Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Van'ın imar planlarını yeniden yapacak!
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Van ve Erciş belediyeleri ile protokol imzaladı, bütün imar planları yeniden yapılıyor" dedi
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Van’da sadece Mevlana Evleri’ni tedbiren bırakacağız ama ondan sonra çadır kentler tamamen kaldırılacak" dedi.
Beşir Atalay, düzenlediği basın toplantısında Van, Erciş ilçesi ve köylerde depremden sonra yapılan çalışmalarla ilgili bilgi verdi.
Erciş’te çadır kent kalmadığını, tamamının kaldırıldığını ifade eden Atalay, çadır kentlerde kalanların hepsinin konteynerlere taşındığını söyledi. Van’da sadece 4 çadır kentte toplam 290 çadır bulunduğunu, bunlarda bin kişinin yaşadığını belirten Atalay, "Bunların hiçbiri evi ağır hasarlı olanlar değildir. Tabii vatandaşların çok değişik durumları var. Kimi kirada oturuyor gelip çadır kente yerleşmiş, kiminin evi az hasarlı ama çadır kentte kalıyor, bunun gibi durumlar var" diye konuştu.
Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çadırlardan konteynere taşınmada orada karşılamak durumunda olduğumuz ihtiyaç, evi ağır hasarlı veya yıkılanlar. Şu anda onun ötesinde orta hasarlılar da konteynerlere taşınıyor. Yani Van’da da bu süreçte sadece çadırla konteyner arası bir yapı olan Mevlana Evleri’ni tedbiren bırakacağız ama ondan sonra çadır kentler tamamen kaldırılacak vatandaşlar zor durumda bırakılmadan. Tabii şöyle şeyler oluyor, ’hala Van’da çadır var’ gibi haberler oluyor. Van’ı gezdiğinizde her taraf konteyner kent olmuş ama vatandaşların evlerinin önünde çadırları var. Çünkü çok çadır dağıttık. Onlar da duruyor orada, bir kısmı kullanılıyor, bir kısmı kullanılmıyor. Bazen vatandaş gündüz işte, evinde kalıyor, ihtiyacını gideriyor, gece çadırda, onlar evleri sağlam olanlar, az hasarlı olanlar da yine çadırları muhafaza ediyorlar. O çadırların büyük kısmı öyledir. Ama şunu da buradan duyurmak istiyorum vatandaşlarımıza, özellikle Türk Kızılayı biliyorsunuz şu anda çadırları topluyor, çadır kentlerdekileri topladı. Diğer vatandaşlarımızın da ihtiyacı kalmazsa onları da alıyor, temizliyor ve tekrar depoluyoruz. Çeşitli yerlerde depolayacağız. Onlar heba olmasın istiyoruz. O yönde titiz çalışma yürütüyor Türk Kızılayı. Vatandaşlarımız kullanmadıkları, ihtiyaçlarının kalmadığı çadırları valiliğimizle irtibat kurarak teslim etsinler. Esasen valiliğimiz de o yönde vatandaşlarımıza zaten ulaşmaya çalışıyor."
Atalay, depremden önce ön hasar tespiti yapıldığını, bunun çadır, gıda yardımı yapılması için tedbir alınması için gerçekleştirildiğini, daha sonra kesin tespitin yapıldığını ifade etti.
Daha sonra ilana çıkıldığını, vatandaşların itirazlarının dinlenildiğini belirten Atalay, "Hak sahipliği de ortaya çıktı. Artık vatandaşlarımızdan talep, taahhüt, borçlanma işlemleri yapılıyor. Orta hasarlılarla ilgili üç üniversitemizle anlaşmıştık. Orta hasarlılar ikinci defa bir ciddi gözden geçirilsin. Bunların bir kısmı ağır hasarlı grubuna geçiyor, bir kısmı orta hasarlıda kalıyor veya hafif hasarlıya geçiyor" dedi.
"Konteyner sayısı 28 bin 500’e ulaşacak"
Depremde az ve orta derecede hasar gören konutlar için vatandaşlara destek verdiklerini hatırlatan Atalay, konteynerlerin orta vadede iskan çözümü olduğunu söyledi.
