23 / 12 / 2024

Çanakkale Kepez Devlet Hastanesi'ne yol yapılmalı!

Çanakkale Kepez Devlet Hastanesi'ne yol yapılmalı!

Kepez Belediye Başkanı Dr. Ömer Faruk Mutan, dün olağan aylık basın toplantısı gerçekleştirerek, belde gündemi ile ilgili açıklamalarda bulundu.



Kepez Belediye Başkanı Dr. Ömer Faruk Mutan, dün olağan aylık basın toplantısı gerçekleştirerek, belde gündemi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Başkan Mutan, Kepez’de yapımı süren bölge hastanesi yolu ile ilgili olarak, yolun hastane açılışına yetiştirilmesi için İl Özel İdaresi tarafından yaptırılabileceğini ya da başka bir yerden ödenek çıkarılması gerektiğini ifade etti. Mutan toplantıda ayrıca Cumhuriyet Gazetesi ile ilgili yapılan eleştirilere değindi. Mutan, Cumhuriyet Gazetesi’ne yapılan operasyonu “Kumpas” olarak niteledi. 


 Kepez Belediye Başkanı Dr. Ömer Faruk Mutan, olağan aylık basın toplantısı düzenleyerek belde gündemine dair açıklamalarda bulundu. Mutan’ın gündeminde Kepez’de yapımı süren bölge hastanesinin yol yapımı vardı. Mutan hastane yolu ile ilgili olarak; “Kepez’de yapılagelmekte olan 700 yataklı, ama 450 yatak ile başlangıç yapacak Bölge Devlet Hastanesi’nin acilen yol ihtiyacı var. Ben bunu inatla dillendireceğim. Aynı Huzur Evi’nde olduğu gibi, gecikerek tamamlanan bir Huzur Evi’miz oldu. Burada da gecikmeden bu hastane yolunun yapılması noktasında ben ilin siyasi büyüklerinden, mevcut hükümetin vekillerinden, kamuoyu aracılığı ile yardım talebinde bulunmak istiyorum. Konuyu Ayhan Bey’le görüştüm. Bülent Bey yurtdışındaydı aradığımda. Ondan sonra herhalde basın yolu ile onun da bilgisi oldu. Gelişmeyi şöyle aktarayım size, Çanakkale’de yolları yapan Kalyon İnşaat, inatla bir hayır yapsın dedim. Vali Bey’e de aktardım bunu. Hatta geçen ay basın toplantısında da dillendirdim, evet bir hayır yaptılar. İntepe Varyantına 50 tane ağaç diktiler, orman dediler, yarısından çoğu kurudu dedim. O basın toplantısı bir işe yaradı. Bir baktım, kuruyanların yerine tekrardan dikmişler. En azından tekrar bir katkı sundular, ama Kalyon İnşaat bu ilden kazandığının fitresini, zekatını bir şekilde bağış yolu yaparak ödemeli diye düşünüyorum. Bununla ilgili firma dedi ki, siz karayollarına bir yazı yazın, biz oradan hallederiz dediler. Karayollarına yazdık, bizim yol ağımızın dışında dediler. Olabilir,  usul açısından öyle, ama ben onlara Kalyon üzerinden bir yaptırım yapılabilir mi diye düşündüm. Maalesef yapmadılar. Benim de param yok. Yani belediyenin parası yok. Bu yolu önümüzdeki seneye ancak ihale ederim. Açık ve net konuşuyorum. Ona göre İller Bankası’ndan kaynak bulacağım” dedi.



