24 / 07 / 2024

Çine Belediyesi TOKİ'ye alternatif oldu!

Çine Belediyesi TOKİ'ye alternatif oldu!

Enver Salih Dinçer "Çine Belediyesi olarak 2009 yerel seçimlerinden sonra dar gelirli vatandaşlarımızın ev sahibi olabilmeleri için bir proje geliştirdik"





Aydın'a bağlı Çine İlçesi'nin CHP'li Belediye Başkanı Enver Salih Dinçer'in en büyük isteği, ilçesini tarım ve hayvancılıkla ayağa kaldırmak. Dinçer, büyükşehir belediye yasasından epey şikayetçi. “Hiçbir yetkimiz kalmadı, ilçede daire amiri konumuna düştük“ diyor


Çine’yi ve sizi tanıyabilir miyiz?     

2009 seçimlerinde belediye meclis üyesi ardından belediye başkan yardımcısı oldum. 2011’deki milletvekili seçimlerinde belediye başkanımız milletvekilliğine adaylığını koydu.

2011’de belediye meclisi üyesi içinden seçilerek göreve başladım.

2 yıl görev yaptım. 2014 seçimlerinde adaylığımı koydum ve seçildim. Halk tarafından seçilerek yaptığım ilk görevim. 5 yıldan beri sürdürüyorum.


Çine nasıl bir yerdir?   

Tarım ve hayvancılıkla geçinir. Bunlar esas kaynaklarımız. ‘Feldspat’ madeni bu bölgede çıkıyor ve Kütahya’ya gidiyor. Bu madde porselenin ham maddesi.

Burada ulusal şirketlerin seramik üreten firmaları var. Hayvancılığın en çok yapıldığı yerlerden biriyiz. Tarımda da ileri seviyedeyiz.


Bölgedeki işsizlik durumu nedir?

İşsizlik sorunumuz yok diyebilirim. Madenler ve tarlalar sayesinde herkesin kendi işi var. Zeytin bahçesi olmayan tek kişi sanırım benim.

Asgari ücretten çok daha iyi kazanç elde ediyorlar. İlçe olarak kendi suyumuzu da üretiyoruz. Meşhur Çine, Topçam ve Madran suları.

Aydın Büyükşehir olduktan sonra ilçenizde neler değişti?

2014’te Aydın büyükşehir oldu ama büyükşehir yasasını ilçe belediyesi olarak beğenmedik çünkü bizi hiç olumlu etkilemedi.


Neden, dezavantajları nedir?      

Büyükşehir bize uygun değil. Büyükşehir taslağını hazırlayan kişiler bize bunu hiç sormadı.

Bu yasayla imparatorlar yarattılar. Büyükşehir belediye başkanı da bir imparator gibi. Bütün güç, yetki, para onun elinde, ilçe belediye başkanları artık bir daire amiri pozisyonuna düştü.

Bir sokağa isim verme hakkı bile büyükşehirde, onlara danışmak, yaptığımız her şeyi oradan onaylatmak zorundayız. Tek bir güce bağladılar, gelirlerimiz azaldı.

 

KÖYLÜYÜ İŞ SAHİBİ YAPTIK


Peki, hiç mi avantajları olmadı?

Olmaz mı, vaktimiz çoğaldı. Yapacak işimiz olmayınca biz de köylere ağırlık vermeye başladık. 50 bin nüfusun 30 bini köylerde yaşıyor. Köylerde araştırmalar yaptık. Çiçek, zeytin ve zeytinyağı için kooperatif ve fabrikalar kurduk.

Bu sayede köylülerimiz hem iş sahibi oldu hem de gelir elde etmeye başladı. Mesela Mutaflar Köyü çiçekçilik yapıyor ve çiçeklerini pazarlarda satıyorlar. Büyükşehir Belediye Başkanımız Özlem Hanım’a “Çiçeklerinizi bizden alın” dedim.

Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin şu anda refüjlerde kullandığı çiçeklerin tümü bizden gidiyor. Böylelikle köylüyü iş sahibi yaptık.


Zeytin Türkiye için önemli. Bunu iyi kullanabiliyor musunuz?  