Atalay, şöyle devam etti:
"İki odalı, banyosu, tuvaleti, mutfağı olan, sıcak suyu bulunan bir küçük evdir konteyner. Altyapısı aynen şehir altyapısı gibidir. Elektrik, su, atık su yani yerleşik mahallelerde hangi altyapı varsa konteynerlerde de o altyapı vardır ve taşınması oldukça zordur. Türkiye’nin her tarafında nerede konteyner üretiliyorsa oralarda yaptırıldı. Bir tır sadece iki konteyneri taşıyabiliyor. Kapsamı anlaşılsın diye ifade ediyorum çünkü bazıları konteyner nedir hiç bilmeden, basit çadır gibi dürülüp bükülen ve hemen taşınan bir şey zannediyor ve öyle değerlendirmelerde bulunuyor. Adeta yeni, küçük evlerden kentler kuruyorsunuz, konteyner o. Önce 12 bin 500 konteyner planlamıştık. Sonra ikinci 9 Kasım depreminden sonra 19 bin 500’e çıkardık bu sayıyı ve kesin hasar tespitlerinden sonra da 28 bin 500’e çıkarılacak. Konteyner ihtiyacımız yani ağır hasarlıya göre bu belirlenmiş bir ihtiyaçtır ve şu ana kadar buraya ulaşan 26 bin 500 konteynerdir bana ulaşan. Bu sayıları dün çok ayrıntılı olarak arkadaşlardan bilgi alarak tespit ettik. Bunun içinden 24 bin 691 aile şu anda yerleştirilmiş durumda. Kesin rakam olarak veriyorum bugün itibarıyla 147 bin 206 kişi şu anda konteynerlerde yaşıyor. Bu yaklaşık 150 bindir. Birçok vilayetimizin merkez nüfusudur bu. Van’da 30, Erciş’te 5 olmak üzere 35 konteyner kent kurulmuştur ve yaklaşık her konteyner kent, 5 bin nüfuslu şehirdir."
Dün bir konteyner kenti ziyaret ettiklerini kaydeden Atalay, buralarda sosyal şartların sağlandığını, kalıcı konutlara geçinceye kadar vatandaşların oralarda rahat yaşayacaklarını belirtti.
Atalay, "Bir de şunu mazeret olarak söylemiyorum işin büyüklüğünü, başarı öyküsünü iyi değerlendirmek için tabii şiddetli de bir kış yaşadık, yaşıyoruz halen, bütün bu altyapılar ve konteyner kentlerin kurulması eksi 10 derecelerde kar ve yağış altında, çamurlar içinde yapılmıştır. Gidip o altyapıları görseniz, büyük kanallar kazılıyor, oralara atık su boruları döşeniyor yani şu anda o şekilde 35 şehrin kurulduğunu düşüneceksiniz. Konteyner sayısı 28 bin 500’e ulaşacak ama şu anda ağır hasarlı evi olup veya evi yıkılıp da açıkta kalan aile yoktur ve hatta orta hasarlılardan da mesela Erciş’te orta hasarlıların da tamamı konteyner kentlerde kalmaktadır" dedi.
Atalay, düzenlediği basın toplantısında, Van ile Erciş ilçesi ve köylerde depremden sonra yapılan çalışmalarla ilgili bilgi verdi.
Beşir Atalay, konteynerlerin yetişmediği şeklindeki eleştirileri yersiz bulduğunu bildirdi. Masa başında yapılan değerlendirmelerin üzücü olduğunu ifade eden Atalay, Van’daki çalışanların ne tür zorluklar içinde, neleri başardığının görülmesini arzu ettiklerini söyledi.
Van’da yapılan çalışmalarla övünülmesi gerektiğine işaret eden Atalay, şunları kaydetti:
"Doğrusu ben bunu Türkiye’nin başarısı olarak görüyorum. Geçen hafta Avrupa Birliği Afet ve Acil Yardımlardan Sorumlu Komiseri Ankara’ya gelmişti. Hükümetimizin Van’da hızlı, çabuk ve koordineli müdahalesini övüyordu. Bizzat gelip çalışmaları yerinde görmek istiyordu. Ama olumsuz hava koşulları sebebiyle gelemedi. Yabancılar bunu övüyorlar ama muhalefet buradaki çalışmaları görmeden, orada eleştiriyor. Halbuki onlar da Türkiye’nin bir başarısı olarak övünebilirler. ’Şunlar iyi oldu ama şuralarda eksiklik vardır’ denilebilir."
Konteyner kentlerde ısınma sisteminin elektrikle sağlandığını bildiren Atalay, Van ve Erciş’te kurulan konteyner kentlerde ciddi bir elektrik ve su tüketiminin olduğuna dikkati çekti. Beşir Atalay, konteynerlerden su ve elektrik ücretinin alınmadığını da kaydetti.
