Bosch, çevrenin korunmasına katkı sağlıyor
"Yaşam için teknoloji üreten" Bosch Ev Aletleri, geliştirdiği teknolojilerle enerji kaynaklarının minimum kullanımı ve doğal kaynakların korunmasına özen gösteriyor ve tüm dünyaya örnek olacak projelere imza atıyor
Çalışmalarını geleceğin, çevrenin ve bireysel yaşamın korunması odağında sürdüren Bosch'un üstün teknoloji ürünleri, bugün 1990'lı yıllara oranla yüzde 50'den fazla enerji ve su tasarrufu sağlıyor. Bosch, enerji verimlilik performansı en üst seviyede olan ürünleriyle sadece tüketicilere değil çevreye karşı duyarlılığını da ortaya koyuyor.
"Yaşam için teknoloji" sloganıyla hayatı kolaylaştıran ve insanlara her zaman güvenebilecekleri çözümler sunan Bosch Ev Aletleri, kurulduğundan bu yana taşıdığı çevre bilinci vizyonuyla özellikle 1990'larda başlattığı ve o günden beri geliştirdiği teknolojilerle çevrenin, dünyanın ve insanların geleceği için çalışıyor. Bosch'un yürüttüğü araştırma ve geliştirme çalışmaları sayesinde bugün, 1990'lı yıllara oranla çamaşır, kurutma ve bulaşık makineleri artık çok daha az enerji ve su tüketiyor.
Bosch'un daha temiz ve güvenli bir geleceğe yatırıma odaklanan çalışmaları su ve enerji tüketiminin azaltılmasında kendini gösteriyor. Bosch marka buzdolapları, bugün 1994 yılına oranla yüzde 56'ya varan oranda enerji tasarrufu sağlarken, dondurucular ve soğutucu-dondurucu kombinasyonlu buzdolapları yüzde 63'e, fırınlar yüzde 30'a, çamaşır makineleri yüzde 42'ye, kurutma makineleri yüzde 56'ya ve bulaşık makineleri de yüzde 35'e varan oranlarda daha az enerji tüketiyor. Bosch çamaşır makineleri aynı yıla oranla yüzde 46'ya, bulaşık makineleri ise artık yüzde 55'e varan oranda su tasarrufu sağlıyor. 2008 yılında piyasaya sürülen ActiveWater bulaşık makineleri genişletilmiş iç hacmiyle, 14 kişilik bulaşık yıkanmasına olanak veriyor. Üstelik, 14 kişilik bulaşığı yıkarken sadece 0,98 kWs elektrik tüketiyor. 2008 yılı sonunda piyasaya sunulan dünyanın ilk Zeolit kurutma teknolojili bulaşık makinesi ise sadece 0,83 kWs elektrik tüketimiyle, A enerji sınıfı bulaşık makinelerinin bile performansını yüzde 20 geride bırakıyor.
"Enerji Etiketi"ni Türkiye'ye tanıtan marka
Bosch, bir yandan geliştirdiği teknolojilerle çevreyi gözetirken, diğer yandan da geleceğimizin korunmasına yönelik bir çevre bilinci oluşturmayı hedefliyor. Bosch bu amaçla, tüm sosyal paydaşlarını çevre konusunda bilinçlendirme çalışmalarını sürdürüyor. Bosch'un başlattığı Enerji Etiketi Uygulaması da bu çabalara önemli bir örnek. 1990'lı yıllarda başlattığı Enerji Etiketi Uygulaması ile Türkiye'de ürünlerin harcadıkları enerji miktarları konusunda tüketicileri bilgilendirmeyi hedefleyen ilk marka olan Bosch'un A enerji etiketine sahip ürünleri mümkün olan en düşük seviyedeki tüketimleriyle çevre koruma konusunda öncülük yapıyor. Bosch'un öncülük ettiği çalışmalar sayesinde, bugün Avrupa Birliği'ne bağlı ülkelerde bütün ürünler enerji ve su tasarrufunda A ve A üstü performans gösterir duruma geldi. Bosch'un çabaları son yıllarda Türkiye'de de meyvelerini vermeye başladı ve Türk tüketiciler de A+ ve A++ enerji etiketli ürünlere yöneldi. Türk tüketiciler de artık çamaşır, bulaşık ve kurutma makinelerinde her bir "+"nın yüzde 10'luk daha fazla tasarruf anlamına geldiğini biliyor ve beyaz eşya alışverişlerinde bu ürünleri tercih ediyor.
`Doğa Dostu Teknoloji' ile çevreci ürünlerde farkındalık
Ürünlerinde bulunan Enerji Etiketi ile çevrenin korunması ve bu konuda tüketici bilinci oluşturulmasınnda farkındalık yaratan Bosch, şimdi ürünlerinde `Doğa Dostu Teknoloji' etiketini kullanıyor. Bosch'un tüm reklam filmlerinde, dergi ilanlarında ve ürünlerinin üzerinde bulunan bu logo, Bosch'un geliştirdiği çevreci ürünlere dikkat çekmeyi ve bu konuda insanları daha duyarlı olmaya yönlendirmeyi hedefliyor. Bosch Ev Aletleri Pazarlama Müdürü Neylan Süer, `Doğa Dostu Teknoloji' logosu ve etiketi ile çevreci ürünlere dikkat çekmeyi ve bu ürüne özel önem vermek istedikleri mesajını verdiklerini belirterek şunları söylüyor: "Bosch için sürdürülebilirlik, tasarruftan çok daha fazlası anlamına geliyor. Sürdürülebilirlik bizim için bir gelecek konsepti ve yüzde 100 sağlamlık demektir. Bosch'un sürdürülebilirliği çevreci bir tutumun yanı sıra bireysel fayda ile doğruluk ve dürüstlük gibi gerçek değerlerin korunmasıdır. Bosch olarak bizler, çevrenin ve geleceğin korunması faaliyetlerini bir trend olarak değil, bir vizyon olarak görüyoruz. Kurulduğumuz günden bu yana yaptığımız çalışmalar da bunu kanıtlıyor. Tüketicilerimiz, `Doğa Dostu Teknoloji' logosunun altında, sadece o ürüne ait detaylı bilgiler bulabiliyor ve seçecekleri ürünle çevrenin korunmasına ne kadar katkı yapabileceğini görüyor."