Boya, inşaatın en büyük alt sektörü!
Cumhuriyet Gazetesi köşe yazarı olan Ceren Kumbasar bugünkü yazısında Boya sektörünün inşaatta çok önemli bir yeri olduğunu vurguladı. Kumbasar, Marshall'ın basın toplantısında tanıttığı antibakteriyel boyadan bahsetti...
Marshall'dan geçen hafta bir basın toplantısı e-postası geldi. İki yeni ürün tanıtılacaktı, mutlaka bir arada olalımdı. Açıkçası memlekette de sektörde de bu kadar acayip şeyler oluyorken, bu toplantı pek de ilgimi çekmedi, ürünlerin ne olduğuyla bile ilgilenmedim. Geçen hafta için planladığım hasta arkadaş ziyareti programımı gerçekleştirdim. Eşzamanlı olarak, firma toplantısını yaptı ve ertesi gün basın toplantısına giden arkadaşımdan bir e-posta aldım. Şöyle yazıyordu; "Bence ilgini çekecek bir toplantıydı. Ürünlerden biri yüzde 99 antibakteriyel bir boyaydı. Üstelik pazarlama stratejileriyle ilgili bunca yazıdan sonra bir boya firmasının toplantısında Ayşe Kucuroğlu'nun da olması ilginçti bence."
Haklıydı. Üstelik çok doğru bir zamanda haklıydı. Tam da tatsız bir hastalıkla mücadele ederken bakterilerden korunmak için maske takan bir arkadaşımlaydım. Bu ziyaret öncesi üzerinde antibakteriyel veya organik yazan her şeyden nefret edip yine de kozmetik ürünlerin üzerinde "parabensiz" ibaresini arıyordum. Ziyaret sonrası ise hayatın bazı gerçekleri yüzüme tokat gibi çarptı. Bakteri diye bir yaratık vardı ve o küçücük şey insanın bütün hayatını ipotek altına alabiliyordu. Küçük "şeyleri" azımsamamak gerektiğini benim çevrem biliyor olabilirdi ama ben yeni tecrübe edecektim.
Yarat, öldür
Dünyanın pazarlama stratejileri ve dolayısıyla reklam kampanyaları üzerine kurulu olduğu bir yüzyılda, elbette hiçbir ürünün üzerinde yazan veya reklamlarında söylediği şeylere inanacak değiliz. Ancak bu çağ, kendi mikrobunu (sanırım her alanda) yaratıp sonra onunla mücadele etmek için başka mikroplardan medet umuyor. Siyaset arenasında mikroba mikrop diyemediğimize göre, bari günlük hayattaki bilimsel olarak onaylanmış mikropların farkında olalım. İşte onların farkına varınca da kullandığımız kürdandan, kibrite en görünmez ürün olan boyadan mobilyaya her alanda bu bilinçle seçimlerimizi yapmamız gerektiği aşikâr.
Boya, inşaatın en büyük alt sektörlerinden birinin ürünü. Hiç azımsanmayacak hacimde ve değerde. Dünyada boya pazarı 100 milyar doları aşmış durumda. Ancak özellikle Türkiye'de boya, yapı sektörünün en görünmez, fark edilmez ürünü. Sadece boyacılar iki ürün arasındaki farkı kısmen biliyor. Marshall'ın bu basın toplantısında tanıttığı iki üründen biri silinebilir boya, diğeri ise yüzde 99 bakteriyel koruma sağlıyor.
Bir hafta önce olsa, sizlere ne bu toplantıdan ne de gazeteci arkadaşımın e-postasından bahsederdim. Ancak algıda seçicilik böyle bir şey. Yanınızda maskeyle gezen biri varsa, o zaman "bakteri koruması" ibaresi aklınızda bir çan çaldırabiliyor.
Bu ve buna benzer çanları çaldırması için, doğru bir stratejiyle Türkiye'nin 5 çocuk annesi olup da güzel bir iş kadını kalmasına nedense şaşırdığı Ayşe Kucuroğlu'nun da bu organizasyonda olması bir strateji olarak çok doğru. Zira inşaatın hemen her alanındaki satın alma kararını verenler kadınlar. Hem anneliği, hem bakımlı kadını temsil eden Kucuroğlu çok akıllıca bir tercih.
Pazarlama dünyası için en önemli husus algıyı yönetebilme gücü. Günümüzde algıda seçiciliğin hangi konuda baskın olabileceğini bilip elinizdeki ürünün pazarlamasını bunun üzerine kurgulamayı başarırsanız, işte o zaman normal bir basın toplantısı bile değerli bir haber oluverir.
Ceren KUMBASAR/Cumhuriyet