"İmar planları yeniden yapılıyor"
Köylerde, vatandaşların evlerinin yanına kurulan konteynerlere de elektrik ve su altyapısı bulunduğunu anlatan Atalay, kalıcı konutların yapımının ağustos ayında tamamlanacağını, vatandaşların bu süreye kadar konteynerlerde kalacağını kaydetti.
Atalay, şöyle devam etti:
"Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Van ve Erciş belediyeleri ile protokol imzaladı. Bütün imar planları yeniden yapılıyor. Şehircilik Bakanlığı burada birimlerini oluşturdu. Yeni gelişim alanları tespit edildi. Çevre düzenleme haritaları çıkarıldı. Van’da Edremit, Kalecik, Kevenli ve Bostaniçi’nde, Erciş’te ise Karataşlar mevkisi ve küçük sanayinin üst kısmında yeni mahalleler kurulacak. Karayolları ve Devlet Su İşleri gibi büyük araç parkı olan kurumlar, şehir dışına çıkarılacak. Diğer kurumlara yeni alanlar belirleniyor. Yol, su, atık su ve altyapı şu an tamamen gözden geçiriliyor."
Başbakan Yardımcısı Atalay, 2011 yılında Van’daki 41 kilometrelik çevre yolunun ihalesinin yapıldığını ancak yol güzergahında birtakım kamulaştırma sorunlarının olduğunu hatırlattı. Atalay, depremden sonra Edremit’te yeni şehrin gelişme alanını da kuşaklayan 19 kilometrelik ekleme yapılarak çevre yolunu 60 kilometreye çıkarıldığını ifade etti.
"İçme suyu sorunu kökten çözülecek"
Van ve Erciş’te içme suyu şebekesinin sorunlu olduğuna işaret eden Atalay, depremden sonra bu sorunun biraz daha arttığını kaydetti. AFAD olarak Van ve Erciş’teki önemli çalışma alanlarından birinin içme suyu sorunu olduğunu bildiren Atalay, şunları söyledi:
"Hedefimiz Van ve Erciş’in içme suyu sorununu uzun vadeli kökten çözmektir. Bunun çalışmaları yapıldı. Projeler tamamlandı. Şu anda acilen il merkezindeki su yetersizliğini gidermek için 17 milyon liralık bir bütçe çıkarıldı. Bunu AFAD olarak biz karşılıyoruz. Protokolleri imzalandı. İller Bankası hemen ihalesini yapacak. İçme suyu şebekelerini çözmek için İller Bankası ve belediyeler arasında çalışmalar sürüyor. Şehir şebekelerini de yenileyeceğiz. Bunun yanında TOKİ’nin yapacağı konutların altyapısı ve içme suyu sorunu çözülecek. Vanlılar’ın iyi bildiği Şamran Suyu’nda da bir yetersizlik var. Yeni bir isale hattı çekilecek. Bunu Devlet Su işleri yapacak."
KOSGEB kredileri
Van’daki ekonomik ve ticari hayatı canlandırmak için önemli çalışmaların yapıldığını anlatan Atalay, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Esnaf ve tüccarımızın kredi borçları ve sigorta primleri, 1 yıl ertelenmişti. Yapılandırılmış borçlar ertelenemiyordu. Yapılandırmalar belli kanunlarla oluyordu ve ertelenmesi de yine kanunla mümkündü. Geçen hafta sırf Van için meclisten bir kanun çıkarıldı. 1 maddelik özel kanunla, Vanlı esnaf ve tüccarın yapılandırılmış borçları da ertelendi. Bu, Van’daki ticari hayat için önemli. Burada hareketi sağlamak için KOSGEB kredilerini önemli gördük. Küçük ve orta ölçekli esnaf için 30’ar ve 100’er bin liralık tutarında iki gruba ayrılmış krediler planlandı. Şimdiye kadar 100 binlik krediden 346, 30 binlik krediden ise 291 kişi faydalandı. Şu ana kadar 43 milyon lira kredi kullanıldı. Bu kredilerin verilmesinde bankalar biraz daha garanti ve teminat istiyordu. Esnafımız bu sıkıntıyı bize illetti. Bankalarla görüşmemiz oldu. Esnaf ve tüccarımızın KOSGEB kredisini almasını kolaylaştırmak için Bakanlar Kurulu kararıyla Kredi Garanti Fonu kefaletini yüzde 80’e çıkarıyoruz. Bakanlar Kurulu kararı birkaç gün içinde imzadan çıkacak. Bankalar gereksiz engellemeler çıkarmayacak."
AA