Buradaki en önemli ürünümüz zeytin. Bütün dağlar zeytin ağaçlarıyla dolu. Ürün bol ama iyi kullanamıyorlardı. Bunun için iki proje gerçekleştirdik. Kendi kaynaklarımızı yaratmaya çalıştık.

Güney Ege Kalkınma Ajansı’na müracaat ettik, hibe talebinde bulunduk, yüzde 50 hibemiz çıktı. Zeytinyağı fabrikası kuruyoruz.


Organik zeytinyağımızı çıkarmaya başlayacağız. Buradaki amacımız belediyeye gelir kazandırmak değil. Hem gelenekleri sürdürmek hem de halkın ekonomik refah seviyesini artırmak.


En büyük sorununuz nedir?

En büyük sorunumuz köy ve ilçe yolları. Çarşımız daralmış durumda. Tek yön uygulamasına geçmemiz gerekiyor. Bunu planlama aşamasındayız. Su problemleri vardı, büyükşehir olduktan sonra ASKİ köylerin su sorunlarını halletti.

 

İLK ARICILIK MÜZESİ ÇİNE’DE KURULDU


Büyükşehir Belediye Başkanı ile aynı partidensiniz ve kendisi bir kadın. Rahat çalışabiliyor musunuz?

Özlem Çerçioğlu çalışılması zor bir insan ama ben anlaşıyorum. Aynı partiden olup da anlaşamayan arkadaşlarımız var mıdır? diye sorarsanız ‘evet’ var.

Ama herkesin şunu iyi anlaması gerekiyor. Kanunu çıkaran Özlem Hanım değil. Kanunu çıkaran bizi de daire amiri gibi yapmış. Yani büyükşehir ile kavga ederek hiçbir şey yapamayız. Biz ‘halkımıza hizmet edeceğiz’ diyerek geldik.

Hizmet etmenin yolu da büyükşehirden, onun kanatları altında olmaktan geçiyor. 

Ben olaya cinsiyet olarak bakmıyorum, üst amirim erkek de olabilirdi. Hatta o kadın olduğu için bazı şeylere daha farklı bakıyor, bizim görmediğimiz noktaları da görebiliyor. Kadın gözüyle dokunuşları çok daha güzel.


Eğitimde ne durumdasınız?

Nüfusa göre en çok okulu olan ilçelerden biriyiz. Özel okulumuz yoktu.

Dershaneler kapanınca özel okullar da açıldı. Çine eğitimde iyi olan ilçelerin başında geliyor.

Biz de elimizden geldiği kadar destek oluyoruz. Okul bahçelerini, spor alanlarını düzenliyoruz, temizliğini ve peyzaj çalışmalarını yapabiliyoruz.

Sağlıkta ne durumdasınız?

50 yataklı bir hastanemiz var ama yeterli değil. Bu konuda bakanlıktan atılım bekliyoruz.

Branş doktor sayımız çok az. Hastane yapmak bizim işimiz değil. O Sağlık Bakanlığı’nın işi. Zaten bütçemiz yok.


Halkın memnuniyeti nedir sizden?

Egosu çok yüksek bir insan değilim, devamlı halkın içindeyim. Demokrat Parti kökenli bir ilçe, Çine. Nüfusun çoğu köylerde yaşıyor.

Yüzde 55 oy ile seçildim. Demek ki beni sevdiler ve beğeniyorlar.

Daha önceki dönemde çok önemli projelere imza attık. Göreve geldiğimde Çine’nin en büyük sorunu nedir diye bir anket yaptırdım. Kapalı pazar yeri çıktı. Hemen 5 bin metrekare kapalı pazar yeri yaptık. Düğün salonu yoktu, yaptık.


Çocuklarımızı götürebileceğimiz park yeri, ailelerin gezip dolaşabileceği yerler yoktu, yaptık. Kuva-i Milliye Müzesi ve Türkiye’nin ilk arıcılık müzesini yaptık. Bu sosyal projelerle ilerlemeye çalışıyoruz.    

Ama önceki dönem daha iyiydi, paramız da çoktu. Gelirlerimiz daha fazlaydı.


