Genel

Cemil Çiçek İNTES toplantısına katıldı!

 Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikasının (İNTES), Ankara Sheraton Otelinde düzenlediği "Güncel Değerlendirmeler" toplantısına katılan Cemil Çiçek, gazetecilerin ve iş adamlarının sorularını yanıtladı  

 Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, "terör örgütünün eylemsizlik döneminin sona erdiği açıklamasını"  değerlendirirken "Devlet bugüne kadar ne yaptıysa bundan sonra da onu yapar.
 Kimseyle pazarlık yapacak halimiz yok" dedi.
         Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikasının (İNTES), Ankara
 Sheraton Otelinde düzenlediği "Güncel Değerlendirmeler" toplantısına katılan
 Çiçek, gazetecilerin ve iş adamlarının sorularını yanıtladı.
         Çiçek, bir gazetecinin "Terör örgütü bugün eylemsizlik dönemini sona
 erdirdiğini açıkladı, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz" şeklindeki sorusuna,
 "Böylesine önemli bir toplantıyı PKK konusuyla berbat etmek ne kadar doğru
 Devlet bugüne kadar ne yaptıysa bundan sonra da onu yapar. Kimseyle pazarlık
 yapacak halimiz yok. Bu çok açık ve nettir. Bugüne kadar ülkenin imkan ve
 kabiliyetlerini, devletin gücünü kullanarak nereye kadar getirdiysek bundan sonra
 da aynı kararlılıkla götürürüz" yanıtını verdi.
         Bu tür soruların sorulmasının bile kendisini üzdüğünü ifade eden Çiçek,
 "Zaten bu örgütlerin en önemli amacı kendilerinden devamlı bahsettirmektir. Siz
 soruyorsunuz, biz cevap veriyoruz adamların istediği hasıl oluyor. Keşke siz
 sormasanız biz de bu cevapları vermesek. İşi gereği neyse bugüne kadar olduğu
 gibi tedbirlerimizi güncelleştirerek devam ettireceğiz. Onun için bu soruyu siz
 sormamış, ben de cevap vermemiş olayım" dedi.
         -ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ-
         Bakan Çiçek, demokrasiyi ortak payda olarak ifade ettiği hatırlatılarak,
 "Bu siyasi partilere bir mesaj mıdır Seçim sonrası anayasa değişikliği söz
 konusu bu değişikliğe yönelik olarak üzerinde uzlaşılmasını düşündüğünüz başka
 konular var mı" sorusunu cevaplarken de anayasa değişikliğinin toplumsal bir
 talep haline geldiğini söyledi.
         Anayasa temel metin olduğuna göre bunun uzlaşmayla çıkarılmasının esas
 olduğunu ancak uzlaşmanın her zaman ittifak anlamına gelmediğini belirten Çiçek,
 "Bazı maddeler, bazı konular var ki herkes ittifak eder, bazı konular var ki
 bunlar ittifak edilemeyecek konular olabilir. Eğer herkes ittifak etsin dersek
 o zaman bu değişiklikleri yapmakta güçlük olabilir. Onun için önümüzdeki dönem ne
 gösterecek bilemiyoruz ama hiç olmazsa seçimlere giderken uygunsa kendi
 yönümüzden artık yeni anayasanın özellikleri, nitelikleriyle ilgili kamuoyuna
 açıklamalar yapılmasının uygun olacağını düşünüyoruz" dedi.
         Yeni anayasanın hangi yöntemle yapılacağının da ikinci konu olduğunu
 ifade eden Çiçek, yöntemde ihtilaf edildiğinde esasta uzlaşmanın da zorlaşacağını
 kaydetti.
         Sadece siyasi partiler değil anayasa değişikliği konusunu gündeminde
 tutan sivil toplum örgütleri başta olmak üzere tüm kesimlerin hangi yöntemle bu
 anayasanın değişmesini istedikleri ve bu yeni Anayasada olması gereken
 özellikleri ortaya konulabilirse o zaman bu tablodan uzlaşılabilecek noktaların
 çıkacağını anlatan Çiçek, şöyle devam etti:
