Çatıları aktarmak için 150 milyon dolar ödüyoruz

Türkiye'nin büyük bir bölümünde çatı onarımı, ağustos, eylül ve ekim aylarında yapılıyor. Ancak, küresel ısınmanın etkisiyle bu kasım ayına kadar uzayabiliyor. Küresel ısınma ve doğal afetler, çatıdaki alışkanlıkları da değiştiriyor. Bu değişim tadilatlarda tercih edilen çatı malzemelerine de yansıyor.

Kış aylarında konutların kar ve yağmurdan korunmasını sağlayan çatı sistemlerinin kışa hazırlanması için son döneme girildi. Türkiye'nin büyük bir bölümünde çatı onarımı, ağustos-eylül ve ekim aylarında yapılıyor. Özellikle eylül ve ekimde başlayan yağışlar, kış öncesi çatı sorunlarını önceden haber veriyor. Bu nedenle, bu dönemde çatı aktarım ve onarımları hızlanıyor. Türkiye'de yılda 100 milyon metrekare çatı kaplanıyor. Bunun yüzde 5'ini çatı tadilatı ve renovasyonları oluşturuyor. Türkiye'de çatı sektörünün büyüklüğü 1.5 milyar dolara ulaşmış durumda. Onarımın sektöre katkısı ise, 150 milyon doları buluyor. Çatıların yarısı yıllardır kullanılan toprak kiremitten yapılıyor. Geriye kalanlar ise, selülözik levhalar ve şingıl ağırlıklı. Özellikle yeni yapılan binalarda kullanılıyorlar. Bu yılı, inşaat ve çatı malzemeleri sektörünün büyümeyle kapatması bekleniyor.

Alışkanlıklar değişti

Onduline Avrasya Pazarlama Müdürü Osman Nuri Özpay, 5 milyon metrekarelik çatı yenileme pazarı bulunduğunu ve bundan en büyük payı konutların aldığını belirtti. Türkiye'de çatıları tamir etmek için ağustos, eylül ve ekim aylarının seçildiğini dile getiren Özpay, "Son yıllarda küresel ısınmanın da etkisiyle mevsimlerin kayması sonucu bu dönem kasım ayına kadar uzuyor. Küresel ısınma ve doğal afetler, çatıdaki alışkanlıkları da değiştiriyor. Dolayısıyla bu değişim tadilatlarda tercih edilen çatı malzemelerine de yansıyor" dedi.

Özpay, kiremitli bir çatıda kiremitlerin aktarılmasının, 250-300 metrekarelik ortalama bir konut çatısı alanında altyapının tamiri gibi doğru bir uygulama ekibiyle yaklaşık bir haftada tamamlanacağını da aktardı.

Özpay, Türkiye'de çatılarda yapılan belli başlı hataları da; yanlış yalıtım, yalıtım malzemelerinin gerektiği gibi uygulanmaması, yalıtım malzemesinin tespiti sırasında yapıştırma yerine çivi çakma suretiyle yalıtımın delinmesi şeklinde sıraladı. Ayrıca, gerekli tespit elemenları ve özel aksesuvarların kullanılmasından zamandan kazanmak ve maliyet nedeniyle kaçınılması diğer bir önemli hata olarak görülüyor. Bu nedenle başta yapılmayan veya kaçınılan birçok masraf, daha sonra katlanarak yeniden evsahiplerinin karşısına çıkabiliyor.

Çatı tipi yöreye göre değişiyor

Çatılar, ülkemizde farklı mevsim koşullarına karşın her bölgede benzer özelliklere sahip. Fazla eğimli olmayan çatılar, yağmur ve kar alan bölgelerde sorunlara neden oluyor. Onduline Avrasya Genel Müdürü Burhan Karahan, Türkiye'de çatıların eğim sorunu olduğunu belirterek, "Yağmur ve kar alan bölgelerde dik çatılar olması lazım. Bu tür çatılar suyun ve karın kayıp gitmesini sağlar. Antalya'daki çatıyla Trabzon'daki aynı. Her yöreye göre çatı tipinin ayrı olması gerekir. Ayrıca insanlarımız çatı başına aktıktan sonra çözüm aramayı düşünüyor. Kışa girilmeden hazırlıkların yapılması lazım. Çatı akınca kışın geçmesi bekleniyor, yazın da sorun yaşamayınca unutuyor. Çatılarında sorun olduğunu sonbaharda yağmur yağınca tekrar hatırlıyorlar" şeklide konuştu.

Tam yalıtım gerekiyor

Onduline Avrasya Pazarlama Müdürü Osman Nuri Özpay, iyi bir çatıyı iyi yalıtılmış, çatı eğimine göre uygun malzeme seçilmiş, uygulaması kurallarına göre yapılmış ve bitmiş haliyle estetik ve çevreye uyumlu bir görüntü veren çatı olarak tanımlıyor. Çatı kaplamada ve su yalıtım membranlarında birçok ciddi üretici tarafından yeni markalar pazara sunulduğuna dikkat çeken Özpay, şu bilgileri veriyor: "Kiremit altı konusunda, birçok kiremit altı örtüsü üreticisi bulunuyor. İki tip levha var bu alanda. Özel oluk profilleri sayesinde üzerlerindeki kiremitlerin tespitine, kiremitlerin ve çatının havalanmasına ve en önemlisi kiremit altından sızan sulara karşı çatıyı tam olarak yalıtmaya yararlar." (Hürriyet)