08 / 11 / 2024

Cari açık ilk çeyrekte yüzde 30 düştü!

Cari açık ilk çeyrekte yüzde 30 düştü!

Ekonomi Bakanı Zeybekci, cari açığın ilk çeyrekte yüzde 30 düştüğünü belirterek, "Yıl sonunda 50 milyar dolarlık düşüş bekleniyordu. Allah'ın izniyle yıl sonunda onun da altına ineceğiz" dedi.




Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, cari açığın ilk çeyrekte yüzde 30 düştüğünü belirterek "Yıl sonunda 50 milyar dolarlık düşüş bekleniyordu. Allah'ın izniyle yıl sonunda onun da altına ineceğiz" dedi.


Zeybekci, EGS Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti danışma meclisi toplantısına katıldı. Gençlerin salonu süsleme heyecanına şahit olduğunu ifade eden Zeybekci, "Biz de Türkiye'mizi baştan aşağı süslemeye çalışıyoruz. Türkiye'mizi 2023'e hazırlamaya çalışıyoruz ve karşısına geçip de şöyle bakıyoruz. 'Güzel oldu' demiyoruz da seçimlerde vatandaşa 'güzel oldu mu' diyoruz. Onlar da 'güzel oldu ellerinize sağlık' diyor. 30 Mart'ta da öyle dediler. Türkiye'ye dönüp baktığımızda her şey o kadar güzel oluyor ki. Her şeye rağmen, istemeyenlere rağmen" diye konuştu. 


Geçen yılki Gezi Parkı olaylarına değinen Zeybekci, şunları söyledi:


"Denizli'ye kadar geldi. Bütün bunları yapanın tamamını biliyoruz. Onların hiçbirisinin Türkiye ile alakası yok. Bunların neyle alakası olduğu belli. Kaldı ki onlar da maşadır. Onları gözümüzün önünden ayırmayacağız. Onlar zannediyorlar ki tekrar deneyeceğiz. Bakın biz onları o hale getirenleri bularak onları kökünden kazımaya kadar gideceğiz. Biz bu işi sabırla yapıyoruz."


Zeybekci, İstanbul'da üçüncü havaalanının temelinin atıldığını, Kanal İstanbul'un da milletin cesareti ve gücüyle dualarıyla bir medeniyet kanalı olarak yapılacağını ifade etti.


Türkiye'nin yeniden tefeci ve faizcilerle muhatap edilmeye çalışıldığını anlatan Zeybekci, şöyle devam etti:


"Onlar oyun, plan, tuzak kurdu ama bu millet her seferinde onların oyununu bozdu. Oyuncaklarını ellerine verdiği gibi gönderdi geriye. Geçen sene bütün kurguladıkları oyunlar, tüm tezgahlar Türkiye'nin geri adım atması, geri gitmesi, ekonominin darmadağın olması üzerineydi, Türkiye'de faizler yükselsin üzerineydi. Başbakanımızın o duruşuyla bunlar defedildi. Aralık ayında da aynı oyun. Altını çize çize söylüyorum: 17 Aralık bir darbe girişimi, hükümeti devirme girişimidir, 17 Aralık bir şerefsizlik belgesidir.


Sen yıllardan beri Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanını, cumhurbaşkanını, bakanlarını, milletvekillerini, müsteşarlarını, genel müdürlerini, iş adamlarını dinleyip takip edeceksin. Madem bir ahlaksızlık var, madem bir suçluluk var, madem bir hırsızlık ve soysuzluk var, niye bekledin? Niye suçüstü yapılmasını sağlamadın? Ne için bekledin Allah aşkına? Tek bir amacı vardı. Kendi menfaati için. Hepsi de yalandı. Dün açıklandı işte. Başbakan ve oğluyla ilgili kaset vardı, kelimelerin montajını bırakın, kelime içindeki heceleri bile montajlamışlar. TÜBİTAK'ın kararı, raporu çıktı. Ne oldular? Bir tek onunla ilgili bir yorum var mı? Yeri göğü yıktılardı Başbakanın o konuşmasıyla ilgili."


2013 Aralık ayında başlayan sürecin, "tam anlamıyla darbe, operasyon, hem siyasi hem ekonomik, tam anlamıyla planlanmış bir darbe süreci" olduğunu söyleyen Zeybekci, sürecin özellikle 25 Aralık'tan başlatılan kısmının tamamının ekonomik olduğunu kaydetti.


Zeybekci, "Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası ekonomiyle ilgili müdahalelerini yaparken dünyanın herhangi bir yerindeki bir hesaptan döviz satışı yapıyor. Bir hesaptan 2,5 milyar dolar para çekiliyor. Hesabın nerede olduğunu da arkasındaki havuzu da biliyoruz. Ama biz Türkiye olarak evrensel ekonomik sistemin bir mensubuyuz. Bunların da kuralları çerçevesinde hesabını soracağız" diye konuştu.