“İl Özel Daire bütçesi, köy bütçesi değildir”

Yolun hastane açılışına yetiştirilmesi için İl Özel İdaresi tarafından yapılabileceğini ifade eden Mutan; “Bunu öne çekmenin başka yolu var mı? Bence var. Ben bir akıl yürüttüm. İl Özel idaresi’ne yazdım. İl Özel İdaresi Genel Sekreterliğine dedim ki, eğer ben İl Genel Meclisi Üyelerini seçiyorsam, yani bir irade beyan ederek seçiyorsam, ben onlara şu yetkiyi veriyorum. Oluşacak İl Özel İdare Bütçesi’nden harcanmasında nerede tasarruf edileceğinden ve benzeri noktada onlara irademi, aklımı teslim ediyorum. Eğer ben seçiyorsam, o bütçedeki paranın kullanılmasında da denetleme gibi bir hakkım var. Onların da bunları nereye harcadığına dair bizlere bilgi verme gibi bir zorunluluğu var diye düşünüyorum. Yani İl Özel Daire bütçesi, köy bütçesi değildir. Şu anda Kepez’de de bir tane ilkokul yapmaktalar. Maalesef orada müteahhit zayıf çıktı, yeniden ihale edecekler. Anayolun arka tarafındaki okulu İl Özel İdaresi yapıyor. O bütçeden yapılıyor. Peki niye o yolu yapmıyor? Bu hastane sadece Kepez’in hastanesi değil. Bu yola bu ilin bütün köylerinden, bütün ilçelerinden hasta gelecek. Bir bölge hastanesi bu. İl Özel İdaresi bütçesinden bu yapılamazmış. Neden? Sebebi ne? Biz niye oy kullanıyoruz onlar için. O zaman kullanmayalım. Neden yapılmasın? Yazı yazdım. Bekliyorum. Ama şifahen genel sekreterimiz dedi ki, yapamayız. Hatta beni ziyarete gelmişti. Ben de yazacağımı söyledim. Maddi temellerimi, gerekçelerimi de sunarak yazdım. Bu bir seçenek. Daha hızlı yapılabilmesi için. İl Özel İdaresi bütçesinden bu yol yapılabilir. Benim aklım, mantığım buraya götürüyor” dedi. 

 

“Bizim de taleplerimiz olacak”

Hastanenin tüm Çanakkale’ye ait olduğunu belirten Mutan; “İlçeler, beldeler, kentli, köylüler kullansın, oradan İl Genel Meclisi seçilsin. Biz oy veriyoruz. O zaman o bütçeden harcanacak para noktasında bizim de taleplerimiz olacak. Sayın Vali zannediyorum talimat verirse bu iş olur gibi geliyor. Sayın Vali bana yazı yazmış, 2-3 aya kadar hastaneyi açacağız diye. Param yok. Para verin İl Özel İdaresi’nden ihale edip, yolu yapalım. Buradan siyasi büyüklere, sayın vekillere de sesleniyorum, lütfen bir kaynak bulun, ihale edelim yapalım. Şu anda zaten altyapısı sürüyor. Gecikmenin sebeplerinden biri de, hastanenin kanalizasyonunun  cazibeli bir bağlanışı mı olacak, yoksa arıtmaya bir aktarma istasyonu girecek. Yani ilgili hastane müteahhitti bir an önce ben sallayım, bunları bağlayım, gidiyim gibi tekniği zorlayan bir akılla geldi. Biraz ondan gecikti. Yazışmalar, çizişmeler, en son İller Bankası noktayı koydu, kardeşim bir aktarma istasyonu yapacaksınız, oradan vereceksiniz dedi. Zaten ihaleyi İller Bankası yaptı. SUKAP kapsamında ihale edilen bir yapı. Kanalizasyonu, suyu ve atıkların kapasite artırımı ile ilgili bir ihaleydi. Yani Belediyemize yapılıyor, ama İller Bankası kanalı ile yapılıyor. O yüzden Çanakkale kamuoyuna da sesleniyorum, ille 18 Mart’ta açacaksanız, pamuk eller cebe. Bizde para yok. Gecikirse de ne yapalım, orada hastane devam ediyor. Daha iyi koşullarda, konforlu bir şey yakalayacaksak, inatla söylüyorum, ilin büyükleri hayrına, bize değil, Kepez halkının değil, bütün ilin, bütün insanlarına yönelik bu yolu yapımı ile ilgili katkı sunmalarını bekliyorum. Bu yol yapılana kadar da 10 günde bir bu konuyu dillendireceğim inatla” dedi. 