Yine konu büyükşehir yasasına geldi. Anlaşılan epey dertlisiniz. Şimdi bütçeniz ne durumda?

Hizmet için harcama yapacaksak, Büyükşehir Belediyesi’ne gidiyoruz. Kendi imkanlarımız kısıtlı.

Büyükşehir Başkanımız, “Projeni bana getir, ben yapıp, sana teslim edeyim” diyor. Bugüne kadar hangi projeyle gittiysem, hepsini kabul etti. Yüzme havuzumuz ve sosyal tesislerimiz yapıldı.

Otogarın yapımı da devam ediyor. Bir düğün salonu yaptım ama 2017 tarihleri bile dolu, yenisine ihtiyacımız var. Büyükşehir’e ilettik, yapacağız.


İlçe için en büyük projeniz nedir?

Hayvancılık ve tarım. Köylü ürününü üretiyor ama pazarlayamıyor. Nasıl pazarlarız onun çabasındayız.

Özellikle kadınlar bizim için önemli. Köylerdeki kadınların cebine para koyabilir miyiz bunun derdindeyiz. Üç boyutlu resim kursumuz, pastacılık ve yemek kursumuz devam ediyor. Amacımız burayı kalkındırmak.


HİZMETE DEVAM 


Turizmde ne durumdasınız?

Bodrum, Fethiye hattındayız ama turizmi fazla geliştiremedik.

Sadece meşhur köftecilerimiz var. İstanbul ve İzmir’den gelenler sayesinde Çine köftesi çok büyük bir gelir kaynağımız oldu. Çine köftesinin özelliği, hayvanlarımızın tamamen doğal olması ve köftenin içine hiçbir katkı maddesinin konulmaması.


Son dönemde yamaç paraşütüne de büyük önem verir olduk. Aydın ve Muğla’dan gelen arkadaşlar buradaki rüzgar durumunun uygun olduğunu söylediler. Her Pazar günü burada yamaç paraşütü yapıyorlar.

Başka illerden gelmek isteyenler varsa onları da bekleriz.

¦ 2019’da yeniden aday olmayı düşünüyor musunuz?

Önümüzde daha 3 yıl var. Hizmet etmeye devam edeceğiz. Zamanı geldiğinde de adaylığı tekrar düşünebilirim. Bunu konuşmak için erken.

 

TOKİ’YE ALTERNATİF OLDULAR    


Dar gelirli vatandaşlar için konut projeniz olmuş, bahseder misiniz?

Çine Belediyesi olarak 2009 yerel seçimlerinden sonra dar gelirli vatandaşlarımızın ev sahibi olabilmeleri için bir proje geliştirdik.

Vatandaşlarımıza yaşanabilir kalitede nasıl konut yaratabiliriz düşüncesiyle yola çıktık. TOKİ’nin haricinde vatandaşlarımızı nasıl ekonomik konut sahibi yapabiliriz onun hesabını yaptık. Sonra bunu hayata geçirdik.

128 konut yaptık, balkonlar dahil 117 metrekare, kaloriferli. Konutlar hak sahiplerine oturulacak vaziyette 46 bin TL’ye mal oldu ve 2014’te teslim edildi.

 

 

ÇİNE HAYVANCILIKTA YENİ YÖNTEM GELİŞTİRDİ


Hayvancılıkta durum nedir?

Akçaovca bu konuda çok iyi. Fakat pazarlama sıkıntısı var. Buradaki tüm hayvanlar doğal besleniyor. Bin dönümlük alana hayvanı bırakıyorlar. Hayvan kendi kendine doğada otluyor, suyunu içiyor, ürüyor, dolaşıyor.

Sonra da bu hayvanları kesime götürebilmek için ayaklarından uyuşturucu iğne ile vurup yakalayabiliyorlar. Hiçbir şekilde köye inmiyorlar, ahırlarda kışın bile bağlı durmuyorlar. Burayı İstanbul ve İzmir’e tanıtabilirsek önemli bir iş yapmış oluruz.Bunu başarabilirsek de hayvanlarımızı daha iyi fiyatlara satmış olacağız ve halkımız para kazanacak.  


Posta


Geri Dön