26 / 11 / 2024

Çevre Şehircilik Bakanlığı iklim değişikliği konusunda toplandı!

 Çevre Şehircilik Bakanlığı iklim değişikliği konusunda toplandı!

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İklim değişikliği konusunda uyum çalıştayları düzenledi. Çalıştay sonucunda çıkan ilginç nokta ise, iklim değişikliği deyince aklımıza Türkiye'de rastlanmayan kutup ayısı, tufan ve kasırga geliyor




Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile TÜBİTAK TÜSSİDE’nin ortaklaşa yürüttükleri “İklim Değişikliği’nin Etkileri ve İklim Değişikliğine Uyum Konusunda Farkındalık Geliştirme Projesi” kapsamında Edirne, İzmir, Trabzon ve Konya’da “İklim değişikliği ve Uyum Çalıştayları” gerçekleştirdi. Çalıştaylarda iklim değişikliğinin etkileri ve çözüm önerileri tartışıldı. Dört ilde gerçekleştirilen çalıştaylar da katılımcılara iklim değişikliği denilince aklınıza ilk ne geliyor sorusuna verilen cevaplar ise şaşırtıcıydı.

 

Yerel temsilcilerden, üniversitelerden, çevre ve iklim konuları ile çalışan enstitü, kurum ve kuruluşlardan, üniversite öğrencilerinden oluşan geniş katılımlı çalıştaylarda iklim değişikliği denilince aklınıza ne geliyor sorusu soruldu.

 

Çalıştay sonuçlarına göre ise: iklim değişikliği dendiğinde katılımcıların aklına gelen ilk kavramlar “kutup ayısı, tufan, kasırga” gibi Türkiye de rastlanmayan ancak küresel ısınma / iklim değişikliği ile özdeşleşmiş küresel simgeler oldu.

 

EDİRNE SELDEN KONYA TOZDAN BIKTI

 

Çalıtaylarda, bölgesel farklılıklar nedeniyle bazı kavramların daha çok öne çıktığı görüldü.

 

Edirne ve Konya gibi karasal iklim özelliklerinin görüldüğü iç bölgelerde iklim değişikliği denildiğinde, susuzluk/kuraklık, çölleşme, tarımsal verimlilikte azalma ve hatalı tarım uygulamaları ilk akla gelenler olurken; Edirne’de Arda, Tunca ve Meriç nehirlerinin varlığı nedeni ile sel ve taşkınlar, Konya’da toz fırtınası, kuru-nemsiz hava, gri gökyüzü gibi kavramların öne çıktığı görüldü.

 

Trabzon çalıştayı katılımcıları, sel, taşkın ve heyelan gibi doğal/beşeri afetleri, balık ölümleri ve turizm gibi kavramları öne çıkarırken;  İzmir  çalıştayı katılımcıları ise uzun yaz mevsimi, karbon ayak izi, su kaynaklarında azalma, geri dönüşüm gibi kavramları daha çok vurguladılar.

 

İklim değişikliğinin olumlu ve olumsuz etkilerinin ve çözüm önerilerinin tartışıldığı oturumlarda ise, iklim değişikliğinin olumsuz etkileri olarak en çok dile getirilenler “Çölleşme, içilebilir su kaynaklarının azalması, kuraklık, su savaşları, enerji tüketiminin artması, endemik türlerin yok olma tehlikesi, orman yangınlarında, sel ve heyelanlarda artış” gibi ifadeler oldu.

 

İklim değişikliğinin toplumsal etkilerine de değinilen çalıştay da katılımcılar “mutluluğun azalması, kara duyulan özlemdeki artış, uluslararası kuruluşların baskısının daha da artması” gibi ifadelere yer verdi.

 

BİSİKLET GİBİ ÇEVRECİ TAŞITLARIN KULLANIMI YAYGINLAŞTIRILMALI

 

Katılımcıların iklim değişikliğinin olumlu etkileri hakkındaki görüşleri “Yeşil ekonomiye yönelme, yenilenebilir enerji kaynakları, kentsel planların iklim değişikliği etkilerinin göz önünde bulundurularak yapılması, suyun ve enerjinin bilinçli tüketilmesi” gibi konular olduğu ortaya çıktı.

 

İklim değişikliğine uyum kapsamında katılımcılardan gelen öneriler arasında ise; bisiklet gibi çevreci taşıtların kullanımının yaygınlaştırılması, kuraklığa ve tuzluluğa dayanıklı bitki ve tohum türlerinin yetiştirilmesi, suyun bilinçli kullanımında eğitimler verilmesi, doğal kaynaklardan yararlanma oranının arttırılması, kentsel planlamalarda ve binalarda ekolojik süreçlerin dikkate alınması, hassas türlerin korumaya alınması ve gen bankalarının yaygınlaştırılması, alternatif geçim kaynaklarının geliştirilmesi, yağmur sularının değerlendirilmesi gibi konular bulunuyor.


Katılımcılardan gelen dikkat çekici ve uygulanabilir diğer öneriler ise şöyledir: Rüzgar tribünlerinin denizlere kurulması, ilkokullarda suyun önemi üzerinde eğitim verilmesi, kendi enerjisini üreten ve sıfır atık politikası izleyen sitelerin, evlerin yapılması, satın alınan tüm ürünlerin etiketlerine karbon salınımlarının yazılması, endemik bitkilerin yetiştiği alanların milli park ilan edilmesi ve daha az su isteyen bitki türlerinin geliştirilmesidir.


Proje, öğretmenlere yönelik olarak yapılacak “İklim Değişikliği Hizmet İçi Seminerler” ve öğrencilere yönelik “Bilim Kampları” ile devam edecek. Eğitimler ve kamplar aracılığıyla, iklim değişikliğinin etkileri ve uyum konusunda öğretmenlerin ve öğrencilerin bilinçlenmeleri ve kendilerinde tutum değişikliğine yol açarak konuyu içselleştirmeleri hedefleniyor.


Geri Dön