Sektörel

Cem Kınay: Ucuz arazi almak için rüşvet vermedik!

Turks & Caicos Adaları'nda Başbakan'ı istifaya sürükleyen rüşvet skandalına ismi karışan turizmci Cem Kınay, politik savaşların ortasında kaldığını, rüşvetçi değil mağdur olduğunu söyledi

Adını Avusturya'da iki ortağıyla kurduğu Magic Life turizm şirketiyle duyuran, daha sonra Karayipler'de bulunan Turks&Caicos adalarında başladığı 750 milyon dolarlık dev projeyle gündeme gelen Cem Kınay, hakkında çıkan rüşvet iddialarına yanıt verdi. İngiltere'ye bağlı bulunan Turks & Caicos adalarında hükümet, Başbakan Michael Misick hakkındaki tecavüz ve rüşvet iddialarıyla mart ayında devrilmişti. Cem Kınay, Hürriyet'in sorularını yanıtlayarak, “Bugüne kadar iş hayatımda hiç bir kanunsuz iş yapmadım. Uzun yıllardır büyük başarılara imza atmış bir iş adamıyım; maalesef bu ülkede, bazı politik savaşların ortasında kaldım. Hiçbir şekilde kanunsuz bir iş yapmadım, hakkımı hukuk yolu ile aramaya devam edeceğim” dedi.

500 bin dolar bağış

Cem Kınay, adadaki seçim öncesi söz konusu partiye 500 bin dolar bağışladıklarını doğrulayarak, şunları söyledi: “Siyasi partilere seçim öncesi bağış yapmak ABD'de olduğu gibi Turks & Caicos Adaları'nda da yaygın ve bunu düzenleyen herhangi bir kanun yok. İddialar nedeniyle itibarım zedelendi. Rüşvetçi değil, mağdurum. Mağdur olan benim. Mağduriyetle, haksızlıkla hukuki mücadelemi yapan ve bunları kazanan, itibarını korumaya çalışan benim.”

Araziyi vali sattı

Cem Kınay hakkındaki iddiaları şöyle yanıtladı:

Arazinin fiyatını tespit eden ben değilim bağımsız bir değerlendirme şirketinin değerlendirmesi. Araziyi bize 2008 yılında satan hükümet değil İngiliz Valisi.
Ben hayatımın hiçbir döneminde rüşvet vermedim. Suçlama tamamen yanlıştır. Zaten bu bilgileri yüksek mahkemeye sununca yüksek mahkeme ‘Kınay ile ilgili bilgi yayınlanamaz çünkü ona haksız davranılmıştır, raporun Dr Kınay ile ilgili kısımları kanunsuzdur' diye karar verdi.
Valinin emriyle kalktı
Kınay olayın gelişimini şöyle anlattı: “18 Temmuz 2009'da Turks & Caicos Adaları Araştırma Komisyonu Başkanı Sir Robin Auld, bazı bölümleri kısıtlanmış sınırlı bir Komisyon Raporu yayınladı. Amaç politikacıların olası yolsuzluklarını rapor etmekti. Rapordaki kısıtlamaların sebebi Yüksek Mahkemesi'nin 18 Haziran 2009'da aldığı karardı. Ben ve şirketleri mle ilgili olumsuz bulguları ve bunların yayınlanmasını kanunsuz ilan etti. Vali, içinde bizim olmadığımız bir rapor yayınlayacaktı ama yanlışlıkla bizim olduğumuz rapor yayınlandı. Fark edilince valinin emri ile yayından kaldırıldı.”

Bu, hukukun uygulanmasını zedeleyen bir skandal

CEM Kınay, kanunsuz bölümler içeren ve yine kanunsuz şekilde yayınlanan raporun itibarını zedelememesi ve kamuoyunu yanlış bilgilendirmemesi için Turks & Caicos Adaları Yüksek Mahkemesi'nden rapordaki kendisi ve şirketleri hakkındaki tüm olumsuz iddiaların yayınlanmaması için tedbir kararı aldırttığını hatırlatarak, “Araştırma Raporu'nun olduğu gibi yayınlanması Karayiplerdeki bu adalardaki hukukun uygulanmasını zedeleyecek boyutlarda bir skandaldır. Bu sebeple, tedbir kararı Turks & Caicos Adalarının Baş Savcılığı tarafından da desteklendi” dedi. Kınay sözlerini şöyle sürdürdü: “21 Temmuz Salı günü, Turks & Caicos Adaları Haftalık Haber, ve WIV Kanal 4 Haber'rin Mahkemeye başvurusu ve raporun artık her yere dağıldığını belirtmesi üzerine, tedbir kararında ısrarcı olmadım ve tedbir kaldırıldı. Maalesef, kanunsuz olduğu Yüksek Mahkeme tarafından tescil edilmiş, asılsız iddialar kamuoyuna duyruldu. Kanunsuz iddiaların kamuoyuna duyurulması, iddiaları kanuni yapmadığı gibi, benim ve şirketlerimin itibarını zedelemeye devam ediyor.”

Mahkeme günah çıkardı

CEM Kınay, Turks ve Caicos Adaları Yüksek Mahkemesi Başkanı'nın 18 Haziran 2009 günü yaptığı açıklamada, kendisine haksızlık yapıldığını ve kendisi hakkındaki suçlamaları yanıtlama fırsatı verilmediğini söylediğini aktardı.

Savunma hakkı vermediler

KOMİSYON'un adil muamelede bulunmadığını öne sürerek mahkemeye başvurduğunu hatırlatan Cem Kınay, şu bilgileri aktardı: “Komisyon'un açtığı ve süren davalarda bizim yaptığımız siyasi parti bağışlarının rüşvet niteliğinde olduğu iddia edildi. Bana böyle bir iddiada bulunulacağına dair bir bildirimde bulunulmadığı gibi Komisyon, delillerin bana açıklanmaması veya benim delil sunmama da izin verilmemesi yönünde kasıtlı bir karar aldı. ”
Demet Cengiz Bilgin/Hürriyet