Yeni Şirketler

Boş arsayı çocuk parkına dönüştürdü

Mehmet Denizli evinin karşısındaki arsayı torunu ve mahallenin çocukları için parka dönüştürmüş...

Anadolu'nun güzellikleri içinde büyümüş büyük şehir mahkûmu yaşlılar, duvarlar arasına hapsolmuş çocukları gördükçe iç çeker. Mehmet Denizli ise sadece üzülmeyip harekete geçenlerden. Evinin karşısındaki arsayı torunu ve mahallenin çocukları için parka dönüştürmüş. Parkın köşesinde yetiştirdiği fidanları ise otogara götürüp memleketine gidenlere hediye ediyor. 
 
Çocukluğu ve gençliği Anadolu'nun yeşillikler içindeki bölgelerinde geçmiş; ancak iş icabı büyük şehirlerde yaşamak durumunda kalanlar için memleket ve kır ortamı hiç bitmeyen bir özlemdir. PTT'den emekli Rize-Ardeşenli Mehmet Denizli de İstanbul'da yaşayıp memleket ve yeşillik özlemi içindeki kişilerden biri. Mehmet amca, Bahçelievler-Soğanlı'da evinin önündeki arsada meyve fidanları yetiştiriyor ve üşenmeyip Esenler Otogarı'na götürerek tanımadığı insanlara memleketlerindeki bahçelerine dikmeleri için hediye ediyor. 1981 yılında o zamanki adıyla "Yeşilköy Havaalanı" PTT şubesinden emekli olan Mehmet Denizli 70 yaşında. Çiçek ve fidan diktiği arsanın bir köşesini de torunu Mete (7) ve arkadaşları için park haline getirmiş. Arsa kendisine ait değil. Sahipleriyle görüşmüş ve atıl duran semtin nadir boş kalabilmiş noktalarından birini yeşertmeye çalışıyor.

Kendisi çeşitli sebeplerle liseden ayrılmak durumunda kalsa da içindeki öğrenme ve öğretme sevdasıyla 1957-1960 yılları arasında Çamlıhemşin'in Meydan köyünde vekil öğretmenlik bile yapmış. Emekli olduktan sonra bir yıl Libya'da çalışmış, İstanbul'a dönüp bu kez 20 seneye yakın bakkallık yapmış. Daha sonra bakkalı devretmiş. Torunu Mete büyümeye başlayıp da her gün parka götürme ihtiyacı doğunca zaten boş durmaktan asla hoşlanmayan Mehmet Amca, "Ne yapabilirim?" sorusuyla harekete geçmiş. Çünkü bulundukları bölgeye yakın herhangi bir park yokmuş. Otopark kenarında imar planında "yeşil alan" olarak görüldüğü için bina yapılamayan boş arsayı fark edince sahiplerinden de izin alıp gerçekten "yeşil" tutmak için faaliyete başlamış.

"Mete Parkı" adını verdiği oyun alanını dükkân ve evlerdeki tadilatlardan çıkan eşyalar, kalas, demir ve brandalarla oluşturmuş. Zeminine yine dükkânlardan çıkan halıfleksleri temizleyip sermiş. Tavandaki gölgelik için ise siyasi parti ve belediyelerin "tebrik, teşekkür, çalışıyor" afişlerini kullanmış. Peynir tenekesinden modifiye edilmiş çöp kutusu bir kalasa sabitlenmiş. PVC dönüşümlerinden çıkan pencere, kapı kasalarını kolon ve kiriş olarak kullanmış. Demirden bükme, yere betonla sabitlenmiş 5 adet gayet kullanışlı salıncak da yapmış. Bir gün ne yaparsa, ne kadar ikaz ederse etsin çocukların halının üzerinde ateş yakma merakına bir türlü engel olamadığını anlayınca, onlara parkın bir köşesinde taşlarla ördüğü ateş yakabilecekleri güvenli bir ocak yapmış ve rahata ermiş. Parkta kum havuzu ve el yapımı banklarla birlikte yok yok. Çocuklar papatyanın envai çeşidini, çalı dikeninin acısını, çayır çiçekleri arasında uçuşan kelebeklerin güzelliğini ancak bu saklı bahçede fark edebiliyor. Bahçe ve fidanlık kısmı ise minik parkın hemen yanında ve küçük bir kapıyla giriliyor. Mehmet amca, en az iki ton yağmur suyu biriktirmiş sulama için. Çocukları çok seviyor. Onların ancak ilgi ve sevgiyle eğitilebileceğini ve doğru yolun gösterilebileceğine inanıyor. Çocuklar arasında gözlemlediği şiddetin ancak onlardaki enerjiyi boşaltma imkânı tanındığında ve kendilerini özgür bir şekilde ifade edebildiklerinde çözülebileceğini tecrübe etmiş. Parkın girişine ve oraya çıkan yollara çeşitli vecizeler ve "Şoför Dikkat! Çocuk" yazılı dövizler asmış. 'Otogarda fidan hediye ettiğinizde insanlar ne tepki veriyor?' diyoruz. "Önce şaşırıyorlar, ama hazır poşetlenmiş hediyeyi de geri çevirmiyorlar." diyor.
MUSTAFA AYDIN/Zaman