         "Uzlaşılamayacak noktalar da çıkar. Anayasanın ilk üç maddesi değişmez
 maddelerdir. Bu, tartışmanın dışındadır. Onlar, yani orada, ülkede resmi dil bir
 tartışma bir uzlaşma konusu olamaz. Ülkenin milli marşı tartışma konusu
 yapılamaz. Anayasanın kendisi dahi hangi usulle değiştirileceğini 175inci
 maddede koymuş. Yani bu ilk üç madde değiştirilemez, 4. maddeye göre değişikliği
 teklif edilemez. Geri kalanlar belli usullere riayet edilerek değiştirilebilir
 deniliyor.
         Anayasanın çağdaş bir anayasa olması noktasında belli özellikleri olması
 lazım. Bunlar kamuoyu önünde tartışılabilir. Bu değişiklik bize göre Parlamentoda
 yapılacaktır. Kendi fikrimi söyleyeyim, Bugünkü Meclis olmaz mutlaka bu işler
 için ikinci bir Meclis oluşturulması lazım tarzındaki görüşler bizim çok
 üzerinde durduğumuz, benimsediğimiz görüşler değildir. Uzlaşmanın bir sürü yolu,
 yöntemi var ama nihai karar da Parlamentoda verilecek."
         -LİBYADA FAALİYET GÖSTEREN FİRMALARIN DURUMU-
         Çiçek, toplantıya katılan bazı müteahhitlerin Libyada önümüzdeki
 günlerde karşılaşacakları, sözleşmelerin feshedilmesi, vergi, istihkak gibi
 sorunlar noktasında hükümetin ne yapacağını sormaları üzerine de Libyada olup
 bitenlerin sorumlusunun ne orada faaliyet gösteren firmalar ne onların işçileri
 ne de Türkiye olduğunu söyledi.
         "Olaylar bizim dışımızda gelişti ve insanlarımız yakınlarına ulaşarak
 can güvenliklerinin olmadığını belirttiler" diyen Çiçek, böyle bir ortamda
 yapılması gereken ilk şeyin isteyen vatandaşların Türkiyeye gelmelerini sağlamak
 olduğunu ve kendilerinin de bunu yaptığını ifade etti.
         Çiçek, Libyada halen kamu düzeninin tesis edilemediğini, Türkiyenin bir
 taraftan oradaki vatandaşları tahliye ederken bir taraftan da daha sonra ortaya
 çıkacak sorunları çözmek için çalışma başlattığını belirtti.
         Libyada faaliyet gösteren firmaların tümünün durumlarının ayrı ayrı ele
 alınacağını dile getiren Çiçek şöyle devam etti:
         "Ama asıl sorun şurada, ben kiminle konuşacağım Orada ülkenin Adalet
 Bakanı, İçişleri Bakanı isyancılar safına geçiyor. Karşımda muhatap yok. Bütün bu
 bilinmezler içinde bir çözüm bulmaya ve en az zararla bu işi götürmeye
 çalışıyoruz. Biz oradan çekilmek niyetinde değiliz. Biz çekilirsek başkaları
 orayı doldurur. Onun için de dengede tutmaya çalıştık. Burada aldığınız kararı
 orada kiminle uygulayacaksınız. Temennimiz belirsizliğin bir an evvel ortadan
 kalkması, bu da Türkiyenin tek başına üstesinden gelebileceği bir sorun değil.
 Devlet olarak bugüne kadar olan sorunları nasıl aştıysak onları aşmanın da
 gayreti içinde olacağız ama şundan emin olasınız bu işin hap cinsinden kestirme
 bir çözümü yoktur. Böyle bir çözümü hiçbir ülke bulamaz. Türkiye böyle bir
 ortamda ne yapılabilirse onu yapmaya çalışıyor."
         Libyada iş yapan firmalarla önümüzdeki günlerde bir araya geleceklerini
 kaydeden Çiçek, "Toplantı yapacağız hem genel hem de teker teker. Siz orada ne
 kadar iş yaptınız, ne kadar yapmanız gerekiyordu, ne kadarını yaptınız, ne kadar
 alacağınız vardı, ne kadarını aldınız Bu konularda mutabakata varılması
 gerekiyor. Bütün bu belirsizlikler içinde mümkün olanı yapacağız onun dışında bir
 şey söylersem yanlış olur ama her halukarda vardığımız mutabakatın karşı ülkede
 bir muhatabının olması lazım" dedi.

AA