Genel

Burhan Karahan: Apartmanın bodrumuna bakmadan ev almayın!

BİTÜDER Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan, sağlam binanın bodrum katından belli olduğunu belirterek, "Ev alırken incelemeye bodrum katından başlayın. Bodrum katı küf ve rutubet kokuyorsa, o binada su yalıtımı yok demektir...

Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (BİTÜDER) Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan, sağlam binanın bodrum katından belli olduğunu belirterek, "Ev alırken incelemeye bodrum katından başlayın. Bodrum katı küf ve rutubet kokuyorsa, duvarlarda siyah lekeler varsa o binada su yalıtımı yok demektir. 


Bu da binanızın yıllar içinde depreme dayanıksız hale geleceğini gösterir" dedi. Karahan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, toplumda, ev satın alınırken öncelikle binanın görünen özelliklerini incelemek gibi yanlış bir algı olduğunu söyledi. 


Deprem kuşağında yer alan Türkiye'de bina seçiminde şekilden çok can güvenliğine önem verilmesi gerektiğine işaret eden Karahan, bina ve zemin etüdü iyi yapılan, deprem yönetmeliklerine uygun inşa edilen binaların tercih edilmesinin önemini vurguladı. Binalarda su yalıtımı bulunmasının da son derece kritik öneme sahip olduğunu anlatan Karahan, "Su, binalara hasar veren en önemli faktörlerin başında gelir. 


Bu nedenle su yalıtımı, henüz zorunluluk haline gelmese de depreme karşı binaların en önemli koruyucusu" diye konuştu. Su yalıtımı olmayan bina 10 yılda çürümeye başlıyor Karahan, su yalıtımı olmayan binaların, inşasından 10 yıl sonra taşıma kapasitesinin yüzde 66'smı kaybettiğini, binanın pas tutup çürümeye başladığını ifade etti. 


Bu nedenle ev satın alırken öncelikle bodrum katının incelenmesi gerektiğini belirten Karahan, şunları kaydetti: "Su yalıtımı bulunmayan binalarda, nem ve su, yapı elemanı gözeneklerinden geçerek, iç ortam yüzeyinde küflenme, siyah leke ve mantar gibi organizmaların oluşmasına neden olur. Küf, mekanlarda istenmeyen kokuların oluşmasına yol açar. Eğer binanın bodrum katı küf ve rutubet kokuyorsa, duvarlarda siyah lekeler varsa o binada su yalıtımı yok demektir. Bu da binanızın taşıyıcı duvarlarının yıllar içinde zayıflayacağını ve depreme dayanıksız hale geleceğini gösterir." Su yalıtımının maliyetinin sanıldığı kadar yüksek olmadığını dile getiren Karahan, bu uygulamanın, inşaat aşamasındaki binanın toplam maliyetinin sadece yüzde 3'lük kısmını oluşturduğunu vurguladı. 


Karahan, "Su yalıtımının deprem karşısında binalarımızı ve canımızı koruduğu ayrıca sağlıklı, yaşanılabilir alanlar yarattığı düşünüldüğünde bu oranın bir maliyet değil, olmazsa olmaz bir gereklilik olduğu daha net görülüyor" ifadesini kullandı. 


Türkiye'de kentsel dönüşüm kapsamında gelecek 20 yılda 14 milyon konutun elden geçirileceğini anımsatan Karahan, "Kentsel dönüşüm çok önemli fırsat olacak. Yıkılıp yeniden inşa edilecek binalar, su yalıtımları doğru malzeme ve uygulamalarla yapılırsa daha güvenli ve dayanıklı olabilir. Böylece her şiddetli deprem sonrasındaki acı tabloları yaşamayabiliriz" dedi. 


Ankara Gündem