22 / 12 / 2024

Çevreyi düşünüyorsak rüzgarı ve güneşi dikkate almalıyız!

Çevreyi düşünüyorsak rüzgarı ve güneşi dikkate almalıyız!

TÜREB Başkanı Ataseven, rüzgar enerji santrallerinin dünyada ' 'çevreci '' bir kaynak olarak görüldüğünü belirterek, " Çocuklarımızın geleceğini düşünüyorsak, rüzgarı ve güneşi dikkate almalıyız " dedi.



Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı Mustafa Serdar Ataseven, rüzgar enerji santrallerinin (RES) dünyada ''çevreci'' bir kaynak olarak görüldüğünü belirterek, "Çocuklarımızın geleceğini düşünüyorsak, çevreyi düşünüyorsak, karbon emisyonunu azaltmak istiyorsak rüzgarı ve güneşi dikkate almalıyız" dedi.


Son olarak Urla'nın Ovacık Mahallesi'ndeki projenin yürütmesinin, Danıştay 14. Dairesince durdurulması, RES'lerin doğaya ve çevreye etkilerini yeniden gündeme getirdi. 


TÜREB Başkanı Serdar Ataseven, konuyla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, rüzgar enerjisinin tüm dünyada "çevreci" bir kaynak olarak görüldüğünü söyledi.


Ataseven, rüzgar enerjisinin çevreyi kirletmediğini, karbon salınımının olmadığını anlatarak, RES'in küresel ısınma ile mücadelede tüm dünyada kabul edilen en iyi kaynak olduğunu savundu.


Türkiye'nin enerjisini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamazsa başka kaynaklardan elde etmek durumunda kalacağına dikkati çeken Ataseven, "Diğer kaynakların çevreye zararı daha çok. Her yıl enerji ihtiyacımız artıyor. Çocuklarımızın geleceğini düşünüyorsak, çevreyi düşünüyorsak, karbon emisyonunu azaltmak istiyorsak rüzgarı ve güneşi dikkate almalıyız" dedi.


"Zararlı olsa Avrupalı izin verir mi?"


Ataseven, yurt dışına RES'lerin yol kenarından 8-10 metre içeride bulunduğuna işaret ederek, şöyle konuştu: 


"Almanya'da 34 bin megavat kurulu RES gücü bulunuyor. Santrallerin altında tarım ve hayvancılık yapılıyor. Rüzgar türbinleri evlerin bahçelerine kuruluyor. Biz rüzgar enerjisi ile yeni tanışıyor olabiliriz ama Avrupa bu enerjiyi 20-25 yıldır kullanıyor. Eğer rüzgar bu kadar tehlikeli ve çevreye zararlı bir kaynak olsa, sizce duyarlı Avrupalı vatandaşlar bu enerjiye karşı büyük tepkiler göstermezler mi? Evlerinin arka bahçelerine kurulmasına izin verirler mi?"


Standarda uymayana izin yok


Türkiye'de RES kurulmasında belli standartların olduğunu ve bu standartlara uymayan projelere izin verilmediğini aktaran Ataseven, "Santrallerde artık son teknoloji türbinler kullanılıyor. Gürültü miktarı evlerimizdeki 3-4 klimanın çıkardığı ses kadar ve bunun sağlığa zararı yok. Sürdürülebilir bir ekoloji, rüzgar enerjisi ile birlikte mümkün" diye konuştu.


Ataseven, RES projelerinin iyi bir şekilde irdelenmesi gerektiğini ifade ederek,  "Doğru yerlerdeki doğru projeleri desteklemek gerekiyor. İzinlerini almış, çevresel etkileri değerlendirmiş projeleri ayrı tutmak gerekiyor. Çevrecilerin kendi bölgelerindeki projeleri iyi incelemeleri gerektiğini düşünüyorum. İlgili kurum raporlarını almış mı? Çevresel faktörleri dikkate almış mı? Bunlara bakmak lazım" ifadesini kullandı.


"Bilgilendirme toplantıları sabote ediliyor"


Çevrecilerin ve vatandaşların RES'ler hakkında yeteri kadar bilgilendirilmediğine inandığını kaydeden Ataseven, şunları söyledi:


"Hassasiyetli projelere de karşı çıkışlar görüyoruz ve üzülüyoruz. Proje sahiplerinin bölgedeki halkı bilgilendirme toplantıları maalesef sabote ediliyor. Oysa ki o toplantılar projenin bölgeye olan katkılarını, projenin işleyiş biçimini, neler yapılacağını anlatıyor. Öncelikle bu toplantıların yapılmasına karşı çıkılmamalı. Ama proje içeriğine bakılmaksızın karşı çıkışlar sektörü yıpratıyor. Yabancı yatırımcıyı ülkemizden soğutuyor. Dış borçlarımızın katlanarak artmasına neden oluyor. Farkında olmadan ülkeye daha büyük zararlar veriyoruz. TÜREB olarak halkı bilgilendirici bölgesel toplantılarda bulunmak istiyoruz."


AA


Geri Dön