"Bizim hiçbir yerle sözümüz yok. Bizim hiçbir yerle hesabımız yok. Özellikle de benim kimseyle hesabım yok. Benim tek bir hesabım var o da bu millet" diyen Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Benim hesabım milletimin üzerine gönderilen her türlü belanın karşısında dağ gibi, taş gibi durmaktır. Bütün amacımız milletimin birlik ve beraberliği. Bakın yiğitlik vurmakla kırmakla devirmekle değil, yiğitlik bir araya getirmekle bütünleştirmekle kardeşlikle barışla olur. Biz hainleri biliyoruz. Biz bu millete, bu ülkeye kastedenleri biliyoruz. Onların da hesabının hukuk ve demokrasi içinde sorulmasından yanayız. Ama onun dışında biz, iyi niyetli kardeşlerimizi de biliyoruz. Onları da kucaklayacağız. Onlarla beraber 2023, 2053 ve 2071 Türkiye'sine birlik ve beraberlikle kardeşlikle gideceğiz. Ama her musibetten ders çıkararak tedbirlerimizi alarak aynı hatalara düşmeden."


Geçen yıl mayıs ayında yüzde 4,6 olan faizin, Ocak 2014'te yüzde 15-16'ya geldiğini hatırlatan Zeybekci, "artan faizi milletin ödediğini, istenilenin bu olduğunu" belirtti.


Bazılarının milleti küçümseyerek "bidon kafalı", "göbeğini kaşıyan adam", "dağdaki çoban" dediğini kaydeden Zeybekci, "En son adam kendini aştı. 301 maden şehidimize ne dedi? 'Bunlar AK Parti'ye oy veren, bunlar bidon kafalı. Vur kafaya, dan dan ses gelir. Müstahak bunlara' dedi. Allah senin her iki cihanda müstahakını versin başka bir şey demiyorum" diye konuştu.


Yerel seçimlerle ilgili bazılarının yemin ettiğini, bahse girdiğini söyleyen Zeybekci, sözlerini şöyle tamamladı:


"Yüzde 30'un altına düşecek diye iddia ettiler. Şimdi yine başladılar '10 Ağustos'tan sonra her şey çok farklı olacak.' Öyle bir farklı olacak ki artık bir daha böyle bir fark göremeyeceksiniz. 3'tü, 5'ti, 8'di, onlar ne kadar buldularsa çatı kurmaya çalışıyorlar. Ama o yüzdeciler gene çıktı ortaya. Diyorlar ki: '10 Ağustos'ta millet artık gereğini yapacak.' Biz millete Allah'a teslim olmuş insanlarız. Şimdi 3 yanlış 1 doğruyu götürmez. Onların 33 yanlışı bile hiçbir şey yapmaz. 


İstediler ki Türkiye ekonomik olarak yerle bir olsun. Bak ne oldu? İhracat ilk beş ay ortalama yüzde 10, istihdam ilk beş ay tavan yapıyor. İhracat rakamlarında nisan mayıs cumhuriyet tarihinde rekorlar kırıyor. En zayıf dedikleri, Türkiye'nin en zayıf karnı dedikleri cari açık, yüzde 30 ilk çeyrekte aşağıya düştü. Yıl sonunda 50 milyar dolarlık düşüş bekleniyordu. Allah'ın izniyle yıl sonunda onun da altına ineceğiz. Faiz oranları Başbakanımızın o bilinçli müdahaleleri, piyasaların destekleri ve akıllı yönetimlerle Merkez Bankası faiz oranları yüzde 12'ye kadar çıkmıştı. En son cuma günü akşam yüzde 8'e kadar düştü. Bu hafta göreceksiniz aşağıya doğru iniş devam edecek. Dış ticaret açığı öyle bir daralıyor ki son 12 yıldan beri ihracatın ithalatı karşılama oranı hiç bu kadar yükselmemişti, yüzde 70'e geldi."


Çok güzel gelişmelerin olacağı bir hafta


Denizli programı kapsamında valiliği ziyaret eden Zeybekci, burada basın mensuplarına ekonomik gelişmelerle ilgili değerlendirmede bulundu.


