Çalışan ve işveren milyonlarca kişiyi çok yakından ilgilendiyor. Hemen buraya bakın, yoksa işverene tazminat ödemek zorunda bile kalabilirsiniz. Konuyla ilgili kırmızı kodlu uyarı geldi... İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Ana Bilim Dalı Başkanı Dr

Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerinin ihlali bulgusunda ortaya çıkacak sonuçlar, ihlalin ağırlığına göre değişkenlik gösterebiliyor. İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Başak Güneş, iş sözleşmesiyle çalışanlar bakımından, “İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesinin”, kanunda açıkça bir haklı fesih nedeni olduğunu açıkladı. İşte bütün ayrıntılar..

ÇALIŞANLARIN DA YÜKÜMLÜLÜĞÜ VAR!

İşyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması işverenin sorumluluğunda iken, çalışanlar da amaçlarına ulaşmak için alınan tedbirlerden sorumlu. Dr. Başak Güneş, bazı işyeri çalışanlarının bu yükümlülüklerin tam olarak farkında olmadığını açıkladı.

İHBAT VE KIDEM TAZMİNATSIZ ÇIKARILABİLİRLER

Ancak çalışan sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerinin ihlal edilmesi, disiplin cezası, iş sözleşmelerinin feshi ve zararlar da dahil olmak üzere ciddi sonuçlara yol açabileceğini açıkladı. İhmal ve savsama yoluyla iş güvenliğini tehlikeye atan herhangi bir işçinin ihbarsız ve tazminatsız işten çıkarılabileceği konusunda uyardı.

“YÜKÜMLÜLÜKLERE AYKIRILIĞIN AĞIR HUKUKİ SONUÇLARI VAR”

Başak Güneş, iş sözleşmesinin işveren tarafından bu maddeye göre hukuka uygun olarak feshedilmesinin, iş ilişkisinin işçiye önceden bildirimde bulunmaksızın feshedilmesi ve işçinin ihbar ve kıdem tazminatından mahrum edilmesi anlamına geldiğini söyledi.

Başak Güneş, kararda zararın doğmasına gerek olmadığını belirterek, şunları kaydetti:

“Kanun koyucu tarafından zararın meydana gelme ihtimali dahi yeterli bulunmuştur. İşçi davranışı ile sadece kendi güvenliğini tehlikeye düşürse bile, işveren için haklı fesih imkânı ortaya çıkmaktadır.”

Bunun için işçinin ihmal seviyesinde olsa da bir kusurunun bulunmasının gerekli ve yeterli olduğunu belirtti.

“TAM TESPİT EDİLEMEDİĞİ DURUMLARDA ÜCRET KESİNTİSİ YAPILABİLİR”

Başak Güneş, işverenlerin iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerini yerine getirmeyen çalışanlara uyarı, kınama ve ücret kesintisi gibi disiplin cezaları uygulayabileceğine dikkat çekti. 

Ancak ücret kesintisi cezası verilebilmesi için toplu iş sözleşmesi, iş sözleşmesi veya işçi yönetmeliğinde bu cezanın hangi hallerde uygulanacağının belirtilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi. Başak Güneş şunları söyledi:

“Ayrıca yapılacak kesinti işçinin iki günlük kazancından fazla olamaz ve işverenin kesinti miktarını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının hesabına yatırması gerekir (4857 s. İş Kanunu m.38).”

“İŞVEREN, MADDİ TAZMİNAT İSTEYEBİLİR”

Başak Güneş, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) genel hükümleri uyarınca işçilerin iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerini ihlal etmeleri halinde tazminat cezaları ile karşı karşıya olduklarını hatırlattı. İşçinin, ihmali ölçüsünde kişisel yaralanma veya mal hasarından sorumlu tutulabileceğini söyledi.

“ÖLÜME YA DA YARALANMAYA SEBEBİYETTE CEZA DAVASI AÇILABİLİR”

Başak Güneş, işçilerin bu gibi durumlarda karşı karşıya kalabilecekleri bir diğer telafi edici yaptırımın da sosyal sigorta kurumlarından geri ödeme tazminatı olduğunu söyledi. Günei ayrıca şunları aktardı:

“Çalışanın ihmali, bir iş kazasına, meslek hastalığına yahut hastalığa yol açarsa, Sosyal Güvenlik Kurumu, söz konusu sebeplerle yaptığı parasal yardımların bir kısmını ilgili çalışana rücu edebilir. Yani dava yoluyla çalışandan alabilir.”

Güneş en son olarak;  bir çalışanın iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve bir kişinin ölümü veya yaralanmasıyla sonuçlanması durumunda, ihlal eden çalışan hakkında cezai işlem başlatılabileceğini vurguladı.  Bu kapsamda; talihsiz olayların yaşanmaması için çalışanların görev talimatlarına zamanında ve eksiksiz uymasının ve tehlike oluşturabilecek davranışlardan kaçınmasının çok önemli olduğuna dikkat çekti.