 

“Geleceği sınır o”

AKP Kepez Belediye Başkanı Alper Altınok’un Dünya Şehircilik Günü ile ilgili yazdığı bir yazıya da değinen Mutan; “Sevgili AKP Belde Başkanı, Sevgili Alper kardeşim, Dünya Şehircilik Günü ile ilgili bir mesaj yayınlamış. Herhalde niyeti var Belediye Başkanlığına. Bir de güzel kaleme almış, ama kaleme alırken de yine bize dokundurmuş. Geçen gün telefonda görüştüm, belde binası da buraya kadar gelmiş. İyice yaklaştık diyor. Geleceği sınır o. Onun ötesi yok. Bu tarafa gelemezsin zaten. Dünya Şehircilik Gününü kutlarken, dokundurmuşsun dedim. Yok, genel söyledim dedi. Peki, sana basit bir soru soracağım, Kepez’de kaç tane çocuk parkı var? Bilmiyorum dedi. Peki, metrekareye kaç metre kare yeşil alan düşüyor, onu da bilmiyorum dedi. Ahkam kesmişsin dedim. Bak alt yapı çalışmalarında eksik olan yerleri de tamamlıyoruz, kaç metre kanal döşüyoruz dedim, bilmiyorum dedi. Gel vereyim bunları sana, verilere dayanarak açıklama yaparsan daha inandırıcı olursun dedim. Salı günü bir basın açıklaması yapacağım, ufaktan sana dokunduracağım dedim. Şimdi de ufaktan bir dokundurmuş oldum, artık o ne der bilemem” dedi. 

 

“Tam bir kumpas”

Kentte Cumhuriyet Gazetesine verilen destek ile ilgili eleştirilere cevap veren Mutan; “Ben o soruşturmanın kumpas olduğunu iddia ediyorum. Aynı Ergenekon, aynı Balyoz gibi. Tam bir kumpas. Her birey düşüncesini açıklamakta hür ve serbesttir. Örgütlemekte de serbesttir. Bu çağdaş demokrasilerin olmazsa olmazıdır. Birey düşüncelerini ifade eder ve düşünceleri etrafında örgütlenir. Bundan daha doğal bir şey de olamaz. Şu anda Cumhuriyet’te oynanan oyun da bence kumpas. Ben son 6 aydır Cumhuriyet okumaya başladım. Ondan önceki tutumunu sevmiyordum. Ondan önceki tutumu tutum değildi. Ben bütün gazeteleri okurum. Özellikle hafta sonları geniş bir yelpazede okurum gazeteleri. Benim aklımda olması gerekmiyor ki, onların akıllarını da takip etmek zorundayım. Doğru sadece bir şahsın veya bir yapının tekelinde değildir ki. Tek de değildir. Açılım dedik, İmralılara gittik, Oslolara gittik, Kandillere adamlar yolladık. Hiç kimse bunun hesaplarını sormuyor. Gidip röportaj da yaptılar. Sayın Bülent Arınç demedi mi, ‘ne yapsın adam, dağa çıkmakta haklı’ demedi mi? Dedi. Gazeteye ilan belediye bütçesinden de verebilir. 29 Ekim’i kutlaya bilir. 10 Kasım’ı anabilir. Bunlar suç unsuru da değil. Belki kendi cebinden verdi. Onu da bilmiyorum. Cumhuriyet Gazetesi’nin savcısı FETÖ’den yargılanıyor. Karar veriyor. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu. Doğu Perinçek zamanında gitti, Beka’da Abdullah Öcalan’la görüştü. Kaç yıl oldu. Gazeteci gider görüşür. Röportaj yapmak, ona destek vermek anlamına gelmez ki” dedi. 


Olay


Geri Dön