Boğaziçi geri görünüm ve etkilenme alanı kentsel dönüşüme açılıyor!
İstanbul Boğazının geri görünüm kısmını kentsel dönüşüme açan düzenlemeyi değerlendiren Gayrimenkul Hukukçusu Av. Emre Alcan yapı yapma yasağı bulunan Boğaziçi öngörünüm alanları hakkında da çok önemli açıklamalarda bulundu
İstanbul Boğazı’nın geri görünüm ve etkilenme alanı olarak adlandırılan, sahile 9 kilometreye kadar olan kesimine, kentsel dönüşüm kapsamında imar izni verileceğini ancak, Beşiktaş, Sarıyer, Üsküdar ve Beykoz ilçelerinin, Boğaziçi “öngörünüm” bölgesinde kalan kesimlerinde ise Boğaziçi İmar Kanunu’nun aynen uygulanarak “yapı yapma yasağının” devam edeceğini açıklayan Gayrimenkul Hukukçusu Av. Emre Alcan Boğaziçi Öngörünüm bölgesinde devam etmekte olan ve toplamı 2 milyar TL’yi bulan davalar hakkında sözlerine şöyle devam etti;
Ekonomik gelir kaybı
“Boğaziçi öngörümünde taşınmazı bulunan şahıslar arasında 1983 yılına kadar arsasını değerlendirerek inşaat yapmış olan kişiler çok ciddi ekonomik değer elde etmişken, hemen yanındaki hatta komşu parselde inşaat yapmamış olan arsa sahipleri ise bugün çok ciddi bir ekonomik gelirden mahrum kalmışlardır. Boğaziçi öngörünümde bir dönüm arsa içinde bulunan villanın değerinin yalı konumunda bulunmasa dahi 5 ila 15 milyon usd arasında değişmekteyken, aynı mahallede, çok yakın konumda ve 2960 sayılı yasa’ya göre yapı yapma yasağı bulunan arsanın değerinin ise birkaç yüzbin TL. ile sınırlı kalmaktadır.”
İdare ilgisiz kalıyor
1983 tarihli 2960 sayılı Boğaziçi İmar Kanununun geçici 4. Maddesine göre; konut kullanımına ayrılmış ancak yapı yapılmamış yerlerde yeşil alan statüsü uygulanması sebebiyle arsa sahiplerinin tasarruf etme imkanının yaklaşık olarak 30 yıldan bu yana engellenerek mülkiyet haklarının ihlal edildiğini belirten Av. Emre Alcan idarenin bu taşınmazı ya kamulaştırarak ya da tahsis amacı dışına çıkartarak sözkonusu mağduriyeti gidermesi gerektiğini, ancak ilgili idarenin onlarca yıldır sessiz ve ilgisiz kalarak mağduriyetin devamına sebebiyet verdiğini, mülkiyet hakkını süresi belirsiz şekilde sınırladığını açıkladı.
Mağduriyetin Çözümü
Belediyelerin, bir taşınmazın kullanımını süresi belirsiz şekilde engelleyemeyeceğini, kanunun hiçbir hükmünün belediyelere bu şekilde keyfi davranma yetkisi vermeyeceğini söyleyen Av. Emre Alcan idarenin kamu yararı nedeni ile kamusal amaçların gerçekleştirilmesi için bir takım işlemler yaparken Anayasa’nın 35. Maddesi ile güvence altına alınan mülkiyet hakkına saygılı olması gerektiğini, Boğaziçi öngörümünde mülkiyet hakkı bu şekilde engellenen yüzlerce taşınmaz sahibinin dava yolu ile ilgili idareden taşınmazın rayiç değerini talep ettiğini belirtti.