Geçen haftanın ekonomi için çok önemli gelişmelerin yaşandığı bir hafta olduğunu ifade eden Zeybekci, şunları söyledi:


"Geçen hafta Avrupa Birliği Merkez Bankasının faizleri 0,25'ten 0,15'e düşürmesi ve tabii en önemlisi 400 milyar avroluk bir parasal genişlemeden bahsetmesi ve bunu uygulamaya koyacağını söylemesi, gerek Türkiye'de gerekse dünya ekonomisinde çok önemli bir şekilde algılandı. Bildiğiniz gibi Türkiye'de ekonomik gelişmelerle ilgili gündemde olan faizle ilgili faizin inmesi, faizin düşmesi tartışılıyor. Faizlerin enflasyona etkisi, faizlerin enflasyonda kaç puan, ne kadar etki yaptığı gibi şeyler tartışıyor. Ama asıl olan faizlerin Türkiye'de ekonomiyi yavaşlattığı, yatırımları yavaşlattığı, büyümeyi, istihdamı, üretiminin önünde faizlerin en önemli engel olduğunu bugün hemen hemen herkes aynı şekilde bunu tespit ediyor, teslim ediyor. 


Tabii faizin Türkiye'de aşağıya doğru istediğimiz hızda, piyasaların üretimin ihracatın yatırımcının istediği hızda aşağıya inmesinin uzak önünde en önemli etkenlerden biri Amerikan Merkez Bankasının 2015 Haziran'dan itibaren faizlerde yavaş yavaş artırıma başlayacağı, yani faizleri artıracağı yönünde bir açıklaması var. Bu Türkiye'de faizlerin gelecekle ilgili beklentisinde bir nebze endişe yaratan bir unsurdu. Ama geçen hafta Avrupa Birliği Merkez Bankasının 400 milyar avroluk bir parasal genişlemeden ve bunu uygulamaya koymayı bahsettiği andan itibaren Türkiye'nin Amerikan Merkez Bankasının önümüzdeki 2015'ten itibaren faiz artışıyla ilgili endişelerini nötrleyen bir açıklamaydı. Yani şu andan itibaren Türkiye'nin 2015 yılındaki Amerikan Merkez Bankasının faiz artırımına gideceğinden kaynaklanan herhangi bir Türkiye'deki faizlerin yukarıya gidişine sebep olabilecek bir nedeni de ortadan kaldırmış bulunmaktadır."


"2013 yılındaki ekonomiyi coşturan faiz seviyelerine tekrar ulaşacaktır"


Türkiye'de parasal piyasaların dengeleri anlamında şu andan itibaren bütün gelişmelerin istedikleri yönde devam ettiğini bildiren Zeybekci, "Cuma günü dikkat ederseniz piyasalar bunu son derecede olumlu karşıladı. İnanıyorum ki bu haftadan itibaren Türkiye'de faizler, piyasadaki faizler beklentilerin üzerinde aşağı yönlü bir seyir izleyecektir. Eminim Merkez Bankamız da en kısa zamanda piyasaların faiz yönünde faizdeki bu aşağı doğru yönelişini destekleyici kararlar alacaktır" değerlendirmesinde bulundu.


"Türkiye'nin çok kısa bir sürede yeniden 2013 yılındaki ekonomiyi coşturan, yatırımları, ihracatı, üretimi artıran, istihdamı destekleyen faiz seviyelerine ulaşacağını" kaydeden Zeybekci, "yatırımı coşturan faiz seviyelerine mutlaka ve mutlaka ulaşılacağını" söyledi.


Zeybekci, "Şu andaki bütün şartlar Türkiye'nin ekonomisi için o kadar olumlu ki önümüzdeki hafta, yani bu pazartesiyle başlayacak haftanın ekonomi anlamında çok iyi, güzel gelişmelerin olacağı bir hafta olacağının şimdiden müjdesini verebilirim. Önümüzdeki, hafta Türkiye ekonomisi inşallah çok güzellikler yaşayacak" diye konuştu.


"2014'ün sonunda 11 bin 500'leri de aşacağız"


Zeybekci, bir gazetecinin "2008'e kadar milli gelirde bir artış olduğu daha sonra 10 bin dolarda sabit durduğu"  yönündeki değerlendirmesi üzerine şunları belirtti:


"2009'dan itibaren milli gelirde ve ihracatta 140-150 milyar dolar civarında ihracatta ve milli gelirde de 9-10 bin arasında bir sıkışmada kaldık. Tabii ekonomide orta gelir seviyesini aşmada zorlanan bütün ülkeler bu şekilde zorlandı. Kore zorlandı, tüm gelişmiş ülkelerin tamamı burada zorlandı.


İnşallah Türkiye olarak biz 2014'ün sonunda 11 bin 500'leri de aşacağız. Toplam kişi başına düşen milli gelirde bu rakamları aştığımızda bu dediğimiz sıkıntılardan kurtulmuş olacağız. İhracatta 170 milyar dolara inşallah dokunuyor olacağız. En azından yakalamasak da bu rakamı 2014 sonu itibarıyla yakalıyor olacağız. Türkiye, evet, 2009'dan itibaren bu seviyede biraz oyalandı. Bu oyalanmayı da inşallah 2014 yılı itibarıyla o daireyi kırarak düz yol haline getireceğiz."


AA


Geri Dön