        
Köyün imamı Adnan Demir de yeni köyün eski köyle kıyaslanamayacağını, köyün son derece konforlu olduğunu belirterek, "Eski köyde hayvan ve kanalizasyon kokusu nedeniyle çok kötü koku vardı. Şimdiki yerde hep olumlu şeyler yaşanıyor. Çöpümüz bile toplanacak. Sokak lambalarımız bile var. Artık gece karanlıktan kurtulduk. Yani arada dağlar kadar fark var. Yeni yerleşim yerinde mutluyuz. Bazı köylüler önceleri çok karşı çıkıyorlardı, yeni köye gelmek istemiyorlardı. Önce eşyalarını getirdiler, sonra denemek için bir gece kaldılar, kalış o kalış..."
        
-PROJENİN DEĞİŞTİRDİĞİ HAYATLARDAN SADECE BİR ÖRNEK: ASİYE...
        
Ilısu Barajı şantiyesinde çay ocağında çalışan 19 yaşındaki Asiye Gündüz, yaklaşık 3 yıldır şantiyenin büro kısmında görev yapıyor.
        
Maddi imkansızlıklar nedeniyle ancak ortaokulu bitirebildiğini, daha önce babası vefat ettiği için batı illerine mevsimlik içi olarak çalışmaya gittiğini anlatan Gündüz, şunları anlattı:
        
"Baraj açılacak’ dediler Temizlik ve çamaşırhane gibi kurslar açtılar. Temizliği biliyorduk ama bu tür kimyasal maddeleri nasıl kullanıldığını bilmiyorduk. Bize haber verdiler, ’Çalışmak istiyor musunuz. Kursta başarılı olanları baraja alacağız’ dediler. Ben de kursa gittim. Sonra burada çalışmaya başladım. Ardından eğitimim için sınavlara girdim ikinci oldum. Okumak istiyordum. Sağolsun bizim yöneticiler, ’Hem çalışıp hem de okuyabilirsin’ dediler. Ben de hemen Açıköğretime kaydımı yaptım. Şimdi Çocuk Gelişimi Bölümünü okuyorum. Son sınıftayım mezun olmama iki dersim kaldı."
        
-"BU İŞ OLMAZSA KÜÇÜCÜK YAŞIMDA EVLENDİRECEKLERDİ"
        
Baraj yapımından dolayı çok memnun olduklarını, yaşamlarının adeta sihirli bir el dokunmuş gibi değiştiğini heyecanla anlatan Gündüz, şöyle konuştu:
        
"En basitinden köylerimizin yolları yapıldı. Kışın zaten yola çıkamıyorduk, çok zordu. Şimdi ise istediğimiz saatte yola çıkabiliyoruz. Köprümüz çok muhteşem karşıdan karşıya rahatlıkla geçiyoruz. Önceleri elle yapılmış bin sandal vardı. İnsanlar ona da korkarak biniyordu. Kışın asla karşıya geçemezdik. Köprü ile bu sıkıntılarımız giderilmiş oldu. Baraj sayesinde erkeklerimiz batıya çalışmaya gitmiyor artık. Burada doğan çocuk yılın 12 ayını dışarda çalışarak geçiren babasını bile tanımıyordu. Ama şimdi burada çalışıp akşam eve gelmesi çok güzel oluyor. Biz bayanlarda batıya çapa yapmaya giderdik. Üstelik hiçbir sosyal güvencesi yoktu. Orada kazandıklarımızı da gelip burada hastane masrafına verirdik. Giyimimize asla önem vermezdik. Çalışmaya başladığımız için giyimimize önem veriyoruz. Konuşmamız bile değişti. Yani bu barajdan çok şey kazandık.
        
Annem çalışmama engel olmadı. Ancak amcalarım, çevre çok tepki gösterdi. ’O kadar erkeğin arasında nasıl çalışır’ dediler. Önceleri burada çalışmamıza
 karşı çıkanlar gelip ortamı gördüklerinde onlarda gelip çalışmaya başladı. Fikirleri değişti. Arkadaşlarım bana özeniyor, ’Keşke biz de o zaman kursa gelseydik, çalışsaydık, senin konuşman, giyimin değişti’ diyorlar. Köyde örnek olarak gösteriliyorum. Yeni evlerimizle eski evler arasında dağlar kadar fark var. Hayvanların köye sokulmaması güzel. Bu baraj olmasaydı ben burada çalışmasaydım kesinlikle karanlık bir dünyada yaşayacaktım. Batıya çalışmaya gidecektim. Bu iş olmazsa küçücük yaşımda evlendireceklerdi, çocukluğumda çocuğuma bakacaktım. Karanlık, hüzünlü ve gözyaşı dolu bir dünya olurdu. Şimdi okuyorum, hayallerime kavuşuyorum ve mutluyum. İyi ki de bu baraj yapıldı. Bu projeyi bize verdiler. Çünkü bu proje dedelerimizin ninelerimizin hayaliydi. Bize hep burada günün birinde baraj yapılacağını söylerlerdi. Umarız tamamlanır. İnşallah bu proje en kısa sürede biter iş imkanları açılır."
        
Nurol-Cengiz Proje Müdürü İbrahim Yavrucu da 2007 ayından bu yana bölgede bulunduğunu, gelinen nokta kasaba büyüklüğünde bir şehir kurulduğunu, yöre insanı ile de çok farklı duygular yaşadıklarını söyledi.
        
Burada çalışmaktan büyük bir keyif aldığını, geçen süre içinde insanların çok değiştiğini, yöre insanını kazanmak için bir çok sosyal projeyi uyguladıklarını söyledi.
        
Yavrucu, dünyaya örnek olan Ilısu köyü yapıldığını belirterek, şunları kaydetti:
        
"Bir işimizi yaparken, diğer taraftan vatandaşın sorunlarına elimizden geldiğince nasıl yardımcı olabiliriz diye kafa yorduk. Burada Nurol ve Cengiz gibi iki dev firmanın temsilcileri olarak çalışıyoruz. Şirkette çalışabilecek garson ve temizlik hizmetlerinde çalışabilecek arkadaşların eğitimi için seminerler düzenledik. Asgari ücret ile 2 bin, 2 bin 500 lira arasında aylık maaş alan Ilısu köyünden arkadaşlarımız var. Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığınca yürütülen arkeoloji kazılarında çalışanlar var. Köyde şu anda bir tane işsiz insan bulamazsınız. 60 yaşındaki insanlar bile orada çalışıyorlar. Ilısu köyünde boş insan yok. Herkes istihdam edildi. Bu proje devam ettikçe de çalışacaklar. 7 tane köyde toplam bin 350 öğrenciye giysi yardımında bulunduk. Anaokulundan 8 yıllık öğretime kadar bütün öğrencilere yardım yapıldı. herkes çok memnun kaldı. Önceleri tepkiyle karşılaştık. Hem ilçede hemde köylerde. Ama şu anda o tepkiyi gösterecek insan yok, burada çünkü bu projenin getirdiği çok artı şeyler var. Ilısu köyünde anket yapın bu işe karşı çıkan bir tane insan bulamazsınız."
        
Ilısu Barajının tamamlanmasıyla her yıl 3,833 milyar kilovat saat elektrik enerjisi üretilecek. Türkiye’nin 2. büyük dolgu hacimli ve 4. büyük kurulu güce sahip barajı olacak ve ülke ekonomisine, yılda 600 milyon TL katma değer sağlayacak.
AA